Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin partisinin Meclis Grubu’nda yaptığı konuşmada PKK’nın hapiste bulunan sözde lideri Abdullah Öcalan için dile getirdiği “umut hakkı” konusu, ülke gündeminde. 
Bahçeli’nin konuşması bu soruyu gündeme getirdi: Umut hakkı nedir, nasıl istenir, nasıl tanınır, nasıl kullanılır? Abdullah Öcalan umut hakkı talebinde bulunabilir mi, bulunursa bu hak ona verilebilir mi? Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasında umut hakkı olur mu?

Türk hukukunda “umut hakkı” konusunu düzenleyen yasa, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’dur. Bu yasada, hüküm giyimiş kahkumların, cezayı çekme sürecindeki davranışları esas alınır. Cezaevinde geçirdiği süre belli bir miktarın üzerine çıkan ve bu sürede “iyi hal” sergileyen mahkumlar, koşullu salıverilme hakkı isteyebilir ve inceleme sonucunda bu hak tanınabilir. 

Umut hakkı nedir, tanımı nasıldır?

Hapis cezasına mahkum edilenlerin yasayla belirlenen sürelerde iyi halinden dolayı koşullu salıverilmesinin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesine yasada umut hakkı denir. Bu hak talep edilip kabul edildikten sonra, mahkum bir rehabilitasyon sürecine tabi tutulur.

Umut hakkı, ceza hukukunda, hapis cezasına mahkûm edilen bireylerin belirli süreler boyunca gösterdikleri iyi hal ve davranışları göz önünde bulundurularak, kanunla belirlenmiş şartlar dahilinde koşullu salıverilme olasılıklarının değerlendirilmesini kapsar. Umut hakkı, her mahkûm için geçerli değildir. Bu hak, özellikle belirli koşulları sağlayan mahkûmlar için geçerlidir.

Dervişoğlu’ndan tepki: Yarını bekleyin Dervişoğlu’ndan tepki: Yarını bekleyin

Abdullah Öcalan umut hakkından yararlanabilir mi?

Yaklaşık 25 yıldır hapiste bulunan Abdullah Öcalan için umut hakkının uygulanıp uygulanamayacağı konusu tartışmalı bir durum. 
Öcalan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 25 Kasım 1999 tarihli onama kararı ile 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle idam cezasına mahkum edilmişti. 
PKK terör örgütü liderinin idam cezası, Anayasa ve Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişikliklerle ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrildi. Mahkumiyet kararından sonra 2005 yılında yapılan yasal düzenlemelerle Öcalan’ın koşullu salıverilmeden yararlanamayacağı öngörüldü. Öcalan’ın cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis olduğundan, esas itibariyle infazın 36 yıl olarak yapılması gerekiyor. 
Öcalan’a verilen ölüm cezasını kaldıran ve cezayı müebbet ağır hapis cezasına çeviren kararda, koşullu salıverilmenin uygulanmaması ve ölünce kadar hapiste kalması görüşü 4771 Sayılı Kanun’un 1. Maddesine ve ölüm cezasını şartsız kaldıran 5218 Sayılı Kanun’un 1. Maddesine dayandırılıyor. 

AİHM Sözleşmesi umut hakkı konusunda ne diyor?

Konuyla ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 18 Mart 2014 tarihinde verdiği kararda, Öcalan’ın umut hakkını ele alıp, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının koşullu salıverilme hakkı olmaksızın infaz edilmesinin ve ceza infaz kurumunda yalnız başına tutulmasının (tecrit), AİHM Sözleşmesi’nin 3. Maddesinin ihlali olduğuna hükmetmişti. 
AİHM, 9 Temmuz 2013’te verdiği “Vinter kararında” umut hakkı ve koşullu salıverilme konusunu inceledi. AİHM Sözleşmesi’nin 3. Maddesinde, müebbet hapis cezasının, serbest bırakılma ve gözden geçirme şartlarıyla birlikte bulunması gerektiği bildiriliyor. Müebbet hapis cezasının, belirli bir süre geçtikten sonra değerlendirilmesi usulü, Avrupa Hukuku’nda ve uluslararası hukukta desteklenen bir görüş.

Editör: Elif Erbay