Mert Sayan - Haber Merkezi

Türkiye’deki gençler gün geçtikçe artan ekonomik sıkıntılar nedeniyle dijital bağımlılık sorunu ile karşı karşıya kalmış durumda ve bu da artık gerçek hayatla sosyal bağlantı kurmalarını zorlaştırıyor. Bu değişimin arkasında en önemli faktör olarak ekonomik değişimler yatıyor. Bir sinema bileti dahi iki yüz elli üç yüz lira bandında değişirken bu da özellikle öğrenciler için fazlasıyla sıkıntılara yol açıyor. Bununla da kalmıyor, İstanbul gibi büyük şehirlerde kahve içmek bile gençler için bir lüks olmuş durumda. Sosyal etkinliklerin bedeli bu şekilde gençleri etkilemesi asosyalliği kaçınılmaz son kılıyor. İki arkadaşın en basit şekilde bir sinemaya gidip ve sonrasında kahve veya bir şeyler içmesinin bedeli çok daha pahalıya mal oluyor. Bu durum rakamlar ile ifade edildiğinde gençlerin sosyalleşme üzerindeki olumsuz etkilerinin en başında ekonomi yer alıyor. Hayat pahalılığının fazlasıyla arttığı bu dönemde gençler sosyalleşme konusunda zorluklar yaşıyor.

Prof. Ümit Özdağ: Türkiye’nin parçalanma süreci başlamış olur Prof. Ümit Özdağ: Türkiye’nin parçalanma süreci başlamış olur

 

Dijital bağımlılık ve yalnızlık

Gençlerin yüz yüze iletişimden kaçınmaları ve gerçek hayatla bağlantı kurmalarında yaşadığı en büyük sorunlardan biri de dijital bağımlılık. Sosyalleşme konusunda yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle sosyal medya kanallarında kurulan arkadaşlıklar kitle iletişim araçlarına bağlanmış hissediyor. Gerçek arkadaşlık ilişkilerinin azalmasıyla büyük şehirlerde yaşayan gençler, kalabalık içinde bile yalnızlık hissi yaşamaktan şikayet ediyor. Dijital bağımlılığın artışı, gençlerin yalnızlık hissini derinleştiriyor. Gençler, sosyal medya platformlarında sürekli çevrimiçi olsalar bile, duygusal destek ve samimiyet arayışlarında tatminsizlik yaşıyor. Uzmanlar, sanal etkileşimlerin gerçek duygusal bağlantılar kurmak için yeterli olmadığını vurguluyor. Bununla birlikte özellikle büyük şehirlerde yalnızlık hissi yaygınlaşıyor.

Sosyal becerilerinin azalması

Sosyal etkileşimlerin azalması, gençlerin iletişim becerilerini de zayıflatıyor. Yüz yüze iletişim kurma fırsatları sınırlı olduğu için, gençler empati geliştirme, çatışma ve duygusal zekalarını kullanma konusunda zorluklar yaşıyor. Eğitimciler, gençlerin sosyal becerilerinin geliştirilmesi için çeşitli etkinliklerin önemine dikkat çekiyor. Spor, sanat ve grup aktiviteleri, gençlerin bir araya gelerek sosyal bağlantılar kurabilecekleri fırsatlar sunuyor.

Aile ve toplumun rolü

Bu süreçte ailelerin ve toplumun rolü büyük. Ailelerin gençlerin sosyal yaşamlarına aktif katılıma teşvik etmesi gerekiyor. Evde sağlanan destekleyici bir ortam, geçlerin sosyal becerilerinin geliştirmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca, okullarda sosyal etkinliklerinin arttırılması ve gençlerin bir araya gelebileceği programların düzenlenmesi de önem taşıyor. Yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşlarının da bu bağlamda gençlere yönelik projeler geliştirebilir. Sosyal etkinlikler, atölyeler onların sosyal bağlantılar kurmalarına yardımcı olabilir.

 

Editör: Mert Sayan