İlk yazımız dışında CHP kulislerinden bilgi paylaşmadık.
Özellikle uzak durmaya çalıştım.
Çünkü CHP’nin parti içi kavgaları acımasız, kural tanımayan, ahlaki çizgiyi aşan enteresan bir yarışı içerir.
Genel Başkan Özgür Özel hakkında kapatılan iddiaları bilirsiniz.
Bu nedenle parti içi mücadelenin yaşandığı kulislerde aklınıza hayalinize gelmeyecek dedikodulara kapılıp gitme tehlikesi vardır.
Şu kadarını ifade edeyim:
CHP kulislerinde konuşulanların %10’u topluma aksetse AK Parti’ye rahmet okutur.
CHP kulislerinde rakiplerin birbirlerini suçlayan yolsuzluk iddialarının %10’u kamuoyuna yansısa küçük dilinizi yutarsınız.
Çok garip olan, CHP kulislerinde parti içi kim, kimin, neler döndürdüğünü çok iyi bilir.
Fakat kol kırılır yen içinde kalır kuralı çok iyi işlediği için topluma yansımaz.
CHP’nin ayakta kalmasını seçmen kitlesi ile siyasetçi kesimin arasındaki çok kuvvetli sızdırmazlık bulunması sağlar.
Seçmenin sorgusuz desteği perde arkası bilinmediğinden söz konusudur yani..
Kulislerde açık açık konuşulan iddialardan seçmen tabanına sızan bazı bilgiler ise kişisel eleştiriye dönüşerek etkisizleşiyor.
Hakikaten bir yazar olarak sizlere CHP kulislerinde dolaşan iddiaların üç-beşini kaleme almaya kalksam, iftira atmaktan linç edilirim.
Yandaş ilan ederler ve itibarsızlaştırırlar.
Tüm bu girizgahı neden yaptım?
Günlerdir İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki konular, CHP’li Beşiktaş Belediyesi ile başlayan Esenyurt Belediyesi ve Beykoz Belediyesi ile devam eden mahkemelere yansıyan yolsuzluk ve kayyım konuları önümüzde.
Tüm bu konular iktidarın ve yargının CHP’ye müdahalesi olarak görülüyor.
Oysa bunların neredeyse tamamının şikayet ve çıkış kaynağı CHP’lilerdir.
CHP kulislerine inildiğinde bu konuların neredeyse tamamının, hatta daha fazlasının seçimler öncesi ve sonrası Genel Merkez yetkilileri üzerinden, hatta Genel Başkan nezdinde gündeme getirildiğini öğreniyorsunuz.
ÖZEL BİLEREK ADAY YAPTI
Mesela Beşiktaş Belediye Başkanı konusunda Genel Başkan Özgür Özel’e; “Bu ismi aday yapmayın. Aksi takdirde görevden alınır” diye uyarı yapıldığı söyleniyor.
Bu tür uyarıların bir kısmının eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından bizzat Özgür Özel’e yazılı not olarak verildiği bilgisi dahi var.
Fakat bu uyarıların bulunduğu not kağıtlarının bu kişilere genel başkan düzeyinde gösterilerek; “Bakın, hakkınızda bu bilgiler var. Buna rağmen biz seni aday gösteriyoruz” denildiği söyleniyor.
Son gelişmeler CHP’yi çok bilinmeyenli denklemlerden daha karmaşık problemlerin eşiğine getirdi.
AK Parti’nin unut olmaktan çıkması üzerine 31 Mart Belediye Başkanlığı seçimlerinde millet CHP’ye büyük bir fırsat verdi.
CHP'liler bu fırsatı, parti içi kavgalar ve belediyelerdeki iddialarla kaçırıyor.
23 Mart tarihinde üyelerin katılımıyla yapılacak cumhurbaşkanı adayı gayrı resmi ön seçim hazırlıkları sürüyor.
Diğer taraftan bu seçime tek aday olarak giren Ekrem İmamoğlu’nun sahte diploma olayının yargıdaki süreci de devam ediyor.
Şimdi de Medya A.Ş. soruşturması başladı.
Bunlara karşı toplum gündemine, İmamoğlu’nun önünü kesmek için davaların açıldığı ve diploma olayının kullanıldığı algısı yerleştirildi.
Geldiğimiz noktada İmamoğlu’nun diploma davalarından sıyrıldığında cumhurbaşkanlığı yolunda engelleri azalacak.
Sıyrılamadığı zaman ise mağduriyeti oynanacak.
Fakat tüm bunlar işin görünen tarafı.
İmamoğlu’nun asıl halletmesi gerekenin parti içi çatışmalar olduğu ortada.
ÖZEL İMAMOĞLU’NUN ADAY OLAMAYACAĞINI BİLİYOR MU?
Mansur Yavaş’a karşı ön seçim kartını oynayan İmamoğlu-Özel ikilisinin hesapları Yavaş’ı şimdilik devre dışına itti.
Ama CHP kulislerinde Özgür Özel’in İmamoğlu’na açıktan destek vermesinin büyük bir oyunun parçası olabileceği konuşuluyor.
Şöyle ki: Özel, İmamoğlu’nun diploma ve farklı olaylardan dolayı cumhurbaşkanlığı adaylığı yarışında devre dışı kalacağını %100 biliyor.
Arkasındaymış gibi, her türlü desteği veriyormuş gibi görünüyor.
Olmayınca onun yerine adaylık hayali kuruyor.
İMAMOĞLU’NUN KADERİ VE KILIÇDAROĞLU
CHP kulislerinde tüm bunlar konuşulurken, aslında İmamoğlu’nun kaderini belirleyecek konunun ne diploma, ne yolsuzluk davaları, ne de diğer rakipleri olmadığı ifade ediliyor.
İmamoğlu’nun kaderinin Kemal Kılıçdaroğlu’nun ellerinde olduğu vurgulanıyor.
Bu nedenle son zamanlarda İmamoğlu, bunu bildiği için bütün kapıları zorlayarak Kılıçdaroğlu’na ulaşmaya çalışıyor.
KILIÇDAROĞLU İMAMOĞLU’NA RANDEVU VERMİYOR MU?
Kılıçdaroğlu bugüne kadar İmamoğlu’na randevu vermedi.
Bundan sonra verir mi bilmiyorum.
Randevuyu alıp görüşemezse ciddi morali bozulacak.
Kılıçdaroğlu’nun kesinlikle İmamoğlu’nu istemediği biliniyor.
Konuştuğum bir CHP’li; “Kemal Kılıçdaroğlu’nun olur vermediği hiç kimse CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olamaz. Adaylık Kılıçdaroğlu’nun elinden geçiyor. Elinde çok fazla dosya var. Özellikle İstanbul kurultayı ve Büyük Kurultay’da dönen yolsuzluklar ve para olaylarının belgeleri, videoları var” dedi.
İMAMOĞLU’NUN ANAP OYUNLARI CHP’DE GEÇMEZ
CHP kulislerinde dikkatimi çeken enteresan bir söylem var.
O da şu: “İmamoğlu, kendisinin halen ANAP’ta siyaset yaptığını zannediyor. İmamoğlu’nun ANAP’ta alıştığı siyaset oyunları CHP’de geçmez. Bunu eninde sonunda öğrenecek”.
Sizin anlayacağınız, cumhurbaşkanlığı konusunda CHP içinde yaşanan kavga daha çok su götürecek.
Biz halen ilk yazımızda olduğu gibi, parti içi mücadelenin CHP’yi adaysız bırakacağı noktasındayız.
Kalın sağlıcakla...