Yeni nesil tetikçi/mafya deyimi iki günlük yazının ardından Türkiye’nin gündemine oturdu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem açıklama yaptı hem sosyal medyadan paylaşım yaptı. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, yazıda yer alan detayları kamuoyunun gündemine taşıdı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İstanbul emniyetinde güvenlik toplantısı yaptı. Bugün size henüz ortaya çıkmayan yeni nesil tetikçilerin bile çekindiği “kıyıcı tayfa”yı anlatacağım.

Yer altı ekonomisinde kara para trafiği ve hacmi büyüdükçe mafya grupları paralel şekilde büyüdü. Parayı kontrol edenler elini kirletmek yerine alt grupları besleyip büyüttü. Aralarındaki bağı gizleyecek duvarlar örerek hemde.

Risk almadan yüzlerini bile görmeden/göstermeden yüzlerce tetikçiye sahip oldular. Şu anda yeni dönemin ilk evreleri yaşanıyor. Parayı kontrol edenler alacak vs. işleri için alt grupları taşeron olarak kullanıyor. Bu aşamada yaralama-tarama gibi gözdağı eylemleri yapılıyor. Mekan basma ve takip sırasındaki çatışmalar yoğun değil.

Asıl tehdit “kıyıcı tayfa!”

Her dönemde olduğu gibi yeni dönemde de gruplar arası çatışma kaçınılmaz. Bir kaynağım sonraki aşama için hazırlıkların şimdiden başladığına dikkat çekti. İşte anlattıkları:

Eskiden mafya grupları sadece iç çatışmalarda öldürme olayına girerlerdi. Ta kabadayılık döneminden beri böyleydi. Kan davası gibi olurdu. Karşılıklı ölenler olurdu, zaten tetiği düşürenleri herkes bilirdi.

Ama şimdi bizim kıyıcı dediğimiz bir tayfa var. Bu yeni nesil tetikçiler gibi değiller. Tetikçiler mesela cesaret hapı ve uyuşturucu alıyor. Bunlar sessiz kişiler. Bir talimatla gidip insan öldürecek yapıdalar. Hiç bir ahlaki-vicdani-dini değerleri yok. Bunlar devreye girerse suç üstü hariç yakalanmaları zor olur. En fazla ikili grup halindeler. Direkt olaya ya da kişilere bağlanacak delil bulmak imkansız olur.

Otoriteyle savaşma sinyali

Adı en çok gündeme gelen iki yapı sosyal medyada paylaşım yaparak adeta devlete meydan okudu. Eskiden “polis katili!” Olmak büyük bir dezavantaj olarak görülürken bu bildiriyle gelinen nokta gözler önüne serildi. Bu yaklaşım eski sol terör örgütletinin bildirilerini hatırlattı. Dili farklı olsa bile hedefi benzerdi: Polis öldürmeye hazırız.

Gelişmeler bu mücadelenin yeni yaklaşımlar gerektirdiğini gözler önüne seriyor. Yasal düzenlemeler önemli ama polisin yeniden sokaklara hakim olup otoritesini sağlaması şart. Yüksek çatışma riski nedeniyle polislerin eğitilmesi önem kazanıyor. 1990’lı yıllarda terörle verilen mücadele akıllarda. Sonrasında polis sokaktan kademeli çekildi.

Sorun her ne kadar organize gibi görülse bile polisin önceliği asayişi sağlamak. Geçmişte toplumu sarsan kap kaç planlı şekilde tarihe karıştıysa infaz düzenlemesi dahil yasal değişiklikler hemen hayata geçirilmeli. Geçen her gün toplumsal güvenliği daha da tehlikeye sokuyor.

Yarın güvenlik bürokrasisindeki son yaşananları ve sorun çözme kapasitesini analiz edeceğim. İlginç ve kamuoyuna yansımayan detaylar sizi hayrete düşürebilir.