ABD özel temsilcisi Amos Hochstein, Hizbullah’ın İsrail'in üçüncü büyük şehri Hayfa'ya saldırabileceğini ima etmesinin ardından gerilimi azaltmak için Lübnan'a gönderildi. Hochstein, Lübnanlı yetkilileri Hizbullah'ın İsrail'in kuzeyine yönelik gerçekleştirdiği saldırıları durdurması yönünde uyardı.


İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, Salı günü yaptığı açıklamada, ABD gerilimin tırmanmasını önlemeye çalışsa da, Hizbullah ile topyekûn bir savaş kararının yakında alınabileceğini söyledi.

Hizbullah ise İsrail'le topyekûn bir savaş istemediğini ve sadece Gazze'deki müttefikleri Hamas'a destek verdiklerini de sözlerine ekledi.

Hizbullah'ın Hayfa'ya yapacağı ölümcül bir saldırı muhtemel topyekûn bir savaşı tetikler mi?

İsrail’in Lübnan’a yönelik bir saldırı gerçekleştirme olasılığını değerlendirirken, bu gerilimlerin arka planını ve mevcut durumu analiz etmek önemlidir.

İsrail ile Lübnan arasındaki düşmanlık, özellikle 1982'de İsrail’in Lübnan’ı işgal etmesiyle başladı.
Bu işgal, Güney Lübnan'da İsrail'in desteklediği Güney Lübnan Ordusu ve Hizbullah arasında uzun süren bir çatışma dönemine yol açtı. 2006 yılındaki İsrail-Lübnan Savaşı da bu gerilimin doruk noktalarından birisiydi. Bu savaş, binlerce sivilin hayatını kaybetmesine ve büyük yıkıma yol açtı.

İsrail ile Lübnan arasındaki sınır, 2006 savaşından bu yana sakin kalmıştır. Ancak, bölgedeki siyasi ve askeri dinamikler bu durumu her an değiştirebilir. 

Hizbullah’ın Lübnan’daki güçlü varlığı, İsrail için sürekli bir tehdit olarak görülmektedir. Özellikle Hizbullah’ın İran ve Suriye ile olan yakın bağları, bölgedeki güç dengelerini etkileyen önemli faktörler olarak görülmektedir.

İsrail'in Lübnan’a saldırma olasılığını artırabilecek birkaç faktörden söz edebiliriz.

Hizbullah'ın İsrail’e yönelik saldırıları bunların başında geliyor. Silahlanma çabaları ve bunları kullanma tehditleri  İsrail’in Lübnan’a yönelik bir askeri operasyon başlatmasına yol açabilir.

Lübnan, İran ve Suriye'nin bölgedeki etkilerini artırmak için bir sahne olarak kullanılabilir. İsrail, bu ülkelerden gelebilecek tehditlere karşı önleyici saldırılar düzenleyebilir.

İsrail’deki iç politik baskılar, hükümeti dış politikada daha agresif adımlar atmaya itebilir.

Yunus Filiz Yazdı Israil Rusyaya Saldırır Mı
İsrail’in Lübnan’a yönelik bir saldırısı, bölgedeki istikrarsızlığı daha da artırabilir ve geniş çaplı bir çatışmaya yol açabilir. Bu tür bir saldırı, siviller arasında büyük kayıplara neden olabilir ve uluslararası toplumun tepkisine yol açabilir. Ayrıca, böyle bir çatışma İsrail’in kendi güvenliği için de ciddi riskler barındırmaktadır.

İsrail’in Lübnan’a saldırma olasılığı, birçok değişkenin bir araya gelmesiyle şekillenebilir. Tarihsel düşmanlıklar, bölgedeki stratejik hesaplar ve güncel siyasi dinamikler, Hizbullah’ın İsrail ile  arasındaki gerilimi sürekli olarak yüksek tutmaktadır.

Bu bağlamda, uluslararası toplumun arabuluculuk çabaları ve barış girişimleri, İsrail ile Lübnan arasındaki gerilimi azaltmada kritik bir rol oynayabilir.

Taraflara baktığımızda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin, Gazze için ateşkes teklifini kabul etmesinin ardından maalesef İsrail katliamlarına devam etti. 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD'nin Tel Aviv'e silah sevkiyatı yapmayı reddettiği yönündeki iddialarının ardından ihtiyaç duyulan mühimmat ve silahları ABD'nin temin etmesi halinde "şahsına yönelik saldırılara" katlanmaya hazır olduğunu açıkladı.

Hizbullah topyekun bir saldırı istemezken ABD İsrail’in arkasında olduğu sürece Netanyahu saldırıları genişletir. Ancak şu var ki  İsrail’de şu an Hizbullah ile büyük bir saldırıya şu aşamada girmeyecektir.