Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, emniyet-MİT-MASAK üçgeninde yürütülen Maydanoz Döner operasyonu CİMER’e gelen bir şikayetle başladı. Savcılık ifadesi sonrası Planlı İstihbarat Operasyonu (PİO) kararı alınıp fiziki ve teknik takip/delil toplama sürecine geçildi. FETÖ’nün Finans Yapılanması’na büyük darbe vuran operasyonun sızmaması için tüm önlemler alındı.
Maydanoz Döner Operasyonu’nun detaylarını tüm Türkiye Samimi Haber’den öğrendi. Samimi Haber o operasyonu başlatan “Gizli tanık” ifadesine ulaştı. İşte o ifadenin detayları:
ÖRGÜT EVİNDE ASKERİ OKUL HAZIRLIĞI
…Oturduğum ilçede dershaneye kayıt yaptırdım. Ders dönemi başladıktan sonra yapı içerisinde ev abiliği yapan bir şahısla tanıştım. Bu şahıs gittiğim dershanede öğretmen ya da öğrenci değildi. Kendisi gelip benimle iletişim kurdu. İlk iletişim, kendisini dershaneden aradığını belirterek ders çalışma evlerine katılma yönünde görüşmek istediğini beni telefondan aramasıyla oldu.
Bu şahısla yaptığım görüşmeden sonra yapıya ait evlere yerleştim. Bu şahıs aynı zamanda kaldığım evin sorumlu abisiydi. Bu şekilde 2013-2014 yılı eğitim süresince hem yapıya ait dershaneye giderek hem de yapıya müzahir evlerde kalarak lise eğitimimi tamamladım.
Sonra ev abisi olarak başkası görevlendirildi. Bu şahıs Fırat Kod ismini kullanıyordu. Evde geçirdiğim süre içerisinde Fırat Kod Astsubaylık sınavlarına girmek isteyip istemediğini sordu. Bana da sorusu makul gelince evet diye cevap verdim. Fırat Kod kontrolünde astsubaylık yazılı sınavlarına hazırlanmaya başladım. Üniversite puanımla Jandarma, Hava Kuvvetleri ve Kara Kuvvetleri Astsubaylık Okul sınavlarına müracaat ettim. Müracaatım doğrultusunda her üç kurumdan da sözlü, spor ve sağlık mülakatlarına katılım hakkı elde ettim. Her üç kurumunda düzenlemiş olduğu tüm sınavları başarıyla geçtim. Üç kurum tarafından da asil olarak astsubay hazırlama okullarını kazandım. O dönem yapı içerisinde bulunan şahısların da Jandarma Astsubaylık Okulunun daha kolay ve astsubaylıktan subaylığa geçiş sürecinin daha rahat olduğuna yönelik telkinlerde bulunulması üzerine tercihimi Jandarma Astsubaylık Okulundan yana kullandım.
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ SONRASI İHRAÇ
…Jandarma Astsubay Meslek Yüksek Okulunda eğitime başladım. İki yıllık eğitimi tamamlamama rağmen 15 Temmuz 2016 askeri darbe girişimi sebebiyle okuldan ilişiğimiz rütbe verilmeden kesildi. Darbe girişimi olmasaydı Ağustos ayında Jandarma Astsubay Çavuş rütbesiyle atamam yapılacaktı. 2 yıllık askeri eğitim süresince Fırat Kod’un yönlendirdiği Eymen Kod isimli askeri mahrem imamla görüşmeye başladım. Süreç içerisinde Eymen Kod isimli şahıs beni Fatih Kod isimli şahsa devretti. 2 yıl boyunca düzenli olarak görüşmelere devam ettim. Sadece ikinci yılın son döneminde ülkede gelişen gergin ortam ve sıklıkla çağrılmanın getirdiği bıkkınlık ile görüşmeleri kestim. Görüşmeleri kestiğim dönemde ara ara Fatih Kod isimli şahıs tarafından aranıyordum. Görüşmelere tek başıma gidiyordum.
ANKESÖRLÜ TELEFONDAN ARANIYORDUM
Yapılan aramaları mahrem imam sabit ankesörlü hatlardan yapıyorlardı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alınarak Ankara İl Emniyet TEM Şube Müdürlüğüne götürüldüm. Burada alınan ifademde etkin pişmanlık hükümleri kapsamında yapıyla olan ilk irtibatım, gelişen süreç, askeri mahrem yapıda irtibatlı olduğum kişiler ve konumları ile yapıyla bağlantısı olduğunu bildiğim şahıslar hakkında detaylı beyanda bulundum ve gerekli teşhis işlemlerini yaptım.
Yapılan yargılama neticesinde etkin pişmanlık hükümleri kapsamında vermiş olduğum ifadem kabul gördüğü için hakkımda Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması kararı verildi.
KHK'LI OLARAK İŞ ARIYORUM YAZDIM
Askeri okuldan ilişiğim kesildikten sonra motokurye olarak çeşitli restoranlarda çalışmaya başladım. İş arayışı içerisindeyken Astsubay Okulundan devre arkadaşım kullanmakta olduğum GSM numarasını arayarak "Maydanoz Döner isimli bir firmada hissesinin olduğunu, İstanbul'a gelmem halinde beraber çalışabileceğimizi, benim de şirkete hisse ortağı olabileceğimi aynı zamanda firmada yönetici konumunda çalışabileceğimi" söylemesi üzerine ben İstanbul iline gittim. İstanbul'a gittiğimde şahıs Twitter sosyal medya platformunda kendi kullanımımda olan hesap üzerinden KHK'lı İş İlanları isimli sayfada yapmış olduğum paylaşımı gördüğünü belirtti. Bu kişinin örgüt üyeliği suçlamasıyla yargılandığını ve hapis cezası aldığını biliyorum. Şahıs etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmadığı için yüksek ceza aldı.
Telefon görüşmesinden kısa bir süre sonra İstanbul’a gittim. Şahsın anlatımlarında Maydanoz Döner tabela unvanını kullanan Frenchizing verilen işletmelerde sorumlu müdür ya da yönetici olarak çalışabileceğim ve zamanla hissedar olup ekstra para kazanabileceğim şeklinde beyanları oldu. Şahsın iş teklifini kabul ederek İstanbul'a gittikten kısa bir süre sonra Maydanoz Döner isimli iş yerinde sigorta girişi yapılmadan çalışmaya başladım. Görevim mağaza yöneticiliğiydi. Bir haftalık alışma sürecinin ardından iş yerinde çalışan şahısların organizesini bana bıraktılar. Yaklaşık 4-5 ay kadar Maydanoz Döner isimli Cevizli Şubesi başta olmak üzere Maltepe Hot Döner ve Maltepe Maydanoz Döner isimli iş yerlerinde çalıştım. Her üç mağazada da mağaza sorumlusu olarak bulundum. Çalışma sürecim boyunca normal anlaştığımız alacağı aldım. Emeğim haricinde bir para ödemesi olmadı.
MAHREM KANUNİ SAHİPLER KAMUDAN İHRAÇ
Çalıştığım süreç içerisinde sorumluluk yaptığım mağazalarda ve Maydanoz Döner unvanıyla çevre ilçelerde açılan mağazalarda kanuni olarak İ.B. ve A.T. isimli şahıslarla sadece tanıştım. Bu ikisi haricinde resmi bir ortak var mıdır bilmiyorum. Bu iki şahsın kanuni yetkili olduklarını mağaza müdürlüğü yaptığımdan ötürü düzenlenen evraklardan biliyorum. Bu şahıslardan İ.B.'nin TRT'den ihraç olduğunu E. K.’nın anlatımıyla biliyorum. A.T. isimli şahsın da kamu ihraç kaydı olduğunu ancak hangi kurumdan ihraç olduğunu tam bilmiyorum.
Bu şahısların İstanbul'da bulunduğum 3-4 aylık süreç içerisinde çok hızlı bir şekilde büyümeye gittiklerini gördüm. Haklarında yargılama olan ve ihraç kaydı olan bu şahısların bu kadar hızlı bir şekilde nasıl büyüdüklerini bilmiyorum. Mağaza içerisinde servis elemanı, kurye, dönerci gibi çalışan şahısların örgüt iltisaklarına denk gelmedim. Ancak tüm mağazalarda mağaza sorumlularının bir kısmı mahrem hizmet görmüş, bir kısmı da KHK ihraç kaydı olan kişilerdi.
Çalışma sürecim boyunca gayri resmi hissedarların olduğunu fark ettim. Bu hissedarların genellikle ihraç memur, ihraç mahrem yapı öğrencisi gibi şahısların olduğunu gördüm. Bu tarz hissedarlar beyan ettiğim gibi resmi bir evrakta yoklardı. Benim sorumluluğunu yaptığım mağazada yukarıda da beyan ettiğim gibi İ.B. ve A.T. isimli şahıslar resmiyette ortaktı.
Mağazada benim üst konumumda bulunan müdür rütbesiyle M. A. isimli şahıs vardı. Bu şahısta ihraç edilmiş bir kamu personeliydi ve hakkında yürütülen yargılamada etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmadığı için ceza aldığını öğrendim. Dosyasının Yargıtay'da olduğunu ve bir dönem cezaevinde kaldığını biliyorum.
İTİRAFÇI OLDUĞUMU DUYUNCA "MOBBİNG" BAŞLADI
Bir gün mağaza müdürü ile konuştuğumuz esnada bana kaç yıl ceza aldığımı sordu. Kendisine 1 yıl 6 ay ceza aldığımı belirtince bu tarz bir ceza nasıl aldığımı, genelde 5 ya da 7 yıl insanların ceza aldığını bana tekrar sordu. Ben kendisine etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandığımı o an için söylemedim ancak kendisi benim bu durumda ifade verdiğimi anlamıştı. Sonra benim etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandığımı anlayınca bana ciro düşüşü, iş yeri dağınıklığı, uygulama sitelerindeki puan düşüklüğü gibi gerekçelerle mobbing uygulanmaya başlandı. E. K. ile yapmış olduğumuz görüşmede vaat edilen hissedarlıktan da faydalanamadım sonra görüşmede bana hisse verilmeyeceği söylendi.
Sonraki bir görüşmede de bu hususun şaka olduğunu ifade etmişti. Bana verilmesi vaat edilen hisse %5 oranında bir hisseydi. Bu hisse karşılığında bir para konuşulmamıştı. %5'lik hisse payı da verilse gayri resmi bir şekilde olacaktı. Bunun sebebini E. K.’ya sorduğumda herkesin güvenilir insan olduğunu, güvenilmeyen hiç kimseye hisse payı verilmediğini söyledi. Mağaza sorumlularına farklı şubelerde yine %5'lik paylar verilebiliyordu ancak tek mağazada söz sahipliği artmaması ve idari kontrolün elden çıkmaması için %5 üzerine bir pay kesinlikle verilmiyordu. Bu bahsettiğim harici hissedarlıklar tamamıyla güven ilişkisine dayalı gayri resmi ortaklıklardır.
Resmiyette şirket sahibi gözüken kişilerin de yukarıda beyan ettiğim gibi FETÖ iltisakları vardır. Dışarıdan bir kişiye hisse yada Frenchizing açmasına müsaade edilmediğini düşünüyorum. Frenchizingin Maydanoz Döner ticaret unvanını kullanan şirket ortaklarının inisiyatifi ile verildiğini çalıştığım dönemdeki muhabbetlerden biliyorum. Benim tanıdığım İ.B. ve A.T. isimli şahısların irtibatlı olduğu bir kişiden bahsediliyordu. Ben bu şahsı görmedim. Haricen bildiğim çevrede Maydanoz Döner ismiyle faaliyet yürüten mağazalara tedarik ve depo işi yapan Somca Gıda isimli bir firmanın olduğudur. Benim sorumluluğumda olan mağazalara ve diğer mağazalara malzemeler bu şirket üzerinden tedarik ediliyordu.
İstanbul'da çalıştığım süreç içerisinde fark ettiğim bir diğer hususta mağazalarda çalışan ara elemanların mağaza müdürü ve yöneticilerinin KHK'lı yada örgüt iltisaklı şahıslar olduğunu kesinlikle bilmedikleridir.
MAHRE İMAM YİYİP İÇİP GİDİYORDU
…Haricen çalıştığım dönemde mağazalara yöneticilerden KHK ile ihraç olmuş mağdur ailelere yardım adı altında para toplayan Muhsin diye hitap edilen, 50'li yaşlarda, kır saçlı bir şahıs gelip gitmekteydi. Benden birkaç kez para talebinde bulundu. Ben kendisine maddi durumumun kötü olduğu ve iş yerinde de herhangi bir hissem olmadığı için olumsuz cevap verdim. Bu şahıs birkaç defa böyle talepte bulununca şahsı sorduğumda bana kendisinin mahrem imam olduğunu söylendi. İşletmeye ara ara gelerek yemek yer ve hesap ödemeden giderdi. Şirket hissedarlarından ya da şirketten para alıp almadığına şahit olmadım. Şahsın gerçek ismiyle mi yoksa kod ismiyle mi hareket ettiği ya da şahsın detay örgütsel faaliyetleri hakkında bir fikrim bulunmamaktadır.
Maydanoz Döner ismiyle faaliyet yürüten mağazalarda FETÖ/PDY terör örgütüyle iltisaklı şahısların yöneticilik yaptığını ve gayri resmi ortaklık aldığını gördüm. Benim etkin pişman olduğum öğrenilince vaadedilen hissedarlık bana verilmedi. Hissedar olmak için ödenmesi gereken parayı ödeme konusunda ben hazırdım çünkü bu konuyla ilgili ilk başlarda yapmış olduğumuz görüşmelerde her türlü kolaylığın sağlanacağı ifade edilmiştir. Bu hususta yapmış olduğumuz bir görüşmede kredi çekmem halinde paya karşılık gelecek kar payıyla kredi taksit tutarını ödesem olur mu diye sorduğumda sıkıntı olmadığını beyan etmişti. Ancak benim yargılama sürecim öğrenildikten sonra pay verilmediği gibi sürekli bir şekilde çeşitli bahanelerle mobing uygulanmaya başlandı. En sonunda işleyiş ve izin hususunda şahsın gereksiz bir konuyu aşırı abartması üzerine ayrıldım.
Benim irtibatlı olduğum şahısların çok kısa bir sürede büyümeye gittiklerine şahit oldum. Bu büyümeye gidecek şekilde bir iş potansiyeli olmamasına rağmen çok kısa sürede büyüme yoluna gidildi. Ayrıca şirketler mağazalarında çalışan tüm yöneticiler kesinlikle örgüt iltisaklı şahıslardı. Konunun detaylı bir şekilde araştırılmasını takdirlerinize sunuyorum. Yine bu hususta
herhangi bir bilgim olması halinde ifade vermeye hazırım. İsmini beyan ettiğim kişilerin fotoğraflarının tarafıma gösterilmesi halinde teşhis edebilirim.