Tükenmez Kalem, hayatımızın büyük bir bölümünü işgal eden, hiç düşünmediğimiz "cehalet vergisi"ne projeksiyon tuttu!
Tükenmez Kalem, hayatımızın büyük bir bölümünü işgal eden, hiç düşünmediğimiz "cehalet vergisi"ne projeksiyon tuttu!
Yıl 1997, uzun süredir almayı planladığım siyah paltoyu ünlü marka S…’den yanımda arkadaşım Hakan’da olduğu halde 60 bin liraya (günümüzün 10 bin lirası) alıyorum.
O tarihte büyük para.
12 taksit!..
Belediye otobüsüne biniyoruz, arkamızdaki iki adam, arada paltomu tutup, bununla ilgili konuşuyorlar.
Ne oluyor, diye dönüyoruz!
Sürekli söylüyorum, inanmıyorlar, der gibi konuşuyor adam.
-O paltoyu atölyemizde biz yapıyoruz!
Hakan, hemen yanıtlıyor.
-Ama bu palto S…’den.
Bu yanıtı duymaya alıştıkları ve dertlerini anlatamamış olmanın kronik yorgunluğu hissedilen, adamlar sanki can havliyle konuşuyor.
-Tamam işte, biz S’ye bu ürünü fason üretip, 4 bin liraya (günümüzün 600 lirası) veriyoruz, S… etiketi konduğu anda ürünün fiyatı 60 bin liraya çıkıyor. Biz bunu Mahmutpaşa’da 4 bine satamayız ama S… etiketi konunca 60 bin ödemek için insanlar sıraya giriyor!
Bu konudaki ezberim bozulduktan sonra, gözlemliyorum. V… firmasının çalışanı bir arkadaşımız, şık ama, markasız giyiniyor. Sonra bir gün kendisi anlattı.
-V…’ye fason çalışan kurumdan aynı ürünü, etiketsiz olarak yirmide birine alıyorum. V firmasında çalışan ve işi bilenler de zaten, V’den değil fason şirketlerden alırlar.
-Peki marka basıldıktan sonra niye bu kadar fark ediyor?
-Ee, etiketle birlikte cehalet vergisi de ödüyorsunuz!..
Sonra fark ediyorum ki, işi bilmeyen adamın elinden arabasını ucuza alıp, tamir ettirdikten sonra bir kaç katına satarak, servet sahibi olmak Türkiye gibi tüm kapitalist ülkelerde bir iş kolu!
“ÇİN’İN BAŞARISI”NA ABD YUMRUĞU!..
Ucuz işçilik ve vergi muafiyetleri ile dünyanın üretim üssü Çin, artık iş yapış modelinde de kendi özgün yöntemini oluşturmaktadır.
Apple ya da yaygın adı ile iPhone marka ABD orijinli telefon markası, işletim sistemini Samsung’dan, kamerayı Leica’dan, tasarımı ise LG’den alıp, ürünü, Çin’de toplatır. Tabii tahmin edeceğiniz üzere, ürün sahibi firmalar karlarını katarak satarlar. Böylece iPhone 3,5 liralık ürünü cehalet vergisi ile en az 9 liraya satar.
-bu üretim şekli süreç içerisinde kendi bünyesine çekilmiştir-
Kapitalist sistem böyle güzel güzel kazanırken, Çin, Kirin adını verdiği, daha hızlı, daha ucuz ve bataryayı daha ekonomik kullanan icadını ilk olarak Huawei’de kullanır.
Marka, sağlamlığı, donanım ve özellikleri ile tüm rakiplerini hızlıca geçer.
Ne zamanki iPhone’da geçip ikincilik koltuğuna oturunca, Huawei’nin patronunun kızının ABD’de markanın CEO’su ile birlikte tutuklandığı haberleri gelir.
Oysa, kurumun sahibi tek bir kişi değil, 60 bin çalışanıdır. Sembolündeki çiçekte, Çin ve başarı kelimeleri yerleştirilmiştir.
“Çin’in başarısı!”
Ve Çin’in ABD’li bir şirketi serbest piyasa koşullarında geçmesi, kapitalist dünyada kabul edilebilir bir şey değildir.
Hemen, markanın Google uygulamalarından yararlanamayacağı hükmü çıkarılır.
-yani oyun başladıktan sonra kural değiştirilir-
“Rakibini geçemiyorsan, zayıflat!”
Huawei, onlarca satış mağazasını ve teknik servisini Türkiye’de olduğu gibi dünya çapında kapatarak, kapitalizmin büyük abisine, “Tamam sensin!” dedikten sonra, ABD ile Çin arasındaki gerilim bir nebze durulur!
İşte bu teslimiyetten sonra, küresel dünyanın ödediği “cehalet vergisi” katlanır. Katlandıkça, cehalet vergisi ödemek isteyenlerin kuyruğu uzar!