6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler, Türkiye’nin deprem gerçeğini bir kez daha acı bir şekilde hatırlattı. Yıkıcı etkileriyle binlerce insanın hayatını kaybetmesine ve büyük maddi hasarlara yol açan bu felaket, yapı güvenliği konusundaki eksiklikleri gözler önüne serdi. Türkiye’nin ilk akredite deprem ve yangın test ve eğitim merkezi Allianz Teknik, TÜSİAD ile birlikte gerçekleştirdiği saha incelemeleri sonucunda, depremlerin yıkıcı gücünü azaltmak adına alınması gereken önlemleri bir raporla kamuoyuna sundu. Allianz Teknik Direktörü Dr. Ceyhun Eren, özellikle endüstriyel binalarda yapısal olmayan elemanlardan kaynaklanan maddi kayıpların ve iş kesintilerinin önüne geçebilmek için harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı.
DEPREM FELAKETİNDEN DERS ÇIKARMAK ÖNEMLİ
Deprem gibi doğal afetlerin yıkıcı etkilerini en aza indirebilmek için alınması gereken önlemler büyük önem taşıyor. Allianz Teknik ve TÜSİAD’ın ortak çalışması sonucu hazırlanan “Kahramanmaraş Depremlerinden Öğrendiklerimizle Endüstriyel Binaların Daha Dayanıklı Hale Getirilebilmesi için Alınabilecek 10 Aksiyon” raporunda, hem bireysel hem de kurumsal olarak hayata geçirilmesi gereken kritik adımlar sıralandı. İşte bu raporda öne çıkan 10 hayati önlem:
1. Zemin Etüdü Kontrol Edilmeli
Bir binanın depreme karşı dayanıklılığını belirleyen en önemli unsurlardan biri, inşa edileceği zeminin özellikleridir. Yapıların sağlam bir temel üzerine oturtulabilmesi için zemin sıvılaşması ve yer altı su seviyesi gibi faktörlerin detaylıca incelenmesi gerekiyor.
2. Deprem Performans Analizi Yaptırılmalı
Binaların, Türkiye Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak tasarlanıp tasarlanmadığını belirlemek için deprem performans analizi yaptırılması hayati önem taşıyor. Bu analiz, yapının maruz kalabileceği sismik hareketlere karşı nasıl bir performans göstereceğini ortaya koyuyor.
3. İşçilik ve Malzeme Kalitesi Göz Ardı Edilmemeli
Bir binanın sağlamlığı yalnızca tasarımına değil, kullanılan malzemenin kalitesine ve işçiliğe de bağlıdır. Deprem performans analizleri sırasında, malzeme dayanıklılığı ve donatı kalitesinin titizlikle değerlendirilmesi gerekiyor.
4. Yapısal Olmayan Riskler İçin Önlem Alınmalı
Deprem sırasında yaşanan zararlar yalnızca bina çökmesiyle sınırlı kalmıyor. Asansör halatlarının kopması, yangın sistemlerinin devre dışı kalması, camların kırılması gibi yapısal olmayan unsurlar da büyük risk teşkil ediyor. Bu nedenle endüstriyel binalarda deprem test raporuna sahip ekipmanlar tercih edilmeli.
5. Mimari Tasarım Kusurlarına Dikkat Edilmeli
Bazı bina tasarımları, depreme karşı dayanıklılığı azaltabiliyor. U, T ve L şeklindeki yapılar, çıkma katlı binalar veya alt katı ticari alan, üst katları konut olan yapılar sismik hareketlere karşı daha savunmasız hale gelebiliyor.
6. Bina Tasarımı Aşamasında Risk Analizi Şart
Deprem tehlikesi göz önünde bulundurularak yapılan risk analizleri, yapıların olası bir sarsıntıya karşı daha güvenli hale getirilmesine yardımcı oluyor. Bu nedenle, projelendirme aşamasında risk faktörleri detaylıca incelenmeli.
7. Çatı Tipi Güneş Panelleri İçin Statik ve Dinamik Analiz Yapılmalı
Güneş panelleri çevreci ve ekonomik bir enerji çözümü sunarken, binaya ek yük bindirdiği için deprem sırasında ekstra risk oluşturabiliyor. Bu nedenle panellerin kurulmadan önce statik ve dinamik analizlerinin yapılması gerekiyor.
8. Deprem Sonrası Yangın ve Gaz Kaçaklarına Karşı Önlem Alınmalı
Depremler sonrası en büyük tehlikelerden biri de yangınlar ve gaz kaçaklarıdır. Binalardaki gaz ve elektrik hatlarının sabitlenmesi, yangın algılama ve otomatik söndürme sistemlerinin kurulması kritik önlemler arasında yer alıyor.
9. Kapsamlı Deprem Sigortası Yaptırılmalı
Depremin yol açtığı maddi kayıpların karşılanabilmesi ve iş sürekliliğinin sağlanabilmesi için kapsamlı bir deprem sigortası yaptırılması büyük önem taşıyor. Poliçeye iş durması ve kâr kaybı gibi ek teminatların eklenmesi, mağduriyetin önüne geçebilir.
10. İş Süreklilik Planı Hazırlanmalı
Deprem sonrası operasyonların devam edebilmesi için işletmelerin detaylı bir iş süreklilik planına sahip olması gerekiyor. Çalışanların güvenliği, barınma ihtiyaçları, psikolojik destek ve yapı sağlığı izleme sistemleri gibi unsurların planlamaya dahil edilmesi büyük önem taşıyor.
Kahramanmaraş depremleri, yapı güvenliği ve afet yönetimi konularında alınması gereken önlemleri bir kez daha gözler önüne serdi. Allianz Teknik ve TÜSİAD’ın hazırladığı bu rapor, özellikle endüstriyel binalar için riskleri minimize etmek adına önemli bir yol haritası sunuyor. Deprem gerçeğini unutmadan, can ve mal kayıplarını en aza indirmek ve iş sürekliliğini sağlamak için bugünden harekete geçmek gerekiyor.