Sükûnet potansiyeli sinir sisteminde bilgi iletiminin temelidir. Elektrik sinyalleri dendritlerden doğru pasif bir biçimde ileriye iletilir ve aksan tepeciğinde birleştirilir. Bilgi sinapsta kimyasal yolla komşu nörona iletilir.
    Beyindeki süreçler nasıl somut bir şekilde hayalde canlandırılabilir? Bunun için önce insan beyni hakkında kısa bilgileri aşağıya sıralayalım:
⦁    İnsan beyninde yaklaşık olarak 1010 sayıda nöron ve 1013 sayıda sinaps vardır. Bir milimetre küplük bir alanda yaklaşık 100 bin nöron ve 10 üzeri 9 sinaps mevcuttur.
⦁    Bağlantı sayısının bu kadar çok olmasına mukabil, bu yine de bütün nöronların birbiriyle iletişim içinde oldukları manasına gelmemektedir. Bir milimetre küplük bir alandaki nöronlardan biri, aynı alan içindeki diğer nöronların sadece %3'te bir sinaps aracılığıyla iletişim halindedir.
⦁    Farklı beyin bölgeleri arasındaki bağlantılar tek yönlü değil, çift yönlü, yani gelişli gidişlidir.
⦁    Beyindeki nöronlar sıralıdır. Anatomik kriterlerle birbirinden ayrılan beyin bölgeleri çoğunlukla farklı fonksiyonlara sahiptir. Her beyin bölgesinin içindeki nöronlar, genellikle özelliklerine göre de sıralanırlar.
⦁    Beyindeki önemli işlemlerin çoğu tek tek nöronlar ya da bütün beyin bölgeleri tarafından değil, büyük nöron kümeleri (100-1000) tarafından gerçekleştirilmektedir. Beynin bütün sırlarıyla keşfinde en önemli nokta, yöntemin bütün organizmanın gözlemlenebilir davranışlarına uygulanabilir olmasıdır.
    Bilgi taşıma işini nöronlar gerçekleştirir. Nöronlar dış görünüş olarak birbirlerinden çok farklıdır. Dendrit denilen giriş bölgesi, hücre gövdesi ve akson adı verilen çıkış bölgesinden oluşurlar. Hücre gövdesi, hücrenin bilgi ve özümleme merkezidir ve bütün genetik bilgileri içermektedir. Dendritler kablodur. Nöronlar 50-80 milivoltluk bir elektrik potansiyeline sahiptir.
    Elbette insan beyninin özellikleri bu makalenin boyutunu çok aşar. Bir kitap konusudur.
    Araştırmalar gösteriyor ki, bilinçdışı bilgi duygu, davranış ve kararlarımızı etkilemektedir. Öte yandan yapılan araştırmalara göre insanın gördüğü her şey bilincine şuuruna ulaşmamaktadır. Bilinçli beyin saniyede 600 bin bayt kayıt yaparken, bilinçaltı beyin saniyede 2 milyon bayt kayıt yapmaktadır. ABD'nin Stanford Üniversitesi'nin "İnsan Davranışları Enstitüsü"nün 40 yıllık araştırmalarına göre insanlar sadece %6 mantıklı-bilinçli karar verirken %94 bilinçdışı-bilinçaltı etkilerle karar vermektedir.
    Son yıllarda nöromarketing, nörofinans, davranış ekonomisi diye bir bilim dalı hızla klasik iktisat teorilerini yerle bir ediyor.
    Mesela sinir bilimiyle pazarlama kelimesi yan yana. Bir tür hipnoz ile insanlar etkileniyor:
    Reklamcı-tüketici arasındaki şartlar eşit değil. İnsanın karar verme mekanizması NÖROBİLİM ile etkileniyor, manipüle ediliyor.
    Ben fikrimi söylerim, kabul ya da reddedersiniz. Ama öyle değil. Şuuraltımız/bilinçaltımız mesajlardan etkileniyor.
    İnsan beyninin aktivitelerini test edip ölçen cihazlarla bir reklam görselinden beynimizin hangi bölümlerinin uyarıldığı tespit ediliyor ve buna uygun afişler ve spot mesajları hazırlanıyor.
    Bu durum apartmanımıza, evimize giremeyen insanların mahremimize, zihnimize ve hatta yatak odamıza girmesi halidir.
    Açıkçası zihinsel hayatımız içinde olup bitenlerin neredeyse hepsi bilincimizin kontrolü dşında gerçekleşiyor ve işin doğrusu, böylesi de daha çok isabetlidir diyor nörobilim uzmanları.
    Beynin işi, özünde bilgi toplayıp davranışları uygun biçimde yönlendirmektir. Karar verme sürecinde bilincin devreye girip girmemesi durumu değiştirmez, çoğunlukla da girmez zaten diyor konunun uzmanları.
    Son söz. 2014 yılında Google İngiltere'de 2011 yılında Doğu Londra'da kurulmuş olan "Deep Mind" adlı şirketi 650 milyon dolara satın aldı. 21.Yüzyıla "ZİHİNİ" kontrol eden güç ve/veya güçler hükmedecek.