HABER MERKEZİ

Türkiye’yi sarsan sağlık skandalında, ‘Yenidoğan çetesinin’ her gün yeni bir marifeti ortaya çıkıyor.

İddianamede, çetenin SGK üzerinden devleti nasıl soyduğu, SGK’dan aldıkları ilaçları dışarıya nasıl sattıkları da anlatılıyor. Zanlıların gerek telefon konuşmalarında, gerekse savcılığa verdiği ifadelerde, suç çarkının nasıl kurulduğu ve nasıl işlediği ortaya dökülüyor. 

Bazı ifadelerde, çete lideri Fırat Sarı’nın, bazı işsiz hemşirelerle, kendisine çalışması koşuluyla anlaştığı ve sonra onlara özel hastanelerde iş bulup şebeke için çalıştırdığı da ortaya çıktı. İşte ibretlik ifadelerden bazıları:

İşsiz hemşirelere iş bulup çete için çalıştırdı

Erkek hemşire Hakan Doğukan Taşçı, savcıya verdiği ifadede, kendisini usulsüz işlere bulaştıranın Fırat Sarı olduğunu söylüyor. Taşçı’nın ifadesinin bir bölümü şöyle: “Fırat Sarı isimli kişiyi Reyap Hastanesi’nde çalıştığım dönemden tanırım. Kendisi ile 2 ay çalıştım. Hastanenin çocuk doktorudur. İşten ayrılacağım zaman kendisi bana ve Hüseyin Günerhan’a Esenler’de bulunan Özel Güney Hastanesi’nde iş ayarlayacağını, burada kendisine bağlı olarak çalışmamızı istedi. Ben ve Hüseyin de bunu kabul ettik ve Güney Hastanesi’nde çalıştık. Ben kendisi ile yaklaşık 3 yıldır tanışıyorum. Beni usulsüz işlerin içine sokan kişi Fırat Sarı’dır. Kendisi hastanede doktor bulundurması gerekirken doktor yerine beni bırakıyor. Ben de çocukların sağlığı için elimden geleni yapıyordum. İşler iyice çığrından çıktıktan sonra, çocukların sağlığı tehlikeye girdikten sonra bu kişi ile sürekli tartıştım.

Fırat Sarı, sağlıksız bebek bulun diyordu!

Hasan Basri Gök adlı sanıksa ifadesinin bir yerinde şöyle diyor: “Gıyasettin Mert Özdemir isimli şahıs İstanbul genelinde irtibatlı olduğu hastanelerde yoğun bakım ihtiyacı olan yeni doğan bebeklerin takibini ve transferini yapıyordu. Süreci özetlemem gerekirse, herhangi bir x hastanesinde yeni doğan bebek, hastane şartları haiz olmamasından ötürü Gıyasettin Mert Özdemir tarafından hastane ile bağlantı kuruluyor ve onun irtibatlı olduğu yoğun bakım ünitesi müsait bir hastaneye intikal ediyordu. Kendisi sürekli hastane hastane gezdiğinden, kadın doğum ve çocuk doktorları ile bağlantılı ve yakındı. Fırat Sarı isimli şahıs, Gıyasettin Mert Özdemir isimli şahıstan, tanıdığı ve irtibatlı olduğu hastanelerden, kendi kontrolünde olan hastanelerin yeni doğan yoğun bakım ünitelerine sağlıksız yeni doğan bebek bulmasını istiyordu. Yaklaşık 350 yatak kapasitesine sahip olan Fırat Sarı isimli şahsın işletmeciliğini yaptığı yoğun bakımlar çoğunlukla fuldü”.

Raporların tamamı usulsüzdü

“Fırat Sarı isimli şahıs bu bebekler için SGK’ya faturalandırma yapıyordu. Bunun için de epikriz raporları gerekiyordu. Bu raporların neredeyse tamamı da usulsüz olarak düzenleniyordu. Kendisi bir format oluşturmuş ve bu oluşturduğu formatı, işletmeciliğini yaptığı hastanelerde yoğun bakım ünitelerinden sorumlu hemşirelere veriyor ve matbu olan format üzerinde düzenleme yapılarak epikriz raporu yazılmasını istiyordu. Bu raporları bana, Özel Çorlu Reyap Hastanesi’nde Müberra’ya, Özel Reyap Hastanesi’nde Sümeyye Aslan’a, Beylikdüzü Medilife Hastanesi’nde Sümeyye isimli soyadını bilmediğim sekretere, Avcılar Hospital isimli hastanede Sümeyye Aslan’a, Bağcılar Medilife Hastanesi, TRG Hospitalist, Özel Duygu Hastanesi ve Özel Rami Hastanesi’nde Mehmet Halis Başli isimli şahsa yazdırıyordu ve bunun karşılığında maaşlara ek ödeme yapıyordu”.

FETÖ liderinin kim olacağına CIA karar verecek FETÖ liderinin kim olacağına CIA karar verecek

“Devletten fazla para alınıyordu”

“SGK’ya fatura edilebilecek ne varsa fatura ediyor ve devletten fazla para alınıyordu. Örnek vermem gerekirse yoğun bakımda tedavi gören bir yeni doğanın bir adet ilaç alması gerekiyorsa, beş ilaç kullanılmış gibi gösteriyor ve bunu fatura ediyorlardı. Bu durum sürekli bire beş olarak değil, farklılık da gösteriyordu”.

“Hasta evraklarını usulsüz doldurdular”

Zanlılardan Hasan Basri Gök de ifadesinde, SGK’ya daha fazla maliyet çıkarmak için yapılan oyunları şöyle anlatıyor: “Murat Mantuş isimli şahsı tanırım. Kendisi TRG Hospitalist’in hastane müdürü olarak çalışır. SGK’dan TRG Hospitalist’i denetlemeye görevliler geldiğinde onun talimatı ile hastanede çalışanlar hastalara ait evrakları usulsüz bir şekilde doldurdular. Örneğin yeni doğan ünitesinde tedavi gören bebeklere ait akciğer grafikleri üzerinde oynama yaparak, SGK’ya daha fazla maliyet göstererek para alabilmek adına, entübe grafiklerini normal hastaların grafikleri olarak eklediler. Bunun talimatını çalışanlara Murat Mantuş ve Fırat Sarı isimli şahıslar verdi”.

“Amaçları SGK’dan çok para almak”

“… yoğun bakıma gelen hasta bebeklerin basamak dereceleri ile oynanmış ve SGK’ya kesilen fazla faturadan usulsüz gelir elde etmişlerdir. Amaçları yoğun bakımda tedavi gören 20 bebeğin üzerine çıkmamak geri kalan 10 kişilik kısmı da özel sağlık sorunları olan bebekler ile doldurarak, SGK’ya fatura edip daha fazla para almaktır. Yabancı uyruklu bebek istememelerindeki amaçları ise SGK’nın yabancı bebeklere ödediği ücreti geç ödemesinden kaynaklıdır“.

SGK’dan gelen ilaçları satıyorlardı!

“Ben Hakan Doğukan ile birlikte Curosurf isimli ilaçların hastaneden çıkışını yapıyordum fakat hastaneden çıkardığımız bu ilaçlar zaten fazla olan ilaçlardı. Çünkü bu ilaçlardan yoğun bakım ünitesinde çok fazla bulunmaktaydı ve çoğu artıyordu. Ben ilaçların hastaneden çıkışını yapıyordum, Hakan Doğukan da tanıdığı Hüseyin isimli şahsa bu ilaçları satıyordu. İlaçların piyasası, ne kadara satıldığı, nerede nasıl satıldığını Hakan Doğukan takip ediyordu. Yukarıda yer alan fiziki takip tutanağında Hakan Doğukan ile beraber oturduğum doğrudur fakat Doğukan’ın Hüseyin olarak değerlendirilen şahsa koli içerisinde ne verdiğini bilmiyorum. Ben Hakan Doğukan ile birlikte hiç dışarıda ilaç satmadım. Fiziki takip tutanağında yer alan görüntülerde ben aracın içerisinde müzik dinliyordum, bana bir arkadaşına uğrayacağını hemen geleceğini söylemişti. Hüseyin olarak değerlendirilen şahsa ne verdiğini bilmiyorum. Ayrıca Hakan Doğukan bana ilaçları sattığı kişinin de ilaçları yurt dışına sattığını söylemişti. Hakan Doğukan isimli şahsın konuştuğu X isimli şahıs Caner isimli, Hakan Doğukan’ın arkadaşı olabilir. Başka bir bilgisini bilmiyorum. Bu şahsa da ilaç sattığını bana söylemişti. Hakan Doğukan ayrıca hastanın ihtiyacı olmadığı halde Şeyhmus Hocanın e-imzası üzerinden sahte rapor düzenleyerek Curosurf düşüşü yapıyordu. Bu yazılan raporu SGK’ya gönderiyor ve SGK’da Curosurf ihtiyacı olduğunu zannederek Curosurf gönderiyordu. Hakan Doğukan da bu gönderilen ilaçları satıyordu”.

Editör: Yasin Paşalı