SAMİ SAMİMİ
Sevgili okurlarım, merhaba.
Yıllar sonra sahalara beni döndüren, her şeyden önce sizin sevgi ve ilginizdi. İki gün önce size sunduğum ilk kulis yazıma gösterdiğiniz ilgi gözlerimi yaşarttı.
Hele ki; “200 milyon doları alan parti lideri kim?... Parayı veren ‘Boğaz’da yüksek binası olan önemli işadamı’ kim?... Paranın tümü Necmettin Erbakan’ın mı?... Para o partinin çatısına konmadan önce Çilli ve diğer martılarla birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin üzerinde neden bir süre uçuştu?” gibi sorularla dolu mesajlarınızın ‘mail book’umu doldurması beni ziyadesiyle mutlu etti.
Bütün bu soruları siz sevgili okurlarıma saygımdan, cevapsız bırakmamak için hepsine birden şöyle diyeyim: Bu 200 milyon doların tümü tabii ki Erbakan’ın parası değil. İçinde onun ‘kayıp’ parasının da bulunduğu, işletilen bir tür illegal havuz.
Neyse… Biz bugün sizinle yeni kulislere kanat çırpalım.
Benim Çilli Martı’dan başka bir de Ankara’da, Meclis ve Bakanlıklar bölgesine yakın bir ağacın sık dalları arasında yuvası bulunan ahbabım var. Adıl Benekli Kumru. Ankara’nın ünlü Kumrular Caddesi’ne adını veren kuşun torunlarından… Ankara’ya gittiğimde yanından geçerken zaman zaman onunla ayaküstü konuşur, açlığı varsa yem atarım. Geçenlerde yine Ankara’ya yolum düştü.. Benekli’yle de görüştüm. Acayip ve önemli havadisler iletti.
Bizim Çilli Martı, başka kuşlara yem atmama, onlarla konuşmama fena bozuluyor; istiyor ki yalnızca onu dinleyeyim, sadece kendisinin getirdiği havadislere kulak kabartayım. Neyse canım, Çilli’nin gönlünü alırım bir ara.
Benekli’nin havadislerinden size de aktarmak istiyorum.
Aslında Ankara’ya, Tayyip Bey sonrasının nasıl şekilleneceğine ilişkin ipuçları aramak, 2028’de cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olması muhtemel isimlerin Ankara’dan ve Başkent’in loş kulislerinden nasıl göründüğünü tartmak, bir de Saadet Partisi’nin 30 Haziran’da yapılacak olan genel başkan seçimli kongresini izlemek, benden birkaç yaş büyük Temel Bey’in partiyi kime teslim ettiğini bizzat görmek için gitmiştim.
Tam da Esenboğa’ya indiğim dakikalarda, sanki kalbimi okumuş gibi bizim Benekli Kumru aradı; “Sami Abi, hemen bana uğra, sana anlatacaklarım var” deyiverdi.
Her Ankara’ya gidişimde Benekli, her yere uçup, her fısıltıyı duyduğundan olsa gerek, birçok perde arkası havadisi, kulis bilgisi aktarır ama sesindeki heyecandan, bu kez çok önemli bir bilgiyle giriş yapacağını tahmin ettim. Aldı mı bir merak beni? Hemen taksiye atlayıp Kumrular Caddesi civarına, Benekli’nin tünediği ağacın altına gittim.
Erdoğan 2027’de bir kez daha aday!
Yaşlılık işte.. daha soluklanıp, nefesimi toparlamama fırsat bırakmadan söze girdi: “Cumhurbaşkanlığı seçimi 2028’e kalmayacak, 2027’de erken seçim olacak. Tayyip Bey yeniden aday olacak”.
Artık beni iyi tanıdığından, bu noktada neler diyeceğimi, nasıl soracağımı tahmin edebiliyordu Benekli. ‘Bazı’ların üzerine basa baba, kelimeyi dişlerinin arasında eze eze devam etti: “Kendisini Tayyip Bey’den sonra cumhurbaşkanlığı koltuğuna hazırlayan Ekrem Bey’in baaazzı ilişkileri, baaazzı durumları çeşitli yerlerde rahatsızlık yaratıyor. Çeşitli yerler neresi diyeceksin şimdi, biliyorum. Ben devlet diyeyim, sen anlayacağını anla Sami Abi! Devlet, kararını zaten Bahçeli’nin ağzından açıkladı”.
Anlattı da anlattı… Yaşlı ve yorgun beynim hepsini tutamıyor.
Bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminde kamuoyunun karşılaşacağı olası gelişmelere ilişkin de ipuçları aktardı Benekli.
CHP’deki iki Truva Atı
“Ben diyeyim hesaba göre, siz deyin plana göre, Ekrem İmamoğlu aday olsa bile, seçilmesi CHP içinden alınacak ‘önlemlerle’ engellenecek” diye söze girdi Benekli.
CHP ile ilgili, yorgun parmaklarımın buraya yazmaya takati olmayan başka şeyler de anlattı. Kafamda soru işaretleri uçuşup dilim doyanınca dedi ki; “Önümüzdeki erken seçimde ve hatta iktidar-muhalefet ilişkilerinde CHP sorun çıkarırsa, iki çok önemli büyükşehir belediye başkanı durumundaki iki kişi, sen de manivela olarak, ben diyeyim Truva Atı olarak kullanılıp parti karıştırılacak”.
İtiraz ettim; “Benekli, sen Ankara’nın fısıltılarına maruz kala kala beynin bulanmış. CHP’li belediye başkanı, nasıl kendi partisini karıştırabilir?”
Sadece; “Sen öyle san. Başka önlemler de var. Diğer partilerde de başkalaşmalar, değişmeler, dönüşmeler görürsen hiç şaşırma! Bekle gör” demekle yetindi.
Benekli’nin havadislerine en az Çilli’ninki kadar güvenirim. Bekleyelim, görelim.
Yeniden Refah’ı karıştıracak bir aday!
Ankara’daki ilk saatlerimde bir son dakika gelişmesi düştü samimihaber.com haber sitesine. Saadet Partisi’nin 30 Haziran’da yapılacak kongresi taa sonbahara ertelenmiş. Benekli Kumru’yla CHP ve seçim merkezli iddiaları hakkında ileri-geri konuşurken bu haber önüme düşünce hemen ertelemenin sebebini sordum, o da yanıtladı:
“Temel Amca partide kendi misyonunu, tarzını, siyaset yapma biçimini, içeride ve dışarıdaki ilişkilerini aynen devam ettirecek, yani ‘el vereceği’ bir aday olsun ve o da tek aday olsun istedi. Fakat tabanda ciddi bir ağırlığı bulunan ve çoğu Saadetlinin genel başkan olarak görmek istediği Birol Aydın aday olunca, dahası, bütün; “Çekil!” baskılarına, ikna çabalarına direnince, Temel Amca tek çareye başvurdu, kongreyi erteledi. Çünkü kongrede Aydın’ın kazanması, haliyle Temel Bey’in mirasının ve misyonunun kesintiye uğraması kesin gibiydi”.
“Yaa Benekli, geç bunları, zaten bu kadarını tahmin edebiliyorum” deyince biraz alınır gibi oldu ve; “Benim kulaklarımın iyi duymadığını düşünmüyorsun di mi? Madem öyle, o zaman şunu dinle: Yeniden Refah Partisi, Saadet’in altını fena oydu, tabanını kendine çekti, Saadet sıfır virgül sıfır sıfırlarda bir tabela partisine dönüştü. Asıl amaç YRP’yi karıştıracak, dolayısıyla en büyük rakibi istikrarsızlaştıracak bir aday çıkarmaktı burada”.
Ben; “Nasıl karıştıracak, nasıl istikrarsızlaştıracak?” demeye kalmadan Benekli; “Sami Abi, şimdi geç bunu. Daha ilginç bir şey anlatayım sana” deyip konuyu değiştirdi.
Benekli’nin birbirinden şaşırtıcı kulis havadislerini siz sevgili ve vefalı okurlarımla buluşturmaya devam edeceğim efendim.