Osmanlı Türkiye'si karşılaştığı bütün krizleri atlatmasını bilmiştir. Ancak para ve ahlak krizi koca imparatorluğun sonu olmuştur.

Özellikle İltizam-Mültezim sistemi denilen rüşvet mekanizması devletin ahlak ve adalet sistemini çökertmiştir. 

Cumhuriyet Türkiye’si de para ve ahlak krizini iliklerine kadar yaşıyor. 

Kıssadan hisse... Ahlak, su ve ateş arkadaş olurlar. Bir gün bir diyardan bir uzak diyara gitmek için yola koyulurlar. Yolculuğun bir yerinde akıllarına takılır. Her ihtimale karşı birbirlerini kaybederlerse nasıl bulacaklarını düşünürler. 

Su ve ahlak ateşe sorar: "Kaybolursan seni nasıl bulacağız?"

Ateş "Nerede duman görürseniz ben oradayımdır" der.

Bunun üzerine ateş ve ahlak benzer suali suya yöneltirler ve su şöyle der:

 "Nerede bir şırıltı duyarsanız ben oradayım"

Sıra ahlaka gelince cevabı şu şekildedir:

"Beni kaybetmeyin, şayet kaybedereniz bir daha asla bulamazsınız."

Evet, her insan bir dünyadır ve ahlakını kaybetmediği sürece insandır.

Sanskrit bir deyiş vardır: "Paran varsa işbirlikçi ve köle satın alabilirsin, fikrin varsa lider olursun."

Öte yandan kapitalizmin neoliberal fırıldak sisteminde bir avuç elitokrasi züppesi "esas oğlanın" tüketemediği, asla da ömrünün ahir zamanına kadar tüketemeyeceği kaynaklardan daha pek çoğuna sahip olmak uğruna bütün değerleri ve ömrünü tüketmesi de günümüz dünyasında ve elbette Türkiye’mizde trajik bir vakıadır.

Yalınkılıç kozların paylaşıldığı "er meydanları"ndan şeytanı bile kıskandıran entrikalara kadar en geniş manasıyla "SİYASET VE PARA" bütün tarih boyunca hür veya köle ayırmaksızın, insanları yönetme metotları geliştirerek ekonomi ve ekonomi kavramına  konu olan canlı ve cansız her şeyden menfaat sağlamanın bilimi haline dönüştürüldü. 

Bir tarafta toplumu kendi içine hapsedip, her manada üretkenliğini ve ahlakını örseleyen katı biatçılık, diğer tarafta yetmişlik aymaza on sekizlik bakire kız fantezisi sunan bir avuç elitin kontrolündeki para-din-siyaset ekseninde yeni muhafazakar neoliberalizm canavarı.

İnsanların kahir ekseriyeti"ucuz işgücü"asgari ücretli hiksoslaştırıcı-köleci din soslu kontrolsüz serbest piyasanın kurbanları.

Elitokrasi ise para istifliyor. 

Kuran'da şöyle der: "Para stoklayanları ateş dolu bir azapla müjdele."

Haziran 2023"de Türk Bankacılık Sistemindeki gerçek kişilere ait 7 trilyon TL.nin %68"i 750 bin kişiye ait.

"Ahlak"kaybolunca dahasını arama. Giderek "Osmanlılaşan" bir "Cumhuriyet"Türkiye’si. Çok acı çekeceğiz.