MERT SAYAN – HABER MERKEZİ
Mevzuata göre, özel hastanelerin en az 1 yatak olmak kaydıyla yatak kapasitesinin yüzde 3’ünü fakir ve muhtaç hastalar için ayırması gerekiyor.
Ancak, bu yükümlülüğün ne kadar yerine getirildiği belirsizliğini koruyor. Bir CİMER başvurusu ile gündeme gelen konu, sağlık hizmetlerinde denetim eksikliklerini bir kez daha gözler önüne serdi.
Sağlık Bakanlığı’nın, hastanelerin bu yükümlülüğüne ilişkin veri toplamaması ve denetim gerçekleştirmemesi, fakir ve muhtaç hastalar için ayrılan yatakların akıbetini tartışmaya açtı. Bu durum, sağlık sektöründe daha etkili bir denetim sistemine duyulan ihtiyacı güçlendiriyor.
Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin 56. maddesi, özel hastanelerin en az bir yatak olmak kaydıyla, yatak kapasitesinin yüzde 3'ünü fakir ve muhtaç hastaların tedavisine ayırmalarını öngörüyor. Bu düzenleme, 30 Ocak 2025 tarihinde yenilenen yönetmeliğin 34. maddesiyle de korunmuş durumda. Ancak bu yönetmeliğin uygulanıp uygulanmadığını denetleyen bir sistemin eksikliği gözler önüne serildi.
DENETİM YAPILMIYOR
Sağlık Bakanlığı’na yönelik yapılan CİMER başvurusu ile ‘Ücretsiz tedavi alan fakir ve muhtaç hasta sayısı’ bu yükümlülüğü yerine getiren özel hastane sayısı ve denetimler hakkında bilgi talep edildi. Sağlık Bakanlığı ise verdiği yanıtta, ‘fakir ve muhtaç hastalar için ayrılan yataklara dair sayısal veri toplanmadığını’ belirterek, yönetmeliğin uygulanıp uygulanmadığına dair denetim yapmadıklarını ifade etti.
Bu yanıt, geçtiğimiz günlerde Bolu’da yaşanan yangın faciası ile bir kez daha gündeme gelen mevzuat eksikliklerini gözler önüne serdi. Sağlık Bakanlığı’nın yasaların gereğini yerine getirmemesi, denetim yapmaması ve bu konuda herhangi bir yaptırım uygulamaması, kamuoyunda büyük endişe yarattı.
DAHA ETKİLİ BİR DENETİM SİSTEMİ GEREKİYOR
Özel hastanelerin, ‘fakir ve muhtaç hastaların ücretsiz tedavisine’ yönelik yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği tespit edilemezken, Bakanlıkça denetimlerin yapılmadığı ve bu konuda herhangi bir bilgi akışının sağlanmadığı ifade ediliyor.
Sağlık sistemindeki bu denetim eksikliklerinin tehlikeli sonuçlara yol açabileceği vurgulanırken, Sağlık Bakanlığı’nın bilgisayar üzerinden veriye erişim kolaylığına rağmen bu konuda herhangi bir çaba sarf etmediği belirtildi. Bu durum, sağlık hizmetlerinin denetimi konusunda daha etkili bir sistemin oluşturulması gerektiği çağrısını güçlendiriyor.