Bilim insanları, düzenli fiziksel aktivitenin yalnızca kasları güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda vücudu hastalıklardan koruyarak yaşlanma sürecini yavaşlattığını ortaya koydu. Egzersiz sonrası salınan ekserkin adı verilen moleküller, inflamasyonu azaltarak diyabet, tansiyon, kalp damar hastalıkları ve hatta kanser riskini düşürmede kritik bir rol oynuyor.
EKSERKİNLER VE SAĞLIĞA ETKİLERİ
Egzersizle birlikte vücutta birçok ekserkin salınıyor ve her biri farklı sağlık yararları sağlıyor:
- Osteokinin (Kemiklerden salınır): Kemik yapısını güçlendirirken, periferik damar sağlığını destekleyerek dolaşım sistemini koruyor.
- Nörokinler (Sinir sisteminden salınır): Beyin sağlığını koruyarak nörodejeneratif hastalıkların riskini azaltıyor.
- Adipokinler (Adipoz dokudan salınır): Vücutta anti-inflamatuar ortamı teşvik ederek bağışıklık sisteminin daha güçlü çalışmasına yardımcı oluyor.
- Miyokinler (Kaslardan salınır): Kas metabolizmasını düzenleyerek glikoz alımını teşvik ediyor ve enerji dengesini sağlıyor.
- Hepatokinler (Karaciğerden salınır): Tip-2 diyabet ve kalp damar hastalıkları gibi yaşa bağlı metabolik hastalıklara karşı koruma sağlıyor.
HAREKET EDEREK GENÇ KALIN
Düzenli fiziksel aktivite, hücresel düzeyde mitokondri fonksiyonlarını iyileştirerek yaşlanma sürecini yavaşlatıyor. Bağışıklık sistemini destekleyen ekserkinler sayesinde vücut, hastalıklara karşı daha dirençli hale geliyor.
Uzmanlar, haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta egzersiz yapmanın bu biyolojik süreçleri en iyi şekilde desteklediğini vurguluyor. Yaşlanmaya karşı doğal bir kalkan oluşturmak için hareket etmek, en etkili ve erişilebilir yöntemlerden biri olarak öne çıkıyor.