Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Birleşmiş Milletler 74. Genel Kurulu´nda yaptığı efsane konuşmayı hatırlamayanlar için bir kez daha hatırlatalım. 24 Eylül 2019 yılında yaptığı konuşmada Filistin´den Keşmir´e, İslamofobi´den Suriye´deki güvenli bölge çalışmalarına, nükleer silah tartışmalarından İsrail sorununa kadar birçok konuda önemli mesajlar vermişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM kürsüsünde birçoğunu şoke eden şu konuşmayı yapmıştı elinde haritayla:
"Birkaç gün önce masum bir Filistinli kadının İsrailli askerler tarafından öldürülmesi vicdanları harekete geçiremiyorsa artık sözün bittiği yerdeyiz demektir. Bugün dünyamızda en çok adaletsizliğin yaşandığı yer Filistin topraklarıdır. Ben merak ediyorum bu İsrail neresi? İsrail doymuyor, şimdi de kalan toprakları alma derdinde. İsrail insanlığın tüm değerlerini ayaklar altına alıyor. BM kürsüsünden soruyorum; İsrail devletinin sınırları neresidir? 1948 mi, 1967 sınırları mı geçerlidir? Yoksa başka bir sınır var mıdır? Filistin´de çözüm için 1967 sınırlarını anlaşması uygulanmalıdır. "Yüzyılın Anlaşması" denen girişimin amacı Filistin´i tamamen ortadan kaldırmak mı?Türkiye mazlum Filistin halkının yanında olmaya devam edecektir."
Benzer konuşmaları Erdoğan sık sık yaptı. Hatta bu satırları yazarken bile Erdoğan grup yoplantısında "İsrail bir devlet gibi değil, örgüt gibi davranırsa örgüt gibi muamele görecektir. Sivil insanları öldürmek ancak örgüt refleksidir." dedi. Daha ne desin. "One minute" efsanesini artık çocuklar bile bildiğinden değinmedik. Hatırlamayan yoktur Erdoğan'ın 2009 yılında Dünya Ekonomik Forumu Moderatörü David Ignatius ve İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'e çektiği ayarı. Tabiri caize dünyanın en büyük ayarlarından biri olarak tarihe geçti o olay yine dünyanın gözü önünde.
Yine de İsrail ile ilgili politikalarımızda sorunlar yok değil var. Bunu uzmanlar daha iyi açıklayacaktır ama dünya liderlerinin gözünün içine baka baka gerçeği haykırmak da bir şeydir hatta çok önemlidir.
Geldiğimiz noktada; Hamas cumartesi sabahı İsrail'i bombalamaya başlayınca bölge yeniden gündeme geldi. Ve hemen o gün değil belki ama birkaç gün içince gördük ki İsrail'in eskisi kadar destekçisi yok ve insanlar Filistin meselesini iyice anladı. Bunda Erdoğan'ın payı büyük.
Bazen Mehmetçiği göndermezsin belki ama öyle şeyler yaparsın ki dünya Filistin'in arkasında durur. Şimdi olduğu gibi. Barışçıl çözümler şart tabi bu şartlardan biri de İsrail'in sınırlarının artık belli olması ilk sınırlarına dönmesidir. Sahi bu İsrail neresi?