MERT SAYAN – HABER MERKEZİ
Türkiye, terörle mücadelede önemli bir dönüm noktasına gelmiş bulunuyor. Son gelişmeler, terörün sona erdirilmesi ve ülkenin huzurunun sağlanması adına yeni bir sürecin başladığını gösteriyor. Bu süreç, özellikle PKK’nın silah bırakma ve kendini feshetme kararını alma noktasında belirleyici bir rol oynayacak.
Samimi Haber’e konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Erdem, 1 Ekim’deki Meclis açılışında Cumhurbaşkanı’nın yaptığı açıklamaya değindi. Erdem, Cumhurbaşkanı’nın dünyada gelişen olaylara, özellikle de İsrail’in saldırganlıklarına dikkat çekerek, Türkiye’nin iç birliğini ve dayanışmasını güçlendirmek adına önemli bir çağrı yaptığını belirtti. Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın, ‘86 milyon vatandaşımızın birlik ve beraberliğine’ çağrısını hatırlatarak, ülke içinde ve dışında terör gruplarının izole edilmesi gerektiğini ifade etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, DEM Parti’ye yönelik Meclis’te yaptığı el sıkışma hareketini ve bu gelişmenin sonrasında yapılan görüşmeleri hatırlatan Erdem, DEM Parti’nin İmralı’da PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile yapılan üçüncü görüşmenin ardından, dün önemli bir açıklama yapıldığını aktardı. Erdem, açıklamada PKK’nın misyonunu kaybettiği, zamanın geçtiği ve örgütün silahlarını bırakıp kendini feshedeceği ifade edildiğini söyledi. Bu açıklamaların, ülkemizde huzurun devam etmesi adına atılan kritik bir adım olduğunu vurguladı.
“TARİHİ BİR FIRSAT”
Erdem, yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk halkının istikbali açısından bu sürecin tarihi bir fırsat olduğuna dikkat çekti. Erdem, geçmiş yıllarda terör gruplarının farklı ülkelerde devletlere karşı gerilla savaşı ve terör eylemleri gerçekleştirdiğini belirterek, bu örgütlerin sonunda silah bırakıp teslim olduklarını vurguladı. Türkiye’deki terör olaylarının da benzer bir sonuca ulaşacağına inandığını ifade ederek; “Bunun uzun vadede yürütülme şansı yok” dedi.
Erdem, Türkiye’nin 40 yıldır terörün acılarını yaşadığını belirterek, bu süreçte yaklaşık 50 bin vatandaşın hayatını kaybettiğini ve büyük bir can kaybı yaşandığını söyledi. Bu süreçte yaşanan insan kayıplarını dile getirerek şöyle devam etti:
“Askerimiz, polisimiz, vatandaşımız, güvenlik korucumuz şehit oldu. Ayrıca, terör ülkede milyarlarca dolarlık maddi zarara yol açtı. Terör eylemleri Türkiye’nin yükselişine büyük bir engel teşkil etti”.
Erdem, gelinen noktada İmralı ve DEM Grubu’nun ortak açıklamasının, terörün sona erdirilmesi gerektiğine işaret ettiğini belirtti. Ancak, bu çağrının terör grupları tarafından nasıl algılanacağına dair soru işaretleri olduğunu ifade ederek; “Bunu terör grupları olumlu algılar mı, algılamazlar mı? Eğer terör örgütleri bu çağrıyı dikkate almazlarsa, Cumhurbaşkanı’nın ve devletin iradesinin nettir. Ya silah bırakacaklar ya da silahlarıyla gömülecekler. Terör örgütleri iki seçenekten birini seçecekler” diye konuştu.
“BU SÜRECE SAHİP ÇIKILSIN”
Erdem, tüm Türkiye halkını sağduyuya davet ederek, ülkenin birliği ve beraberliği doğrultusunda bu yeni sürece sahip çıkılmasını temenni etti. Ancak, özellikle sınır ötesi bölgelerdeki terör gruplarına dikkat çeken Erdem, Kuzey Irak ve Suriye’nin çeşitli bölgelerinde var olan YPG ve diğer terör örgütlerinin bu durumu kabullenmeme yoluna gitmeleri durumunda, devletin gereğini yapacağına vurgu yaptı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güvenliğinin her şeyden önce geldiğini ve Cumhurbaşkanı’nın güçlü iradesi ile devlet politikasının bu doğrultuda şekillendiğini söyleyen Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Terör örgütlerinin sonu ne olursa olsun, iki seçenekten birini seçecekler. Ya silah bırakacaklar ya silahlarıyla beraber gömülecekler. Burada herhangi bir acıma söz konusu olmayacak”.
“DERVİŞOĞLU PRİM YAPIYOR”
Öte yandan Erdem, İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu’nun PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın çağrısı sonrasında yaptığı açıklamalara değinerek, bu açıklamaların siyaseten bir ‘prim yapma’ amacı güttüğünü belirtti. Erdem, Müsavat Dervişoğlu’nun açıklamalarını, özellikle milliyetçi duyguları yüksek olan bir kesimi hedef alarak gönüllerini kazanmaya yönelik bir atraksiyon olarak nitelendirdi. Ancak, esas olanın ülkenin milli menfaatlerinin korunması olduğunu vurguladı.
“DERVİŞOĞLU’NUN SÖYLEMLERİ KABUL GÖRMEZ”
Erdem, siyasi partilerin ve kişilerin amacının, ülkeye ve insanlara hizmet etmek olması gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, siyasi partilerin bir araç olduğunu, ancak devletin kalıcı olduğunu belirterek; “Partiler ve insanlar fanidir, gelir geçer. Bugün vardır, yarın yoktur. Bu devlet yaşayacak, 86 milyon insanımız da bu toprakların asli sahipleri olarak asırlardır emanet aldığımız bu toprakları, gelecek nesillere emanet edeceğiz” şeklinde konuştu.
Erdem, Dervişoğlu’nun görüşlerinin vatandaşlar tarafından kabul görmeyeceğini ve esas olanın ülkede huzurun sağlanması olduğunu söyleyerek sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Huzur içinde bir yaşam sürülmesi için böyle bir çaba sarf ediliyor. Huzurun, tüm çabaların temel amacı olmalıdır”.
