Doğum sonrası dönemin, kadınların hem fizyolojik hem de duygusal pek çok değişim yaşadığı hassas bir dönem olduğunu söyleyen Mutlu, "Annelerin bu yeni hayata adapte olmaları zaman alabilir. Bu süreçte annelerin endişeli hissetmeleri, kendilerini sorgulamaları ve duygusal olarak daha hassas olmaları son derece normaldir. Ancak mükemmeliyetçi yaklaşımlardan uzak durulmalı ve gerçekçi beklentilerle hareket edilmelidir. Bu, hem anne hem de bebeğin iyiliği için en sağlıklı yaklaşımdır" ifadelerini kullandı.
Mutlu, annelerin destek sistemlerinden faydalanmasının önemine de dikkat çekerek, "Duygularınızı güvendiğiniz yakınlarınızla paylaşmak, sorumlulukları bölüşmek ve gerektiğinde profesyonel yardım almak bu süreci kolaylaştırır. Ayrıca sağlıklı beslenmek, dinlenmeye özen göstermek ve kendine vakit ayırmak annenin ruhsal ve fiziksel sağlığı açısından kritik öneme sahiptir" dedi.
SOSYAL MEDYANIN OLUMSUZ ETKİSİ
Sosyal medyada yayılan ideal annelik imajlarının gerçekçi olmadığını belirten Uzman Klinik Psikolog Başak Mutlu, bu durumun birçok kadında yetersizlik duygusuna yol açtığını ifade etti. "Her annenin ve bebeğin yolculuğu kendine özeldir. Sosyal medyadaki idealize edilmiş görüntülerin gerçeği yansıtmadığını unutmamak gerekir. Annelik bir öğrenme sürecidir ve her gün bir öncekinden daha tecrübeli bir anne olacağınıza güvenin" şeklinde konuştu.
Doğum sonrası bazı annelerin aşırı üzüntü, çaresizlik veya boşluk hissine kapılabileceğini belirten Mutlu, bu belirtilerin günlük yaşamı etkileyecek düzeye ulaşması halinde mutlaka profesyonel destek alınması gerektiğinin altını çizdi. "Annenin ruhsal sağlığı sadece kendi mutluluğu için değil, bebeğin sağlıklı gelişimi için de kritik öneme sahiptir" dedi.
Mutlu, "Annelik yolculuğunun her aşamasında, hem kendinize hem de bebeğinize gösterdiğiniz şefkat en büyük güç kaynağınız olacaktır." diyerek annelere nazik davranmaları ve destek istemekten çekinmemeleri gerektiğini hatırlatarak tamamladı.