Son Metrobüs yolculuğunuz neden sarsıntılı geçiyor, neden böbreklerinizde ağrılar yaşıyorsunuz merak ettiniz mi? O zaman buyurun nedenlerini anlatıyoruz…

İstanbul Büyükşehir Belediyesi İETT Metrobüs yollarında yeni ve modern bir uygulamayı hayata geçirdi…

İETT, Metrobüs yollarındaki tüm asfaltlar sökülerek yerine beyaz betondan yollar inşa etmeye başladı. Gerekçe olarak beyaz betonun daha dayanıklı ve daha ekonomik olduğu duyuruldu. Buraya kadar her şey güllük gülistanlıktı…

İLK ETKİ METROBÜS YOLCUSUNA!..

Ancak ortaya çıkan sonuç skandal ötesiydi. İBB İETT’nin parlak fikri yolcular için günlük bir zulme dönüşüyordu!

İETT tarafından başlatılan bu hummalı çalışmanın bir de mühendislik dururumu vardı ki sormayın! İşte bu parlak fikir tam bir hayal kırıklığıydı.

Kıymetli İETT mühendisleri yeni metrobüs yolları için havalimanlarındaki pistleri örnek almış olsa gerek beyaz beton yolları birbirinden bağımsız bloklar halinde yapmayı uygun görmüş.

Mutlaka uçağa binmişsinizdir diyor ve bu örnekten yola çıkarak ilerliyoruz. Bildiğiniz gibi uçak kalkışa geçtiğinde pistler beton bloklardan oluştuğu için sık vuruntular hissedilir. Çünkü uçak pistleri büyük beton blokların birleşmesinden oluşur. Bunun nedeni ise bazı uçakların 500 tona yakın kalkış ağırlıklarıdır…

Eğer pistin tek bloktan oluşması durumunda ağırlık dağılımı olmadığı için pistin çökme ihtimali yükselmektedir. Şöyle bir örnek daha açıklayıcı olacaktır: Aynı kalınlıkta bir metrekareliklik bir camın, 10 metrekarelik bir cama oranla baskıya direnci daha yüksektir. Bunun nedenini mühendisler nesneye uygulanan kuvvetin daha dar alanda emilir, şeklinde açıklıyorlar… Buradaki mantığı anladığınızı umuyorum. Yani yerdeki 10 metrelik bir blok, bir metrelik bir bloktan daha dayanıksızdır. Buradaki hesap, yolun ağırlığını bağımsız bloklara dağıtarak olası hasarların önüne geçmeyi amaçlamaktadır.  İşte İETT bu anlayışla yola çıkmış olsa gerek diyoruz.

KAZIN AYAĞI ÖYLE Mİ?

İETT’nin Metrobüs yollarındaki bu uygulamasını test etmek ise benim gibi tüm İstanbullulara nasip oluyordu. Tamam uygulama iyi niyetli ve uzun süreli çare bulma amaçlıydı. İyi de, kazın ayağı öyle değildi!

Değildi ve sonuçlarını hep birlikte yaşamaya başladık. Bağımsız beton blokları ağırlığı dağıtıyordu ancak birleşme aralıkları otobüsün hızlanmasıyla birlikte sürüş konforunu hissedilir şekilde bozuyor, araçlar, parçalanacakmış gibi titreme tepkisi veriyordu. Peki bu ekonomik tasarrufun sonuçları ne olabilirdi?

VİBRASYON ETKİSİ ARAÇLARI BOZUYOR!..

Birincisi şiddetli titremeler araçlardaki tüm birleşme noktalarındaki unsurların olumsuz etkilemesinin yanı sıra direksiyon sistemleri ve amortisörlerin deformasyonuna neden olacağı belirtiliyor…

Konuyu yolculuk ettiğimiz şoförlerle konuştuğumuzda yeni hizmete alınan AKİA marka araçların yıl sonuna kadar yeni yollara, dikkat, beyaz beton yollara dayanamayacağı yönündeydi

Ayrıca belirtmekte fayda var; Metrobüste kullanılan otobüslerin neredeyse tamamı körüklü otobüstü… Yani, havalı amortisörlü…Onlar ne kadar dayanır bilinmiyor!

KAŞ YAPAYIM DERKEN GÖZ ÇIKARMIŞLAR!

Yani, “İETT mühendisleri kaş yapacağım derken gözümüzü çıkarmışlar” diyor ve İBB ve İETT yetkililerini kutluyoruz…

Ve kendilerine şu soruyu soruyoruz: Mühendis kardeşlerim; uçak pistleri dere-tepe bayırlık mı? Değil, dümdüzdür!  Yani, uçak pistleri dümdüz bir zeminde inşa edilir… Metrobüs yollarımız öyle mi? Değil!

Eee derdiniz ne sizin?

Yoksa, ihale olsun torbalar dolsun mantığına mı alet oldunuz?