Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, 
“Ortodoks politikalar sürerse Türkiye’nin kredi notu artabilir” dedi.

Aynı Moody's,
”Aksi durumda, not daha da düşer” dedi.

Anlayacağınız ince bir çizgideyiz… Ya dikkatlice karşıya geçeceğiz, ya uçurumun dibine düşeceğiz.

Süreç neden bu kadar kritik diye soranlara ise cevabı Moody’s, son derece açık bir dille anlatıyor.  İşte Moody’s in, Türkiye’ye mesajı:

"YA ÇIKACAKSINIZ, YA DA DÜŞECEK!.."

“Uygulanan yeni ekonomi politikaları kredi görünümü için olumlu. Ancak bu politikadan dönüş riski de oldukça güçlü bir ihtimal. Ortodoks politikalar sürerse Türkiye’nin kredi notu artabilir. Yeni ekonomi yönetiminin daha ortodoks, kural bazlı ve öngörülebilir politikaya geçmesi kredi görünümü açısından olumlu. Bununla birlikte uygulanan politikaların ekonomiyi kabul edilebilir seviyeden daha hızlı yavaşlatması durumunda yeni bir politika değişimi riski söz konusu. Böyle bir durumda kredi görünümü negatife çevrilebilir.”

Özetle Moody’s diyor ki; bugüne kadar yaptıklarınız yapacaklarınızın referansı ve her ne kadar bugünlerde doğru işler yapıyor olsanız da size hiç ama hiç güvenmiyoruz. Yarın öbür gün politik kaygılarla bu politikadan vazgeçip saçma sapan bir yola sapma olasılığınız çok yüksek. Böyle olursa da bırakın not yükseltmeyi notunuzu çöpün çöpüne düşürürüz. Yok eğer bizi şaşırtırsanız, ki bu çok zor, o zaman notunuzu yükseltiriz.

GÜVEN SIFIR

Gördüğünüz gibi bize kimsenin güveni kalmamış. O nedenle Mehmet Şimşek gittiği her kapıdan eli boş dönüyor. Aslında işlerin şimdilik yolunda gittiğini görüyor ama uzun sürmeyeceğinden eminler. 

Eeeee son beş yılda yapılanlar ortada.

SON 5 YILIN KARNESİ

TÜİK verilerinin karartılması, kafaya yatmayan Merkez Bankası Başkanlarının arka arkaya görevden alınması, saçma sapan sözde heteredoks politikalarla rezervlerin boşaltılması, Londra piyasalarında TL’ye güvenip işlem yapan yabancı yatırımcılara kazık atılması, her seçim öncesi faiz sebep enflasyon sonuç denilerek para politikalarının içinin boşaltılması.. Daha neler neler…

Adamlar sonuna kadar haklı yani…

SEÇİM POLİTİKASI, ŞİMŞEK'İ GÖTÜREBİLİR!

En büyük kaygılarından biriyse önümüzdeki bir yıl içerisinde gerçekleşecek yerel seçimler. Bu politikalar devam ederse belli ki enflasyon ve kur yükselecek ve bu duruma bağlı olarak faizlerde artmaya devam edecek. Tüm bu gelişmelere bağlı olarak büyüme yavaşlayacak, firmalar sıkıntıya girecek ve işsizlik artacak. Düze çıkmak için bu acı faturanın ödenmesi kaçınılmaz. Ancak seçim baskısıyla Cumhurbaşkanı bir şeyleri bahane edip Mehmet Şimşek, Gaye Erkan hatta Cevdet Yılmaz gibi isimleri görevden alarak yine eski popülist politikalara geri dönebilir. 
Moody’s in endişesi tam da bu ve kaygısını raporunda açık açık dile getiriyor;

“Türkiye’nin kredi profili, yüksek enflasyonla sonuçlanan öngörülemez politikalar yüzünde baskılandı. Merkez Bankası kredibilitesi ve yatırımcı güveninin olmaması da kredi görünümü üzerinde negatif etki yapıyor. Öte yandan seçimlerin ardından yeni hükümet ortodoks politikalara dönüş vaadi ile atılan adımların altını çizdi. Yeni ekonomi yönetiminin uyguladığı politika değişikliği daha yavaş büyümeye yol açacak. Yeni ekonomi ekibinin temel zorluğu ekonomideki dengesizlikleri gidermek ile büyümeyi sürdürmek arasındaki dengeyi sağlamak olacak. Gelecek sene yapılacak yerel seçimleri de dikkate alarak, para politikasında yavaş ve kademeli sıkılaşmanın sürmesi enflasyonun önümüzdeki aylarda yüksek seviyelerde kalmasını beraberinde getirecek. Halihazırda Türkiye’nin kredi görünümü durağan. Durağan görünüm dengeli riskleri yansıtıyor. Geleneksel politikalara doğru geçişin devamı halinde kredi görünümü ve notu olumlu etkilenecektir. Ancak yeni bir politika dönüşü riski de oldukça yüksek bir ihtimal. Böyle bir durumda kredi görünümü negatife döner”…