Babalar Günü, her zaman kıymetli olan bir durumun ekstra özelleştirildiği ve güzel sözlerle ya da hediyelerle kutlandığı gündür. Diğer özel günlerde olduğu gibi bunun ortaya çıkışı hakkında da birçok teori vardır. Ama bu günün geçmişi yıllar önceye, Sonora Smart Dodd isimli birine dayanır.
Anneler Günü mimarı olarak bilinen Anna Jarvis'in başarısından etkilenip benzer bir kutlamayı babalara uyarlamak isteyen bu kişi, kendi babasının doğum gününü öne sürerek Haziran ayının üçüncü haftasında babalara özel bir kutlama yapılması, hepsinin o hafta içinde özel olarak anılması gerektiğini söylemiştir. Aslında Dodd'un amacı annesinin yokluğunu hissettirmeyip ona ve kardeşlerine ilgiyle bakan babasına minnetini sunmaktır. Bu durumla birlikte, 19 Haziran 1910 tarihinde Washington’da Babalar Günü kutlanmıştır, ardından zamanla diğer ülkelere yayılmıştır fakat ilk başta Anneler Günü kadar ilgi görmemiş, çoğu zaman unutulmuştur.
Yıllar sonra ise babaların da çocuklarının büyümesindeki aktif rolünün artması ve bebekle arasındaki ilişkinin önemi, onu beslemesi, giydirmesi, yıkaması ve gelişim süreçlerinde emek vermesi iyice ön plana çıkmıştır. Böylelikle Babalar Günü ilk zamankinden daha fazla ilgi görmeye başlamıştır.
Bizim toplumumuzda baba dağ gibi görülür. Bir insan kaç yaşında olursa olsun sırtını dağ olarak gördüğü babasına yaslayıp sorunlarından uzaklaşmak ister. İyi ebeveynliğin zor olduğu bu dünyada sorumluluk sahibi olmak babaların dengesini elbette bozar ama baba kavramının altını gerçek hislerle dolduran biri hiçbir zaman bundan şikayet etmez. İşte bu yüzden babaların hatırlanması, saygı ve ilgi görmesi gerekir. Babalar Günü tam olarak buna hizmet eder. Kendilerine ithaf edilen bir günün olması, tüm babaların içinde "Ben de önemliyim, ben de hatırlanıyorum..." hissi uyandırır.
Pahalı hediyeler olmasa bile samimi bir cümle, kocaman bir kucaklaşma ya da gülümseme bu özel günün en anlamlı hediyesidir. Annelik ve babalık sadece bir gün değil her gün saygı duyulması gereken bir şey olsa da özel günlerinin olması onlara kendilerini daha değerli hissettirir. Ama insanın iyisinin-kötüsünün olduğu gibi ebeveynin de iyisi-kötüsü vardır. Bu durum göreceli bir kavram olsa bile baba adına sahip olan herkes gerçekten baba olamaz. Bazıları biyolojik olarak baba değilken, biyolojik babalardan daha iyi babalık yapabilir.
Aslında Babalar Günü sadece belli bir kesime ait değildir. Babalar Günü sorumluluklarını gerçekleştirirken kendi hayatına vakit ayırmayı unutan ve çocuklarının arkasında dağ gibi duran babaların, baba olmak isteyenlerin, bir hayvana babalık yapanların, hiçbir kan bağı olmadan sadece can bağıyla kendini baba gibi hissedenlerin günüdür. Aslında Babalar Günü, dünya üstündeki gerçek kahramanlara ait olan o gündür.