Yazımıza dün kaldığımız yerden devam ediyoruz...

Cengiz Özkarabekir’e ne oldu?

Kendisine de bir makam verilmeden olmazdı ve İBB Yayınlar Koordinatörü görevini üstleniyordu. Cengiz Karabekir’in İmamoğlu’nun talihini şekillendiren kişi olduğunu belirtmiştim. Özkarabekir’in çok kişinin bilmediği bir başka özelliği ise Ekrem İmamoğlu’na ismiyle yani “Ekrem” diye hitap eden tek kişi olması… Ağzından başkan, başkanım hitaplarını duyan yok! Bu denli samimi bir ilişkiye sahip ikilimiz…

Gelelim bir diğer önemli İmamoğlu özelliğine…

Yukarıda bahsettiğim davada bilirkişilik yapan güvenilir kişilerden öğrendiğim çarpıcı İmamoğlu gerçeğine…

Adli Bilirkişilik gereği rüşvet, irtikap ve ihaleye fesat isnadıyla yargılanan Ekrem İmamoğlu, Hasan İmamoğlu ve amca Ali İmamoğlu’nun dosyası didik didik ediliyor…Bu belgeler arasında mahkemece sanıkların Nüfus Müdürlüğünden “Vukuatlı Nüfus Kaydı” çıkarılıyor. 

İmamoğlu ailesinin nüfus kayıtlarından X ibaresi dikkatlerini çekmiş…

Nüfus kaydındaki “X” ne anlama geliyor acaba?!!

Çünkü o güne kadar böyle bir durumla karşılaşmamışlar ve çok garipsemişler … Haa, unutmadan ekleyeyim…Adli dostlarım, İmamoğlu ailesinin eski soy ismini hatırlamamakla beraber “Müdafa” gibi bir soy ismine tanık olmadıklarını ilk bölümde söz etmiştim

Soyad değişiminde de ilginçlikler göze çarpmış.

Örneğin; amca Ali İmamoğlu Trabzon mahkemeleri dururken soyadını değiştirmek için Elazığ’a gitmeyi uygun görmüş.

Hasan İmamoğlu da, tam hatırlanılmamakla beraber yakın bir ilde soyisim değişikliğini gerçekleştirmiş…

Soru basit!

Soyisim değişikliği neden Trabzon’da değil de başka illerde yapıldı?

Neden? Neden? Neden?

Neden uzaklarda çözüm arandı?

Böyle masum bir istek neden uzaklarda gerçekleştirildi?

MEVLÜT DEDE GİZEMİ

Peki, büyükbaba Mevlüt olayına gelelim…

İmamoğlu’nun büyükbabasının ismi Mevlüt değil!

Bu “Mevlüt  dede mevzuya nereden kaynak oldu?” diye sorarsanız, bilinmiyor. 

İnanın bu aile gizemlerle dolu!

Hasan İmamoğlu’nun babasının adı Mehmet… 

Yani Ekrem Bey'in dedesinin adı Mehmet!

Mehmet Dede neden atlanıyor da Mevlüt dede dilleniyor?

Garibime giden bir diğer tesbitim ise Dilek hanımla Ekrem beyin annelerinin isimleri. İki annenin de ismi HAVA!

“Havva” değil bakınız, HAVA! HAVA!

Haliyle Dilek Hanımın gerek sosyal medya, gerek youtube’deki röportajlarını takipteyim.  Hatta bir bayram sabahı kahvaltısına maaile kamera karşına geçmişlerdi ve Ekrem İmamoğlu birden sohbete dram kasma çabasına giriyordu! 

Kalabalık kardeşlik empatisine gerek duymuş olsa gerek Ekrem Bey, ”Mesela Dilek Hanım 10 kardeş!” demesiyle bomba patlayıveriyor,  çocuktan al haberi” deyimi bir kez daha hayat buluyordu. Ekrem Beyin bu çıkışına masanın tam karşısında oturan küçük kızı “Hayır Baba! Hayır 10 kardeş değil” diyerek parmaklarıyla Dilek Hanımın 4 kardeş olduğunu işaret ediyordu.

Yalancının Mumu yatsıyı kadar yanarmış derler ya,  Ekrem Beyin üfürmesi yatsıyı dahi bekleyemiyor, 5 saniyede sönüyordu!

Sonra ne mi oldu?

Dilek Hanım küçük kızına sakince eğilerek dudaklarından öperek susturuyor, kamera kadrajdan çıkar çıkmaz ne oluyorsa küçük kız babasının yanına koşarak “Aslında 12, 12 kardeşler diyordu!”

Yani, ne diyeyim? Bu aile 7’den 77’ye bu fıtratta!

(Not: Ben aile ve kardeşlerini sosyal medyadaki paylaşımları üzerinden araştırdım. İki erkek, iki kız kardeş tespit edebildim...Diğer altı kardeş gizli olsa gerek ki hiçbir paylaşımda yoklar!)

İşte böyle bir aile ile karşı karşıyasın halkım, böyle bir aile işte İmaoğlular!

Buyurun kendisini cumhurbaşkanı,  İBB Başkanı, CHP Genel Başkanı başkanı mı yapacaksanız yapın, müstehakınızı bulun!

“Lafın tamamı deliye söylenirmiş” derler… Benden bu kadar…

EKREM İMAMOĞLU’NUN “10 kardeş üfürmesinin” videosunu aşağıda veriyorum…6 ve 7. dakikaları izleyin kararınızı verin!

https://www.youtube.com/watch?v=ftNMfQ2CGdE