Toplumda uzun süredir tartışılan konulardan biri hiç şüphesiz adalet kurumu. Verilen/verilmeyen cezalar konusunda toplum vicdanı çoğu zaman tatmin olmuyor. Kaldı ki adliye mensupları bu durumdan oldukça şikayetçi. Yargıtay Etik Kurulu geçtiğimiz günlerde bazı meslektaşlarının emekliliğini istemelerini tavsiye etmişti. Aldığım bilgilere göre bunu muhataplarına yeniden iletmişler. İsimler şimdilik sır. Ama kulislere göre yüksek yargıda 50'den fazla isim Londra ve civarında ev almış ve bu koridorlarda yüksek sesle dillendirilmeye başlanmış.
Bu konuyu ilk gündeme getiren isim saygın meslektaşım Tolga Şardan olmuştu. https://t24.com.tr/yazarlar/tolga-sardan-buyutec/yargi-camiasindaki-iddia-yargitay-yonetimi-11-uyeye-emekli-olun-tavsiyesinde-bulundu,46816 Kurumlar iddialara konu isimlerin sessizce emekliliğini istemiş olsalar bile muhataplarından bu yönde bir adım gelmediği ifade ediliyor. Bu da yeni adımları gündeme getiriyor. Şimdilik konuşulan konu olayı "karakolluk" olmadan çözme eğilimi. Bakalım bu karşılıklı duruş ne zamana kadar devam edecek.
Londra'da ev furyası
Akçeli işler iddiaları yargı mensuplarının büyük kısmını rahatsız ediyor. Öyle ki bazı yargı mensupları yaşananlardan kamuoyunun bilgi sahibi olması ve düzenin bozulması için gazetecilere özellikle bilgi sızdırıyor. Bazı davalarda yaşananlar ve iddialar özellikle bu neden le gündeme taşınıyor. Türkiye'de uzun süredir iş dünyası birikimlerini İngiltere'ye aktarmasıyla konuşuyor. Bazı işadamları artık çoğunlukla Londra'da yaşıyor. Kulislere göre yüksek yargı mensuplarından bir kısmı emekliliğinde Londra'da yaşamak için gayrimenkuller satın almış. Rakam konusu muhtelif. Bir iddiaya göre 50'den fazla yüksek yargı mensubu bu kervana katılmış. MASAK olaya el atarsa bazı delillere ulaşabilir diyenler bile var.
Enerji santrali ortaklığı
Ankara'da görüşmeler yaparken çok ilginç bir iddia bana kadar geldi. Yine yüksek yargıda görevli bazı isimler akçeli iş karşılığında nakit ödeme almamışlar. Ama Balkanlardaki bir ülkede enerji santraline ortak olmuşlar. Kulislere göre o ülkeye gidiş gelişler incelenirse yargı mensupluğundan enerji sektörüne adım atanlar bulunabilir deniliyor. Bu iddialardan sonra "sorunu sessizce" çözme yönetiminin ne kadar işe yarayacağı meçhul. Her ne kadar yanlış anlaşılmış olsa bile "Bal tutan parmağını yalar" sözünün yaşanmışlığını hepimiz biliyoruz. Hatta o parmağı yalayanların kolay vazgeçmeyeceğini de!