MERT SAYAN – HABER MERKEZİ
Almanya’daki yaklaşan seçimler, Avrupa’daki aşırı sağ hareketlerin güç kazanmasıyla birlikte, göçmenler ve azınlıklar üzerinde ciddi bir baskı yaratma riski taşıyor. Özellikle Almanya’da, aşırı sağcı partilerin yükselmesi ve ırkçı söylemlerin artması, Türklerin ülkede kalıcı bir tehdit altında kalmalarına neden olabilir. Bu ortamda Türkiye’nin, Almanya’daki olası bir zorunlu tahliye sürecine hazırlıklı olması gerektiği gündeme geliyor.
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hüsamettin İnaç, Almanya’daki seçimler ve Avrupa’daki aşırı sağın yükselişiyle ilgili Samimi Haber’e önemli açıklamalarda bulundu. İnaç, Almanya’daki seçimlerde, tüm Avrupa’da olduğu gibi faşizm ve aşırı sağın etkisinin arttığını belirtti.
İnaç, Elon Musk’ın Almanya Başbakanı Olaf Scholz’a yönelik ağır hakaret içeren söylemlerine de değindi ve ABD’nin Avrupa’da faşist liderlerle iş birliği yaptığına dikkat çekti. İnaç, gelecek hafta yapılacak seçimlerde doğrudan bir ABD müdahalesinin olacağı ve aşırı sağın kazançlı çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu vurgulayarak; “Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni gibi liderler ön plana çıkıyor” dedi.
“AZINLIKLARA BASKI ARTACAK”
Özellikle AFD’nin lideri Weidel’in büyük bir popülariteye sahip olduğuna dikkat çeken İnaç, Merz’in de seçimlerde güçlü bir aday olduğunu belirterek; “Merz’in seçilmesi durumunda, ABD’yi en önemli koalisyon ortağı olarak gördüğünü biliyoruz. Almanya’daki göçmenler ve azınlıklar üzerinde giderek artan baskılar olacaktır” diye konuştu.
İnaç, Almanya’da 3-4 milyon civarında Türk azınlığın bulunduğunu ve bu durumun, Türklerin ülkeden gönderilmesi ile ilgili ciddi bir gündemin oluşmasına neden olduğunu söyledi. Ayrıca, Nazizm benzeri bir yabancı düşmanlığı, İslamofobi ve Türkofobi’nin yükseldiğine dikkat çekerek, Türkiye’nin bu bağlamda ciddi sorunlar yaşayabileceğini belirtti.
İnaç, özellikle farklı ülkelerde Müslümanların giderek daha fazla hedef haline geldiğine dikkat çekerek, bunun temel sebeplerinden birinin Ukrayna-Rusya Savaşı sonrası ABD ve Avrupa arasındaki güvenlik politikalarındaki ayrışma olduğunu ifade etti. İnaç, özellikle Fransa’nın öncülüğünde, bazı Avrupa ülkelerinin NATO’nun artık kendilerini temsil etmediğini ve Avrupa’ya özel yeni bir güvenlik yapısı olan PESCO’nun oluşturulması gerektiğini savunduklarını belirtti. Bu gelişmenin NATO’nun varlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini ve Avrupa’nın savunma harcamalarını önemli ölçüde artırmasını gerektirdiğini vurguladı.
Prof Dr. İnaç, Ukrayna Savaşı’nın Avrupa ülkelerinin savunma giderlerini artırmasına yol açtığını ve bunun ekonomik bir kriz yarattığını belirtti. Özellikle Almanya’da onlarca yıllık büyük şirketlerin iflas ettiğini, Concordato ilan ettiklerini ve bu durumun aşırı sağın yükselmesine zemin hazırladığını ifade etti. İnaç, bu sosyo-ekonomik yapının aşırı sağcı hareketleri güçlendirdiğini vurgulayarak; “Orta sınıfın giderek yok olduğunu ve Avrupa'da toplumu aşırı zenginlerle aşırı fakirlerin oluşturduğunu” ifadelerini kullandı.
ÖNE ÇIKAN İKİ ADAY VAR
Hüsamettin İnaç, özellikle Merz ve Weidel’in ön plana çıkan isimler olduğunu belirterek, bu iki ismin seçimde önemli bir yer tutacağını vurguladı. Ancak, her iki adayın da seçilmesi durumunda Avrupa’da aşırı sağcı, faşist ve ırkçı eğilimlerin yeniden güç kazanabileceğini, hatta neonazizmin yeniden gündeme gelebileceğini ifade etti. İnaç, Avrupa’nın bu yöndeki tepkisinin azalacağı ve yeni bir aşırı sağ yükselişinin yaşanacağı konusunda uyarılarda bulundu.
“TÜRKİYE TAHLİYE PLANI HAZIRLAMALI”
Türklerin Almanya’daki geleceğiyle ilgili çarpıcı uyarılarda bulunan İnaç, Türklerin Almanya’da genellikle sosyal demokratları, özellikle de Olaf Scholz gibi isimleri desteklediğini belirtti. Ancak bu geleneksel siyasi desteğin artık etkisini yitirdiğini vurgulayan İnaç; “Artık o partinin şansı yok. Türklerin Almanya’daki varlıkları büyük bir risk altına girdi. Türkiye’nin bu olasılığa karşı bir tahliye planı hazırlaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
AfD’nin Berlin’deki ırkçı toplantılarına dikkat çeken İnaç, bu toplantılarda yabancıların ülkeden atılması gerektiği yönünde tartışmalar yapıldığını ve bu söylemlerin ciddi bir tehlike arz ettiğini ifade ederek şöyle konuştu:
“Faşizm kalıntılarıyla birlikte ciddi bir yapı oluşuyor. Türkler için Almanya’daki mevcut ortamın her geçen gün daha tehlikeli hale geliyor”.
ABD YÖNLENDİRMESİ ALTINDA
İnaç, yaptığı açıklamalarda Avrupa’daki aşırı sağcı hareketlerin yükseldiğine dikkat çekti ve İtalya’daki gelişmelere de değindi.
Prof Dr. Hüsamettin İnaç, özellikle İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin ve Almanya’daki Weidel ile birlikte hareket eden isimlerin ırkçılığa doğru kaydıklarını belirtti.
Ayrıca, ABD’deki ırkçı isimlerin desteklenmesinin, Avrupa’daki aşırı sağcı figürleri cesaretlendirdiğini vurgulayarak; “Amerika'daki Trump etkisini dikkate almak gerekiyor” dedi.
İnaç, ABD güvenlik konferansındaki önemli bir noktaya da değindi. Avrupa’nın demokratik olmadığı ve faşist, ırkçı görülen insanlarla birlikte hareket etmenin, realist bir yaklaşım olduğunu belirterek; “Amerika’nın bundan sonra bu gruplarla iş birliği yapacak. Bu aslında bir yönlendirme etkisi yaratıyor” diye konuştu.
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hüsamettin İnaç ayrıca, yaşanılan sosyal ve iktisadi problemlerin, yabancı düşmanlığını körüklediğine ve bunun sonucunda kapı partilerinin daha popüler hale geldiğine dikkat çekti. Bu tür siyasi gelişmelerin, yabancı karşıtlığını artırarak aşırı sağcı hareketlerin güç kazanmasına zemin hazırladığını belirtti.
