Elimde bu sorunun cevabı var…
28 İl, 57 ilçe…
Bu ilçelere bağlı 128 mahalle…
Buralarda yaşayan 18 yaş üstü, kadın erkek, genç yaşlı insanla yüz yüze konuşulmuş…
Bu insanlar Türkiye’de yaşayan 85 milyon insanın temsili bir fotoğrafı…
Ank-Ar adlı bir araştırma kuruluşu bu soruyu işte bu fotoğraftaki insanlara sordu.
TOBB ÜNİVERSİTESİ’NE YAKIN BİR EKİP BU SORUYU SORDU
Araştırmayı yapan öyle herhangi bir partiye bağlı veya oradan fon alan bir kuruluş değil…
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ince kurulmuş TOBB Üniversitesine yakın insanlar…
İşte o insanlardan oluşan bir araştırma kuruluşu…
Hangi partiye oy vereceklerini, Erdoğan mı, Mansur Yavaş mı, Ekrem İmamoğlu mu diye de sormuşlar.
Araştırmanın siyasi tarafı ile ilgili değilim.
Seçime daha epey var ve o sonuçlar bugün için pek anlamlı değil.
Ama iki soru var ki, benim açımdan onlar anlamlı…
Bence iktidar ve muhalefet açısından da çok anlamlı.
Ank-Ar anket grubu dün geceden, yani yılbaşından çok kısa süre önce, tam tarihiyle 26-29 Aralık 2024 günleri Türkiye’yi temsil eden insanlara sormuşlar:
BİR: ELİ BALTALI FANATİK YILBAŞI VANDALLARINA TOKAT GİBİ CEVAP
Vatandaşa soruluyor:
“Yılbaşı gecesi ne yapacaksınız?”
İşte cevaplar:
(*) YÜZDE 28.3: “Ailem/arkadaşlarım ile evde kutlayacağım”.
(*) YÜZDE 19.80: “Eğlence mekanına gideceğim”.
(*) YAZDE 5.9: “Şehir dışına/yurtdışına gideceğim.
(*) YÜZDE 11.7: “Çalışacağım”.
(*) YÜZDE 31.5: “Hiçbir şey yapmayacağım”
(*) YÜZDE 2.8: “Cevap yok”.
10 TÜRKTEN KAÇI YILBAŞI KUTLAMASINA KARŞI?
Dikkat edin:
Halkın yüzde 50.4’ü “yılbaşını kutlayacağım” diyor.
Yüzde 11 “çalışacağım” diyor.
Bunların bir bölümü yılbaşını kutlama mekanlarında çalışıyor olacak.
“Hiçbir şey yapmayacağım” diyen yüzde 31.5’in içinde yüzde kaçı “yılbaşı kutlamasına karşıdır”, bilmiyoruz.
Ama emin olalım ki, yılbaşında hiçbir şey yapmayacağını söyleyen insanların pek çoğunun ailesinde de kutlayan vardır. Kendilerinin de kutlama yapanlara karşı olup olmadığını bilmiyoruz.
Ama bildiğimiz bir şey var.
Yılbaşı ağaçlarına, ışıklı mekanlara saldıran o fanatik insanlar bu ülkede yüzde 5’i bile geçemeyen fanatik bir avuç insandır.
(*) İKİ: DÜN GECE HER 10 TÜRK’TEN KAÇI ALKOL ALDI?
Yılbaşı gecesi Türklerin yüzde kaçı alkol aldı?
Dün geceyi tam olarak bilmiyoruz.
Ama dört beş gece önce “o gece alkollü içki içeceğim” diyen insanların yüzdesini biliyoruz.
Çünkü Ank-Ar araştırmacıları bu soruyu çok net sordular:
“Yılbaşı gecesi alkol kullanacak mısınız?”
İşte yılbaşından dört beş gün önce verilen cevaplar:
(*) YÜZDE 40.1: “Evet kullanacağım”.
(*) YÜZDE 56.6: “Hayır kullanmayacağım”.
Bu ankete bakarken şunu dikkate almamız lazım:
Ağır bir iktidar baskısı yaşıyoruz…
O nedenle bazı insanlar yüz yüze görüşmelerde “alkol içtiğini” söylemekten kaçınabilir…
Yani yılbaşı gecesi alkollü içki içenlerin oranının aslında içmeyenlere yakın, hatta onu geçmiş olması ihtimali hayli yüksektir.
REJİM BASKISI ARTTIKÇA ALKOL
YÜKSELİYOR, DİNDARLIK AZALIYOR
Epey süredir şunu ısrarla yazıyorum:
Son 20 yılda AKP alkole karşı ağır önleyici uygulamalar yaptı…
Ama Türkiye’de alkol kullanımı azalmadı, tam aksine arttı.
Toplumsal hayatın her alanında dindarlığı arttırmak için çok yaygın uygulamalar yaptı.
Ama dindarlık artmadı, tam aksine azaldı.
22 yıllık ağır ideolojik baskı döneminin sosyolojik sonucu işte budur.
ÜLKENİN YARISI YENİ YILA “KAFASI İYİ” GİRDİ
Ama mesela KONDA araştırma kuruluşu, Ocak 2024 ayında insanlara “Yılbaşını kutladınız mı?” diye sorduğunda, yüzde 72’si “Kutlamadık” cevabını veriyor.
Anlayacağınız, mesele “kutlama” kelimesinde.
Biz kutlamaya değil, kutlama kelimesinde karşıyız galiba…
Her şeyin berbat gittiği bir yılda bir şeyi “Kutladım” diyerek itiraf etmeyi içimize sindiremiyoruz belki de.
Anlayacağınız bu ülke halkının yarıya yakını “Kutladım” demeden yeni yıla kafası iyi girdi.
Yine “yılbaşını kutlamadan” saat 24’de birbirine “yeni yılını kutlama mesajı” attı.
Ama o gece geçince, çoğumuza bir düş kırıklığı kalır.
Çünkü her yılbaşı bir tür, “Hay Allah beklediğimiz gibi eğlenemedik” düş kırıklığıdır.
Yani, “Yine kutlayamadık” hüznü…
Bu da güzel bir şey…
Orta Doğu’nun bunca kasvetine rağmen hiç olmazsa bir gece içimizdeki o şahane “Akdeniz ruhunu” yeniden bulduk demektir.
Tıpkı Meksika’nın “Dia de los Muertos’u” gibi…
Hani var ya, Tanrı yılda bir gece bütün ölülere, tekrar yeryüzüne dönüp, sevdikleriyle buluşma hakkı veriyor…
İşte öyle bir şey…
Biz de son 22 yılda kaybettiğimiz duygularımızla buluşuyoruz.
Akdenizliliğimizi ve en sempatik yanımız olan “güzel yalancılığımızı” yaşayabilme gecesi bu…
Yeni yılınız hep dün geceki gibi iyi olsun…