Emzirmenin, annenin stresle başa çıkma yeteneğini artırdığına dikkat çeken Op. Dr. Nadir Cömert, “Emziren annelerin serum kortizol ve adrenalin düzeyi, emzirmeyen annelere göre anlamlı bir düşüş gösterir. Bu durum annenin emzirme döneminde psikolojik olarak rahatlamasını sağlar” dedi.
Emzirme doğum sonrası iyileşmeyi hızlandırıyor
Emzirmenin doğum sonrası iyileşme sürecini hızlandırdığını vurgulayan Dr. Cömert, “Emzirme, doğum sonrası annenin iyileşme sürecini hızlandırır. Emzirme sürecindeki düşük östrojen seviyesi meme kanseri riskini azaltır. Araştırmalar, 30 yaşından önce doğum yapan ve bir yıl ya da daha fazla süreyle emziren kadınların yumurtalık kanserine yakalanma riskinde belirgin bir azalma olduğunu göstermektedir” şeklinde konuştu.
Kemik erimesi riskini azaltıyor
Dr. Cömert, emzirmenin kemik sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini de şu sözlerle anlattı: “Emzirmenin özellikle ilk altı ayında prokollejen, karboksil peptit (PICP) seviyesinin arttığı tespit edilmiştir. Bu da kemik yıkımı belirtilerinin gerilediğini ve emziren annelerde kemik erimesi görülme sıklığının çok azaldığını gösteriyor.”
Gebelikten sonra 10 hafta koruma sağlıyor
Emzirmenin doğum sonrası kilo vermeyi kolaylaştırdığını belirten Dr. Cömert, “Emzirme annenin günlük enerji ihtiyacını yaklaşık 500 kalori artırır. Bu artan kalori ihtiyacının bir kısmı annenin yediklerinden, bir kısmı ise gebelikte depolanan yağlardan karşılanır. Bu da annenin gebelik sırasında aldığı fazla kiloların kaybına yol açar” dedi. Ayrıca, düzenli emziren bir kadının gebelikten sonra 10 hafta boyunca gebelikten korunabileceğini ifade eden Dr. Cömert, emzirmeyen annelerde ise doğumdan 6 hafta sonra gebelik oluşabileceğini belirtti.