İşaret ettiği yer sallanan ünlü jeoloji mühendisi Prof. Şener Üşümezsoy, uzun yıllardır sürekli gündemde olan olası Marmara depreminin yaşanacağı yerin Adalar fayı üzerinde olmayacağını açıklamasının yanı sıra Marmara bölgesinde yer alan fayların stresinin nerede biriktiğini Yeniçağ’dan Serhat Ağa'ya açıkladı.

Tom Parsons’ın formülize ettiği haritaların kendi içerisinde kısmi olarak tutarsızlık taşıdığını belirten Üşümezsoy, sırası ile 1059, 1766 ve 1912 yılında yaşanan yıkıcı depremler ile aslında stresini boşalttığını ve yanlış fay modelleri üzerinde yapılan deprem kestirmelerinin hepsinin hatalı olduğunu ifade etti.

 Marmara'daki riskli fayları tanımlamak için şu ifadeleri kullandı:

“BATI MARMARA’DAKİ STRES BİTTİ”

Kuzey Anadolu fayı üzerindeki stresin son olarak 1999 yılında oluşturduğu depremle stresini yitirdiğini belirten Üşümezsoy:

“Batı Marmara'da 1766 depremi Silivri Tekirdağ Saroz çukurunda yer almıştır. Bu fay 1912'de tekrar kırılarak Batı Marmara'daki stresi de bitirmiştir. Körfez ve Doğu Marmara Çınarcık çukurunda 1999 Depreminden evvel 1894 depremi olmuştur. 1894 depremi Çınarcık çukuru güney kenarı ve Yalova Çınarcık kıyısında oluşmuş, bunun üzerine 99 depremi Körfez ve Yalova Çınarcık kıyısında gelişmiştir. Bu durumda Doğu Marmara'da Kuzey Anadolu Fayı üzerindeki stres 1894 ve 1999 depremlerinde tükenmiştir.”

“TOM PARSONS’IN KENDİ İÇİNDEKİ TUTARSIZLIĞI…”

Tom Parsons’ın fay haritalandırması üzerinde kısmi tutarsızlıklarının olduğunu belirten Prof. Üşümezsoy, “Tom Parsons'ın kendi içindeki tutarsızlığı 2004 yılında 30 yıl içinde 7'lik deprem olacağı ihtimalinin 2016 yılında 30 yıl içinde 7'lik deprem olacak ihtimaline dönüşmesidir. Gerçekte ise Tom Parsons'ın, kırılan fayları Armijo'nun haritasına göre yerleştirdiğinde 1509, 1766 ve 1894 depremleri birbirlerini Üzerleyerek Doğu Marmara'daki stresi tüketmiştir” sözlerini kullandı.

“7’LİK DEPREM RİSKİ İLERİ SÜRÜLÜR OYSA..”

Silivri çukurunda fay hattının kırılmadığını varsayan fay modelinin hatalı olduğunu öne süren Üşümezsoy, “Aynı şekilde 1912'deki depremde şiddet eğrilerine göre bütünüyle Silivri çukuruna kadar fay kırıldığı halde; 1766 şiddet eğrileri ile aynı olduğu halde 1912'de Tekirdağ çukuru ve Silivri çukurunda fay kırılmadığını varsayarak burada 7'lik bir depremin oluşma riskini ileri sürer. Oysa fay 1912'de kırılmıştır. 1766'da kırılan fay 1912'de bir daha kırılarak stresini boşaltmıştır” şeklinde konuştu.

“ADALAR FAYINDAN GEÇEN DEPREM SENARYOSU SÖZ KONUSU DEĞİL”

Deprem şiddet modellerinin Armutlu ve Adalar fayından geçen senaryo için söz konusu olmadığı Şener Üşümezsoy bu bilgi ışığında şunları söyledi:

“Bu anlamda Parsons'ın Adalar fayı ve Orta Marmara Fayı olarak alınan Kuzey Marmara'daki faya göre 1766, 1509 ve 1894 depremleri kestirmesi hatalıdır ama Parson'ın gene 1509 depreminin Güney Marmara'da Çınarcık çukurundan geçtiği, 1894 depreminin bu bölgede yer aldığı tespiti doğrudur. Kuzey Marmara kenar fayından geçtiği ve depremler orada olabileceği verili fay modeline dayandığı için o fay modeli yanlıştır.

Deprem şiddet modelleri de hem Armutlu güneyinde hem de kuzeyde oluşu nedeniyle Kuzey Marmara dedikleri Adalar fayından geçen bir deprem senaryosu bu bahsettiğimiz depremler için söz konusu değildir. Şiddet haritaları güneye Mudanya'ya, Gemlik'e kadar uzanan eğriler göstermektedir.”