SÜPER Ligde heyecan doruğa çıktı. Fenerbahçe, Kayserispor, Beşiktaş Ankaragücü önünde şov yaptı. Taraftarların farklı gol beklentileri içinde oldukları karşılaşmalardı. Ama kazanılan 3 puan ve golle ş...
SÜPER Ligde heyecan doruğa çıktı. Fenerbahçe, Kayserispor, Beşiktaş Ankaragücü önünde şov yaptı. Taraftarların farklı gol beklentileri içinde oldukları karşılaşmalardı. Ama kazanılan 3 puan ve golle şampiyonluk umutlarını attırdı.
Süper Lig'in istikrarlı takımı Galatasaray haftayı bay geçirdi. Geçen yılın şampiyonu ve transferlere milyon eurolar harcayan Trabzonspor hem maddi hem yönetimsel hem de performans olarak dip yapıyor. Ümraniyespor'a evinde puan kaybedip yenilmesi taraftarları hüsrana uğrattı.
Başkan Ahmet Ağaoğlu'nun Ertuğrul Doğan ile çekişmesi kongre kararı aldırdı. Avrupa umutlarıyla Türkiye Süper Lig umutları da zirvedeki rakiplerinin puan kaybına kaldı!
Çünkü düşme potasına yakın takımların performansları büyük takımlar karşısında şaşırtıcı ve sürprizlerle dolu. Ligin ilk yarısında kötü transferlerin yarattığı travmalar nedeniyle izlenilen kötü futbolun üstü maalesef Başkan, yönetici ve teknik adamların sanal hakem hataları ile örtülmeye çalışıldı. Ligin ikinci yarısından itibaren nedense hiç hakemler konuşulmuyor. Çünkü artık işler ciddi. Hata yapma riskine girme payı çok düştü. Her takım terinin son damlasına kadar savaşıyor. Savaşacak da.
İyi futbol iyi kaliteli futbolcularla oynanır.
Rahmetli Teknik Direktör Ahmet Suat Özyazıcı "
Futbolu herkes oynar ama tekniği ile oynayamaz" sözünün geçerliliğini koruduğu şu ortamda tribünleri dolduran taraftarlarda renk, arma ve forma aşkının dışında kaliteli ve teknik kapasitesi üstün oyun ve bol gol izlemek istiyorlar. Kulüplerin scoutları yerine hatırlı menajerlerin iş bilmek kulüp başkan vs yöneticilerin getirdiği isimsiz hurdalık oyuncular yüzünden müşteri gibi gördükleri taraftarları kahrediyorlar.
Son yıllarda Türk futbolunu takip edenler bilirler. Fenerbahçe'de Alex, Oğuz, Aykut, Beşiktaş'ta Sergen Yalçın, Mehmet Özdilek, Galatasaray'da Hagi, Trabzonspor'da Hami, Yattara gibi teknik ve liderlik kapasitesi çok üstün oyuncuları artık izleyemiyoruz. Ya kulüpleri yönetenler kendilerinden üstün oyuncu ismini görmek istemiyorlar.
Ya da işi bilmiyorlar! Maçları izliyoruz. Sonrada evde İngiltere Premier ligini izlerken "
Onların oynadıkları futbolsa biz Türkiye'de ne seyrediyoruz" düşüncesine kapılıyoruz. Kulüpler toparlanmalı. Taraftar yenilse de yüreğiyle mücadele edecek 90 dakika koşacak takım arıyor!
