Troya Ören Yeri, UNESCO’nun 1998 yılında 'Dünya Kültür Mirası Listesi'ne dahil ettiği, savaşlar, yangınlar ve depremlerle defalarca yıkılıp yeniden kurulan bir tarihi miras olarak biliniyor. Her yıl yerli ve yabancı binlerce turistin ilgisini çeken bu ören yerinde, 2019 yılında açılan Troya Müzesi, ziyaretçilere yaklaşık 2 bin eseri sergiliyor.
Kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izni, ÇOMÜ’nün desteği ve İçdaş sponsorluğunda yürütülüyor. Troya Ören Yeri'nde kazılar 12 ay boyunca devam ediyor. ÇOMÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Troya Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, bu yılki çalışmalarda önemli bir yeniliğe imza atacaklarını belirtti.
Prof. Dr. Aslan, “Agora açmasında yaptığımız kazılar sırasında 10’uncu Troya, Doğu Roma yani Bizans Dönemi'ne tarihlenen bir mezarlığa ulaştık. Bu yıl, bu mezarlıkta bulunan iskeletlerden birinin yüzlendirilmesi yapılacak. Bu işlem sayesinde iskeletlerin yaşları, ölüm nedenleri, hastalıkları, çevre koşulları ve beslenme biçimleri gibi bilgiler ortaya çıkarılacak” dedi.
Prof. Dr. Aslan ayrıca, bu yüzlendirme işleminin, Troya’da ilk kez uygulanacağını vurguladı. “ÇOMÜ’nün adli tıp uzmanlarıyla birlikte gerçekleştireceğimiz bu çalışma, yapay zeka teknolojisiyle desteklenecek. Bu sayede, son Troyalıların yüzü, saçı ve göz rengi hakkında bilgi edinme şansımız olacak. Önceki yıllarda pek çok iskelet ve kafatası buluntusu elde ettik, ancak yüzlendirme işlemini bu yıl ilk kez uygulayacağız” şeklinde konuştu.
Troya Ören Yeri'ndeki bu önemli çalışma, hem tarihi hem de bilimsel açıdan büyük bir merakla bekleniyor. Yapılacak detaylı analizlerle, antik dönemin sırları bir adım daha aralanacak.