Kapımıza gelen su her ay biraz daha zamlanarak adeta rekora koşuyor. Su neydi? Su hayattı. Geçtiğimiz günlerde SUDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Karamehmetoğlu, Bloomberg HT'de İrfan Donat'ın sunduğu programda açıklamalarda bulunmuş ve damacanada suyun maliyetinin 1 lira olduğunu geri kalan bedelin firmanın nakliye enerji ve çalışan maliyetine gittiğini belirtmişti. Bu açıklama hepimizi şaşırtmış 1 -2 liralık bir ürüne 70 lira gibi bir rakamı vermemiz biraz da kızdırmıştı.

Karamehmetoğlu programda aynen şunları söylüyordu: "Bölgelere göre değişir ama 1 liranın bir miktar üzerindedir. 50 liralık bir damacanada 90 kuruş ila 1.5 lira arasında değişiyor. Geri kalan 49 lira hem makro hem mikro taşımaya, tesisin enerji için harcadığı, işçilik için harcadığı diğer giderlere gidiyor. En temel maliyet nakliye, daha sonra suyun kirası ve diğer üretim giderlerinden oluşuyor" 

Geçtiğimiz günlerde yine TV’de bir beslenme uzmanı doktor yetişkin bir erkeğin günde 3 litre, bir kadının en az 2 litre su içmesi lazım diyordu. Evde bulunan iki küçük çocuğu da hesaba katın. 7-8 litre su. Yani bir asgari ücretli aile biz suyumuzu musluktan içmeyeceğiz, damacana alıyoruz derse eve 3 günde bir damacana girecek.

Şafak Sezen’in rol aldığı ve devam filmleri de olan “Kutsal Damacana” bu olsa gerek. Su giderek azılıyor. İstanbul’a su veren barajların doluluk oranı 34-35 seviyesi ile neredeyse dibi bulmuş durumda. İSKİ musluktan suyunuzu güvenerek için diyor. Bu rakamlarla dar gelirlinin musluktan başka bir seçeneği de kalmıyor. O damacana dar gelirli için artık 70 liraları aşan fiyatı ile “Kutsal Damacana”…kutsall

Lastik tekerler…

İstanbul’da projelendirildiği yıldan bu yana kazaları, arızaları, kalabalığı, ihaleleri ile sürekli gündem olan metrobüslerin şimdi asfalt olan yolları sökülüyor. Yollar ses yapmayan ve uzun süre tamir gerektirmeyen beton yola dönüştürülüyor. Hiç kimse de çıkıp "bu bölünmüş yol hazır, lastik tekerli taşıma artık çağdışı niye raylı sisteme geçilmiyor?" diye sormuyor. Alan razı, satan razı. Yıllar önce Kadir Topbaş'a İstanbul Metropolitan ‘da yapılan bir toplantıda simit çay arasında "Kadir başkanım bu yolu bölsek otobüslere tahsisli yol, insanlar ayakta gidep eziyet çekmese olsa ne güzel olur” demiştim. Kadir başkan "Hasan koca İstanbul’da yolu nasıl bölelim” demişti.  3-4 yıla metrobüs projesi gelişti:)

Metrobüste ısrar niye? 3-5 yeri aradım dönen oldu, yanıt yok. Çünkü vizyon yok.