Sağlık

İlkbaharın gelişiyle ortaya çıkan cilt sorunları

Bahar aylarında güneş daha fazla ortaya çıkıyor ve ciltte başta alerjik rahatsızlıklar olmak üzere pek çok sorun beraberinde gün yüzüne çıkıyor. Bu sorunların çözüm yolu ise güneşin zararlı etkilerine karşı önlem almaktan geçiyor.

Abone Ol

Soğuk havanın cildi olumsuz etkiliyor. Peki ya tam tersi nasıl oluyor? Sıcak hava cildi nasıl etkiliyor? Bahar aylarıyla birlikte güneş ışınlarının etkisi daha fazla hissedilmeye başladı. Bunun cilde yararı kadar zararı da dokunuyor.

Güneş ışınlarına direkt olarak ne kadar maruz kalınırsa zararlı etkileri de o denli artıyor. Başta güneş yanıkları olmak üzere cilt kuruması, alerjik cilt hastalıkları ve akne gibi pek çok sorun beliriyor. Cilt kanseri riskinin artması da söz konusu...

Bahar aylarında en fazla karşılaşılan cilt sorunları neler? Korunmak mümkün mü?  İşte Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Andaç Salman’ın açıklamaları:

Özellikle bahar aylarında atopik dermatit dediğimiz kuruluğa bağlı egzamalarda alevlenme görülebiliyor. Yine polen, toz, ev tozu akarı gibi alerjenlere duyarlı kişilerde bazen cilt lezyonlarında da artış olabiliyor.

Doç. Dr. Salman, baharla birlikte hem günler uzadığı hem de açık havada daha fazla vakit geçirildiği için güneş ışınlarına daha çok maruz kalındığını ifade etti ve  ilk olarak deride gelişen kuruluğa dikkat çekti.

“Kış aylarında iç mekanda ısıtıcılar kullanıldığı için bahar aylarının başlarında derimiz daha kuru oluyor. Dolayısıyla bu dönemde nemlendirici kullanmak bunun için uygun olabilir.” diyen Salman sözlerine devam etti.

Salman, "Bahar aylarında karşılaşılan cilt sorunlarının başında kuşkusuz alerjiler geliyor. Doç. Dr. Salman, “Özellikle bahar aylarında atopik dermatit dediğimiz kuruluğa bağlı egzamalarda alevlenme görülebiliyor. Yine polen, toz, ev tozu akarı gibi alerjenlere duyarlı kişilerde bazen cilt lezyonlarında da artış olabiliyor” dedi.

Dr. Salman, “Çevredeki alerjenlere çok fazla maruz kalıyorsak, yani çiçeklerden, polenlerden zengin bir ortamda yaşıyorsak, eski bir evde yaşıyorsak -küf ya da ev tozu akarı olabilir- bunlar da alerjik reaksiyonları tetikleyebilir. Yine bunun dışında özellikle başka bir deri hastalığı olup cilt bariyer fonksiyonu bozuk olan kişiler de var. Deri bariyeri bozuksa alerjen maddeler deriden daha kolay nüfuz ediyor. Dolayısıyla daha kolay alerjik reaksiyonlara yol açabiliyorlar.” diyerek alerjik reaksiyona nasıl ol açtığını belirtti.

Küçük çocuklar ve bebeklerin deri bariyerleri yetişkinler kadar olgun olmadığı için dışarıdan temas eden alerjenlerden daha fazla etkilenebiliyor. Doç. Dr. Salman, mesleki maruziyete de dikkat çekerek şöyle devam ediyor:

“Özellikle bu dönemlerde bahçede çalışan kişilerde polenlerden, çiçeklerden salınan koku maddelerinden dolayı alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabiliyor.”

Ciltte oluşan lekeler ise bir başka sorun… “Güneş maruziyetinin artmasıyla birlikte cilt tonunda koyulaşma, pigmentasyon bozuklukları görülebiliyor” diyen Doç. Dr. Salman, bunun önüne geçmek için güneş kremi kullanılmasını öneriyor.

Bahar aylarında sıcaklıkla beraber hem terleme hem de yağlanmanın arttığına da değinen Doç. Dr. Salman:

“Bu da gözeneklerin tıkanmasına ve akneye neden olabiliyor. Yine sıcaklıkla birlikte terlemenin artması mantar enfeksiyonlarının oluşumu için ideal bir ortam oluyor. Özellikle ayak mantarı ve cilt mantarları nemin, sıcaklığın ve terlemenin artmasıyla daha sık görülebiliyor. Çok sıcak havalarda isilik de karşımıza çıkan bir diğer sorun."

“Bahar aylarında güneşten korunmalıyız” dedi.

Peki tüm bu rahatsızlıkların önüne geçmek için nasıl bir yol izlemek gerekiyor? İşte yanıtı:

“Bilinen bir duyarlılığımız varsa ondan kaçınmak gerekiyor. Eğer yoksa, özellikle açık kalan bölgelerimizde kaşıntılı, kızarık lezyonlar ortaya çıkıyorsa havadan temas eden bir alerjen ya da güneşe bağlı ortaya çıkan bir deri hastalığı düşünülebilir. Bunlar için mutlaka dermatoloji uzmanına başvurmayı öneririz. Ama bunların artmaması için, oluşmaması için alınacak önlemlere bakarsak öncelikle bahar aylarında artan güneşten korunmalıyız. İkincisi kıştan çıktığımız için cildimiz kuruduğundan nemlendirici kullanımını aksatmamalıyız. Üçüncüsü ise herhangi bir ürün kullanıyorsak olabildiğince sade içerikli ve yasal prosedürlere uygun olarak üretilmiş olanları tercih etmeliyiz.”