MERT SAYAN/HABER MERKEZİ

TBMM’de bütçe toplantılarının da sürdüğü bu günlerde enflasyon, faiz oranları ve milyonlarca kişinin beklediği yeni yılda asgari ücrette ne kadar bir artış söz konusu olacak? Soruları gündemde yer alıyor. Bununla birlikte Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın, “TBMM’de görüşülmekte olan 2025 yılı bütçe görüşmeleri bağlamında; Yılmaz, “Bütçe giderlerinin 14 trilyon 731 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 12 trilyon 800 milyar lira olacağını öngörmekteyiz” dedi.

İstanbul Barosu’ndan CMK ücretleri eylemi: “Yol, yemek masraflarına bile yetmiyor" İstanbul Barosu’ndan CMK ücretleri eylemi: “Yol, yemek masraflarına bile yetmiyor"

İç talepte başlayan soğuma hakkındaki değerlendirmelerini anlatan Ekonomist Salih Kaya, şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanı’nın, ‘enflasyon oranında ücretlilere ve diğer kesime zam yapacağız, ezdirmeyeceğiz’ şeklindeki söylemi ekonomi de piyasalarda rakamları yukarı yönlü etkileyeceğini düşünüyorum. Ama zaten yapmayı düşünen ve bunu fırsat bilenler her zaman etkisi olacaktır. Ancak, büyük bir etkisi olacağını düşünmüyorum.”

Türkiye’de devam eden sıkı duruş politikasını ve faize olan yansımasını devam edeceğini söyleyen Kaya, yeni yıl ile bütçeyle ilgili tahminlerini de şu ifadelerle dile getirdi:

“Açıklamalara göre evet, faiz inse de sıkı duruşun süreceğini merkez bankası başkanı açıkladı. Ancak, bunun gerçekleşme oranı düşük olduğunu düşünüyorum. Bütçede bir miktar genişlemeye gidileceğini tahmin ediyorum.”

Öte yandan enflasyonun, faiz oranları ile arasında doğru bir ilişki olduğunu ve faiz hesaplarını bozabileceğini belirten Kaya, Türkiye’de de çok büyük bir etkisinin olmayacağına dikkat çekti.

Kaya; “Evet tabi bozar. Enflasyon faiz oranları arasında sıkı bir ilişki var. Sadece enflasyonu belirleyen şey faiz oranları değil ama bir etkisi var. Faiz oranlarının yükselmesi herkesin bildiği üzere tasarrufları ya da yatırıma gidecek paraları mevduata aktaracağı için bir miktar talebi kısıcı etkisi vardır. Ancak Türkiye’de çok büyük bir etkisi olduğunu düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.

Sıkı duruş politikalarının devam etmesi, faiz oranlarını aşağı yönlü etkilemeyeceğinin altını çizen Kaya, aynı zamanda piyasaya sürülecek para miktarının da azalacağını belirtti. Kaya, reel sektöre etkisini şu cümleleri ile ifade etti:

“Sıkı duruşun reel sektörü olumsuz yönde etkileyeceğini düşünüyorum. Çünkü sıkı duruştan neyi anlıyoruz, neyi kastediyorlar. Piyasaya çıkan para miktarının azaltılacağıdır. Faiz göreceli olarak düşse bile, para miktarının azalacağı anlamına geliyor. Bankaların kredilerde uyguladığı faiz oranında çok düşme olmayacağı anlamına gelir. Bu da işletmelerin bankalardan kredi kullanmasını olumsuz yönde etkileyecek. Bu yatırımları ve istihdamı, üretimi de olumsuz yönde etkileyeceği kaçınılmaz.”

Asgari ücret…

Asgari ücret ve diğer ücretlilerin enflasyona etkileri ile ilgili konuşan Kaya; “Asgari ücretin ve genel diğer ücretlerin enflasyona etkisinin merkez bankası ve diğer resmi kurumlarda yapılan açıklamalarda %10 civarında olacağı yani enflasyonun %10’u ama pratik hayatta biliyoruz ki %1 ile %1,5 arasında enflasyonu etki eder. Yani çok etkili değil. Mühim olan diğer harcamalar bu harcamaların içinde de biliyorsunuz faiz harcamaları var. Faizlere ödenen çok yüksek faizler var” şeklinde konuştu.

Asgari ücretin yeni yıl ile birlikte hem enflasyon bazlı hem de kendi tahmini açısından değerlendiren Kaya; “Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarını olumlu yönde görüyorum. TÜİK’in rakamları yaklaşık olarak %45 oranında enflasyona işaret ediyor. Eğer enflasyon %45 olursa ve Cumhurbaşkanı’nın söylediği artış gerçekleşirse 17.002 TL olan asgari ücretin, 24.650 TL’ye çıkarılması bekleniyor. Ama ben ücretlerde %35 oranında bir artış gerçekleşeceğini ve asgari ücretin 22.952 TL’ye çıkarılacağını tahmin ediyorum” şeklinde konuştu.

Editör: Mert Sayan