Tarihi bir fotoğraf bu…

Çekilirken ben de oradaydım.

Yakından iyi bakın…

Çünkü bu yıl bu fotoğrafın 10’uncu yılı…

10 yıl önce dünya tarihinin özgürlükler konusundaki son küresel dayanışma hareketinin fotoğrafı bu…

YAKINDAN BAKTIĞINIZDA GÖRECEĞİNİZ BEŞ KİŞİ

Yakından baktığınızda en öndeki safta 3 siyasetçi göreceksiniz.

Soldan başlarsanız İsrail Başbakanı Netanyahu…

Onun 3 insan ötesinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas duruyor.

Onun hemen yanında Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu…

Aralarında Almanya Şansölyesi Merkel’i görüyoruz.

Ve Fransa Cumhurbaşkanı Hollande…

Çok değil, 10 yıl önce “teröre karşı küresel dayanışmayı”  temsil eden bu 5 siyasetçi şimdi, sadece 10 yıl sonra dünyanın parçalanmışlığını temsil ediyorlar…

Tarih tam olarak 11 Ocak 2015…

Eö Bu Tarihi Fotoğrafın 10 Yılı 2

GEÇEN SALI EN BÜYÜK MEDYA KATLİAMININ 10’UNCU YILIYDI

Ondan 4 gün önce…

Yani 7 Ocak 2015 günü dünya tarihinin tanık olduğu en büyük “medya katliamı” yaşandı.

Fransa’nın en büyük mizah dergisi Charlie Hebdo’nun ofisine giren 2 terörist, derginin neredeyse bütün yaratıcı kadrosunu öldürdü.

Geçen Salı günü işte bu meşum günün 10’ncu yıldönümüydü.

O gün beni etkilemişti bu fotoğraf.

Ama bugün baktığım zaman çok başka ve çok daha etkileyici bir şey görüyorum.

Bu fotoğrafta Türkiye-Avrupa Birliği-İsrail ve Filistin yanyana, kol kola yürüyor.

Ne için?

Teröre karşı küresel bir dayanışma göstermek için.

Eö Bu Tarihi Fotoğrafın 10 Yılı 1

CHARLIE HEBDO “GEBERTİLDİ Mİ”, YOKSA “GEBERTİLEMEZ Mİ?”

10 yıl önce 12 çizeri hunharca katledilen Charlie Hebdo geçen Salı günü yani 7 Ocak 2025’de, ilginç bir kapakla çıktı.…

Dünyada terörün sembolü olan Kalaşnikof bir silahın namlusu üzerinde oturan bir okuyucu gülerek dergisini okuyordu.

Üzerinde ise şu yazıyordu:

“Charlie Hebdo; Gebertilemez…”

Evet, ”Öldüremezsiniz” gibi ölümü romantikleştiren bir kelime değil, “Gebertilemez” gibi, ölümü aşağılayan bir kelime kullanmayı tercih etmişlerdi.

Çünkü Charlie Hebdo, teröristlerin gözünde “Gebertilmesi gereken” bir şeydi…

O iki terörist “İslami Cihad” adına bunu yapmıştı.

Ama çok değil, bundan sadece 10 yıl önce, İslam dünyasının iki ülkesinin temsilcisi en ön sırada Charlie Hebdo’nun katledilen karikatüristleri için yürüyordu.

Yani basın özgürlüğü için…

KATLEDİLEN 12 KİŞİDEN BİRİ İYİ ARKAŞIMDI

O gün o sıranın biraz arkasında ben de vardım.

Çünkü Charlie Hebdo Paris’teki öğrencilik yıllarımdan itibaren takip ettiğim dergilerin başındaydı.

Derginin daha “Hara Kiri” olarak çıktığı günlerden beri topladığı bir koleksiyonum bile vardı ama ne yazık ki Paris’te evimden çalınmıştı.

Orada bulunmamın özel bir nedeni daha vardı.

O katliamda öldürülen çizerlerden biri olan Wolinski arkadaşımdı.

Onunla son defa Bebek Oteli’nin altındaki, şimdi kapanmış olan Ambasador Restoran’da başbaşa harika bir yemek yemiştik.

Türkiye’yi çok seven bir mizahçıydı Wolinski…

Eö Bu Tarihi Fotoğrafın 10 Yılı 5

ÜÇ DİNİN MENSUPLARINI DA KIZDIRAN KARİKATÜRLER YAYINLAYAN DERGİ

Üzerinde çok düşünülecek bir fotoğraftır bu….

Çünkü bize şunu anlatıyor:

10 yıl önce bu dünyada Müslümanları da, Hristiyanların da, Yahudileri de çok kızdıran karikatürler yayınlayan bir dergideki katliam için üç dine mensup siyasetçiler nasıl yan yana gelebilmiş o gün?…

Hem de birinci sırada yürüyebilmek için aralarında yarış bile olmuş.

Bugün yaşadığımız şu vahşet ve cinnet hali içinde ibretle bakılması gereken bir fotoğraftır bu.

Ne yazık ki artık Gazze gibi bir vahşet bile dünyayı bir araya getiremiyor.

O nedenle o günün hikayesi de aynı şekilde bütün ayrıntıları ile bilinmesi gereken bir hikaye…

Fransa Cumhurbaşkanı Hollande o gün orada çekilen fotoğrafı imzalayarak bütün davetlilere gönderdi.

ELYSEE ÖNCE KİMSEYE DAVETİYE GÖNDERMEMİŞTİ

O güne ait birkaç bilgi:

(*) Elysee Sarayı önce kimseye davetiye göndermemiş. Büyükelçiliklere; "İsteyen gelebilir" mesajı iletilmiş.

Ancak daha sonra bunun uluslararası bir gösteriye dönüştürülmesi fikri ortaya çıkmış. Bunun üzerine 194 ülkeye törene davet gönderilmiş.

(*) Özellikle Cezayir, Tunus, Senegal, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi İslam ülkeleri törende Hazreti Muhammed karikatürleri taşınabilir endişesi ile çekimser davranmış.

(*) Bunun üzerine miting meydanına çok sayıda sivil polis sokulmuş ve tören öncesi bazı pankartlar toplatılmış.

Eö Bu Tarihi Fotoğrafın 10 Yılı 4

O GÜN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN FRANSA CUMHURBAŞKANI HOLLANDE’A NE DEMİŞTİ?

Olayın meydana geldiği 7 Ocak günü 3 kişi aramış. İlk arayan Almanya Şansölyesi Angela Merkel olmuş. Onu Obama ve Putin izlemiş. Ondan sonraki gün arayan devlet temsilcisi yok. Sadece BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ve Avrupa Konseyi Başkanı Tusk aramış.

Müslüman ülkeler ayın 9'unda, yani olayın üzerinden 48 saat geçtikten sonra aramaya başlamışlar.

9 Ocak günü arayanlar arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan var. Katar Emiri, Mısır Cumhurbaşkanı ve Ürdün Kralı da o gün arayanlar arasında bulunuyor.

Aramaya en zor karar veren Müslüman lider ise Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas olmuş.

O 4 gün içinde arayanlarla yapılan konuşmaların zabıtları da tutulmuş.

Mesela Erdoğan; "Bu İslam'a yapılmış bir saldırıdır" demiş.

 DAVUTOĞLU İLK PROGRAMDA KAÇINCI SIRADA YÜREYECEKTİ?

Davutoğlu 1 saat öncesine kadar ikinci sırada yer alıyordu.

Saat 14.00: Republique Meydanı'ndan başlayacak yürüyüşten 1 saat öncesine kadar Elysee Sarayı Protokol Müdürü'nün önündeki yürüyüş planı şöyleydi:

Yürünecek caddenin genişliği elvermediği için devlet temsilcilerinin 2 sıra haline yürümesi kararlaştırılmıştı.

Öndeki sırada Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile birlikte Almanya, İtalya ve İngiltere başbakanları yürüyecekti.

İsrail Başbakanı Netanyahu ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da birinci sıradaydı.

Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın yeri ise ikinci sırada görünüyordu.

Yani törenden 1 saat öncesine kadar Türkiye Başbakanı'nın ikinci sırada yürümesi planlanmıştı.

İlginç bir ayrıntı daha. Protokolün hazırladığı listede Başbakan'ın eşinin adı da bulunuyor. Demek ki ismi bildirilmiş, ancak sonradan vazgeçilmiş.

O gün bu bilgileri, protokol müdürünün antetli kâğıda yazdığı plandan okuyarak yazmıştım.

DAVETLİLER İÇİN 38 BİN EURO’LUK DOMUZSUZ BÜFE

O yürüyüşün ayrıntılarını da yazmıştım o gün.

Davetliler tek tek Elysee Sarayı'nda tören salonuna (Salle des fetes) alındılar.

Burada saat tam 13.00'te büyük bir büfe açıldı. Büfede şunlar vardı:

Balkabağı velute, karışık salata, kaz ciğeri, tavuk, karides ve pasta.

Müslüman ülkelerden gelen davetliler dikkate alınarak mönüye domuz etli yemek konmamıştı.

Yine ilginç bir ayrıntı. Fransa Cumhurbaşkanlığı hesap verilebilir bir demokrasi anlayışına sahip olduğu için, o açık büfenin maliyetini öğrenmek de çok kolay olmuştu.

Servis dahil 38 bin Euro'ya mal olmuş.

UKRAYNA CUMHURBAŞKANI VE TÜRKİYE BAŞBAKANI NASIL BİRİNCİ SIRAYA GEÇTİ?

Davetliler Elysee  Sarayı’ndan yürüyüş yerine giderken her şey protokola göre işliyordu.

Fotoğraf daha önce oraya geldiği için duruş sıraları değişti.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Poroşenko ve Türkiye Başbakanı Davutoğlu da o hengâme içinde birinci sıraya geçenlerden.

Böylece 30 metre genişliğindeki caddede safların sıklaştırılması ile 2 sıra fiilen tek sıraya indi.

NETANYAHU VIP OTOBÜSÜNE KORUMALARI İLE BİNDİ

VIP davetlileri taşıyan otobüs Republique Meydanı'na giderken yolda ilginç insani şeyler oldu.

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun korumaları da otobüse binip oturunca Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin eşi Carla Bruni Sarkozy ayakta kaldı. Bunun üzerine Hollande korumalardan kalkmalarını istedi.

Bu arada Carla Bruni ile Ürdün Kraliçesi Rania arasında sıcak bir çizme muhabbeti geçti.

Carla Bruni, Kraliçe Rania ile U2'nin solisti Bono ve top model Farida Khelfa aracılığıyla tanışmış.

Rania; "Çizmelerin ne harika" diyerek Carla Bruni'nin ayağındaki aşırı rock motosikletçi botlarına takılmış.

ABD DIŞİŞLERİ BAKANI SON DAKİKADA OTOBÜSTEN NİYE İNDİ?

Davetlilerden ikisi son dakikada yürüyüşe katılmaktan vazgeçmiş.

Bunlardan biri Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanı.

Gizli servis, güvenliğini sağlayamayacağı endişesi ile bakanın yürüyüşe katılmasına izin vermemiş.

Bu arada Fas Dışişleri Bakanı da "Tören yerinde Hazreti Muhammed karikatürleri var" gerekçesiyle otobüse binmekten son anda vazgeçmiş.

Ancak törende hiç böyle bir karikatür görünmedi.

Çünkü polis bu tür pankartları toplamıştı.

CHARLİE HEBDO ÇİZERLERİ BUGÜN NASIL YAŞIYOR?

Fransa’da hemen hemen bütün gazete ve dergiler katliamın 10’uncu yılı dolayısıyla kapaklarını bu konuya ayırdı ve geniş dosyalar yayınladılar.

Hiç şüphesiz o katliam, Fransız medya dünyasında derin izler bıraktı.

Bugün Fransız gazetelerinde yayınlanan siyasi karikatür sayısı o güne göre yüzde 50 azaldı.

Charlie Hebdo ofisinde ise her şeyi değiştirdi.

Derginin adresi nerede, kimse bilmiyor.

Çalışanların, derginin adresini aile üyelerine bile vermesi yasak.

Bina dışarıdan özel olarak korunuyor.

Ama içerideki hayat daha da katı.

Hiçbir çalışan içerde güvenlik elemanlarıyla oturup bir plan yapmadan dışarıda bir yere gidemiyor.

Eö Bu Tarihi Fotoğrafın 10 Yılı 6

KARİKATÜR KATLİAMININ 10’UNCU YILINDA İSTİFA EDEN KARİKATÜRİST

Geçen Salı Charlie Hebdo katliamının 10’uncu yılını anmaya hazırlanırken, mizah medyasını sarsan bir olay yaşanıyordu.

ABD’nin en önemli ikinci gazetesi sayılan Washington Post’un Pulitzer ödüllü karikatüristi Ann Telnaes, 4 Ocak günü gazeteden istifa ettiğini  açıklıyordu.

Gazetesi bir karikatürünü yayınlamayı reddetmişti.

Telnaes aralarında Amazon’un sahibi Jeff Bezos’un da bulunduğu 3 milyarderin Trump’ın önünde diz çökerek ellerindeki para keselerini ona sunmasını anlatıyordu.

Tabi o üç kişiden biri gazetenin sahibi Jeff Bezos olunca karikatür sayfaya girmemişti.

TRUMP’IN AYAKLARININ DİBİNDE YATAN  MİKİ FARE

Telnaes aynı karikatürde Trump’ın ayaklarının dibinde küçük bir figür daha eklemişti.

Ölü gibi yüzüstü yatmış küçük bir Miki Fare…

Bir zamanlar sahillerimize vurmuş küçük Suriyeli bebekle aynı pozisyonda yatmış bir Disney figürü yani…

Watergate Skandalı’nı ortaya çıkarmış, dünyanın en efsane genel yayın yönetmeni Ben Bradlee’nin gazetesinde mizahın ölümünü anlatan küçücük bir leke gibi orada duruyordu.

Eö Bu Tarihi Fotoğrafın 10 Yılı 3

EY AHALİ, DEHŞET SİRKİ ŞEHRİMİZE GELİYOR!

Charlie Hebdo katliamının 10’uncu yılında bütün bunlar bize şunu anlatıyor:

Dünyayı savaşa sürükleyen popülist liderler çağında artık mizaha yer yok…

Çünkü siyaset ve siyasetçinin kendisi mizah haline gelmişti bu dünyada…

Yeni komiklerimiz, alev alev yanan bir dünyanın karşısında sadece nevrotik kahkahalar atan Joker suratlı popülist liderler.

Güldüren değil, ağlatan komikler…

Ekim ayında Atlantik dergisinin kapağındaki desen işte tam bunu anlatıyordu.

İçinde hüzünlü fil bulunan bir sirk arabasını dörtnala Beyaz Saray’a doğru süren Trump…

Arkada, Kont Drakula’ların, vampirlerin, Nesfaratu’ların karanlık bir Van Helsing filmi dekoru…

Bayanlar, baylar, duyduk duymadık demeyin…

Popülist liderlerin dehşet sirki şehrimize geliyor…