Dün sabah ATV’de Müge Anlı’nın programına takılıp kaldım.
Bir pop sosyolog için inanılmaz bir Anadolu hikayesi vardı önümde.
Oturup not almaya başladım.
Ayrıntılarını kayda geçirdim.
Ve şimdi sizinle paylaşıyorum.
Yazının sonunda söyleyeceğimi şimdi burada söyleyeyim.
Anadolu’nun muhafazakar ailelerinin bekar ve evli kadınlarında bir “TikTok olayı” başlamış.

OLAY MAHALLİ ELBİSTAN’DA DURUM

Önce olayın geçtiği yerle başlayayım.
Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi…
14 Mayıs 2023 seçiminde oy dağılımı şöyle:
() AKP Yüzde 42.85, () CHP Yüzde 23.92, MHP Yüzde 14.26, İYİ Parti Yüzde 7.48, YRP Yüzde 3.69.
Yani oyların yüzde 62’sini Cumhur İttifakı kazanmış.
Yani Anadolu’nun muhafazakar beldelerinden biri…

OLAYIN ERKEK VE KADIN KAHRAMANLARINI TANIYALIM 

Olayın kahramanlarına gelince…
Evli erkeğin adı Ömer.
Kızının adı Döndü.
Oğlunun adı İsmail.
Biri 7, öteki 9 yaşlarında iki küçük oğlu daha var. 
Adları Muhammed ve Hiram.
Eşinin adı ise Nesrin…

26 ŞUBAT SABAH SAAT 10’DA EVİNİ TERKEDİYOR

Hikaye bu yıl 26 Şubat günü başlıyor.
40 yaşındaki Nesrin o gün sabah saat 10’da evinden ayrılıyor ve düne kadar kendisinden 
haber alınamıyor.
Veee...
Dün ortaya çıkıyor ki; evli ve 4 çocuk sahibi Nesrin, 38 yaşında bir erkeğe “kaçmış…”
Dikkat ettiyseniz bazı kelimeleri tırnak içinde yazıyorum.
Bunlar benim ifadelerim değil, ekranda konuşanların kullandıkları ifadeler.
İşte o andan itibaren Anadolu kasabalarının “muhafazakar aile kadınları” arasında giderek yayılan yeni bir trendin ilk işaretleri gelmeye başlıyor.

ÖMER: BİZ AİLE BAĞLARINA DÜŞKÜN BİR YAPIYA SAHİBİZ

Önce, eşi evden ayrılıp başka erkekle yaşamaya başlayan kocayı dinleyelim:
“23 yıllık evliliğimizde bir sorunumuz olmadı. Çevremize sorun, onlar da söyleyebilir. Aile 
bağlarına düşkün bir yapıya sahiptik. Evimizin incisiydi. Bugüne kadar ona sesimi yükselterek dahi konuşmadım. Aramızda hiçbir sorun yoktu”.

“KENDİNE GÜVENEN BİR ERKEĞİM, GÖZÜM KAPALI KARIMI BİR ORDUNUN İÇİNE SALABİLİRDİM”

Müge Anlı soruyor:
“Telefonda falan şüphe uyandıracak bir şey yok muydu?”
Eşi cevap veriyor:
“Hiçbir şeyden şüphelenmedim. Kendime çok güveniyordum, ona kendimden de çok güveniyordum. Onu gözlerim kapalı bir ordunun içine salabilirdim”. 
Kocası çok sakin bir insan. 
Türkçesi çok düzgün. 
Hâlâ eşine kapısı açık.
“Olmuyor sensiz, kapımız açık sana ne olur geri gel. Bekliyoruz yollarını dört gözüm ne olur gel geri”.

İŞTE O AN ANAHTAR KELİMEYİ İLK DEFA İŞİTİYORUZ: TİKTOK

İşte tam bu noktada Müge Anlı, kızına sorduğu şu soru ile  anahtar kelimeyi telaffuz ediyor:
“Telefonunda kullandığı uygulamalar var mıydı?”
Evet, varmış. 
Kızı: “İnstagram ve TikTok’u kullanıyordu. Ama öyle bağımlı değildi. Çocuklar yattıktan sonra falan bakardı”.
Böylece bu yazının konusu olan kelimeyi ilk defa işitiyoruz:
“TikTok…”
Bu kelime birazdan bu olayın başrol oyuncusu haline gelecek.
Ama önce aileyi tanımaya devam edelim.

GİDERKEN ÜZERİNDE ÜÇ BİLEZİK, İKİ ALTIN VARDI

Anne de kız da başörtülü.
Çocukların isimleri, kocanın halleri açıkça gösteriyor ki bu “muhafazakar bir aile…”
Eşinin verdiği bilgiye göre kolunda üç bileziği, bir yarım bir de çeyrek altını varmış.
Ayrıca 2000 TL nakit parayla gitmiş...

TİKTOK, İNSTAGRAM HESABI VARDI AMA BAĞIMLISI DEĞİLDİ

Kızı: “TikTok, İnstagram hesabı vardı. Ama öyle bağımlısı değildi” diyor.
Ailenin üyeleri kendi aralarında konuşurlarken sürpriz bir gelişme oluyor ve evi terk eden Nesrin Hanım programa bağlanıyor.
O andan itibaren hikayenin ona ait tarafını onun ağzından dinliyoruz…

SABAH KOCAMI İŞE SALDIKTAN SONRA OTOBÜSE BİNDİM

"26 Şubat günü kocamı işe saldıktan sonra evden çıktım. Otobüsle Elbistan’dan Kahramanmaraş’a, oradan da Gaziantep’e gittim. Orada beni karşıladı”.

ALFİE FİLMİNDE JUDE LAW’IN SUZAN SARANDON’A SORDUĞU SORU

Ancak kocanın merak ettiği asıl konu şu:
“Neden böyle bir şey yaptın, o adamda ne buldun?”
Aslında terkedilen her erkeğin ilk sorusudur bu.
Yani muhafazakarı ile moderni fark etmez.
Alfie filminde Jude Law’ın başka erkekle olduğunu öğrendiği sevgilisi Suzan Sarandon’a sorduğu sorunun biraz daha üstü kapalı hali:
“Onda benden farklı ne buldun?”

KOCAM GÖZÜME ÇİRKİN GÖRÜNMEYE BAŞLAMIŞTI

Müge Anlı’nın programına katılan kadının cevabı şudur:
“Evet, kocam bana hep iyi davrandı. Hiçbir şikayetim yoktu ondan”.
“Öyleyse neden onu terk edip başka bir erkeğe gittin?”
“Çünkü 22 yıllık uzun evlilikten sonra sevgim bitmişti. Sıkılmıştım. Kocam artık bana çirkin görünüyordu”.
Tekrar edeyim, kadın 40 yaşında, sevgilisi 38.
Meğer 4 yıldır tanışıyorlarmış ve tanıştıklarında erkek 34 yaşındaymış.

“TİKTOK ÜZERİNDEN ONA İSTEK GÖNDERDİM, O DA KABUL ETTİ”

Tam o noktada bu yazının asıl konusuna geliyoruz.
Nasıl tanıştılar?
Eveetttt…
TikTok’ta bazı erkekleri takip ederken tanışmışlar.
“Dört yıl önce TikTok üzerinden tanıştık. Ona istek gönderdim. O da kabul etti”.
Dikkat…
İsteği gönderen erkek değil, kadın…

TİKTOK ÜZERİNDEN DÖRT YILDIR GÖRÜŞÜYORLARMIŞ

Kocası düne kadar hiç şüphelenmemiş.
Kızı TikTok bağımlısı değildi diyor.
Ama annesi ile sevgilisi 4 yıl boyunca “Sanal bir aşk” yaşamış.
Bu 4 yılda bir defa da buluşmuşlar.
Kızı; “Anne, nasıl bırakıp gittin 4 çocuğunu? Biri daha 7 yaşında bebe” diyor.
Kadın; “Kendi isteğimle gittim. Burada mutluyum. Gönlüm burada. Adam evli değil. Rahatlıkla geldim” diyor.
Son derece sakin. 
Hiç sinirlenmiyor.
Verdiği cevaplar çok net ve kararlı.
Ailede herkes ona hep bir “anne” olarak sesleniyor ve sorumluluğunu hatırlatıyor.
O ise hep bir “kadın” olarak cevap veriyor.

PEKİ KİM BU JANDARMA MAVİ BERELİ YUNUS EMRE?

Peki kim bu yeni erkek?
Adı Yunus Emre’ymiş.
Dün programda onun da fotoğrafını ilk defa gördük.
Üzerinde mavi bereli üniforması var.
Kendini “eski bir Silahlı Kuvvetler mensubu” olarak tanıtıyormuş.

STÜDYODAKI BİR  KONUK: BU ÜNİFORMA ARTIK KULLANILMIYOR

Ancak programa katılan biri, bunun bir jandarma komando üniforması olduğunu, 2010’dan beri kullanılmadığını söylüyor.
Üstelik üniformanın üzerinde hiçbir rütbe işareti yok.
Ayrıca botları TSK standartlarına uygun değil.
Bir başka fotoğrafta ise üzerinde farklı bir üniforma var.
Büyük bir ihtimalle sahte bir üniforma bu.

SADECE EVLİ KADIN VE ERKEKLERİN KONUŞTUĞU TİKTOK SOHBETLERİ

Bunlar konuşulurken programa, bu adamı TikTok üzerinden tanıyan başka iki kadın daha katılıyor.
Onlardan öğreniyoruz ki, TikTok’ta sadece evli kadın ve erkeklerin buluşma grupları varmış.
O iki kadın da bu adamla öyle bir ortamda tanışmış.
Arayan kadınlardan biri uyarıyor:
“Programı izliyorum. Dikkat et, bu adam seninleyken başka kadınlarla yazışıyor” diyor.

“NESRİN HALAMIN KAÇTIĞI GÜN BU ADAM BENİM KARIMA DA TİKTOK ÜZERİNDEN İSTEK GÖNDERDİ”

Biraz sonra aile içinden ikinci TikTok şok dalgası geliyor.
Nesrin’in yeğeni programa bağlanıyor ve şunu söylüyor: 
“Müge Hanım, halamın kaçtığı gün Yunus Emre denen bu adam TikTok’tan benim karıma da mesaj attı. Karım bana gösterdi, ‘Bak bu adam bana istek attı’ dedi” diyor.
Bundan, yeğenin karısının da TikTok kullandığını öğreniyoruz.
Bir program içinde TikTok salgını bir sülalenin bütün kadınlarına yayılıyor.
Yeğen; “Kurban olayım halam yerini söyle. Gelip alalım seni. Elalem bizi konuşuyor”.
Böylece Nesrin Hanıma “annelik” yanında bir de “halalık” görevi yükleniyor.
Nesrin Hala ise bir seri katil serinkanlılığı ile kadınlığı üzerinden cevap veriyor:
“Ben Yunus Emre’den memnunum….”

NESRİN HALA’NIN TİKTOK’TA TAKİP ETTİĞİ ERKEKLERİN HEPSİ ÜNİFORMALI

Konuşma devam ederken Müge Anlı, Nesrin Hanım’ın TikTok hesabına giriyor ve çok ilginç bir durumla karşılaşıyor.
Nesrim Hanım’ın TikTok’ta takip ettiği erkeklerin hemen hepsi üniformalı tipler.
Müge Anlı; “Sizin üniformaya karşı bir takıntınız mı var?” diye soruyor…
Nesrin Hala’dan cevap yok.

HUKUK DANIŞMANININ AHLAKA DAVET TİRADI

Bu arada programın hukuk danışmanı devreye giriyor ve giden kadını ahlaklı olmaya davet eden müthiş bir tirad atıyor.
“Dön ailene” diyor.
Nesrin Hala hâlâ aynı seri katil havasında…
Bunun üzerine Müge Anlı son defa soruyor:
“Yani sen şimdi aşkını mı yaşayacaksın mutlu mutlu?”
Nesrin Hala ses tonu hiç değişmeden cevap veriyor:
“Evet. Beni rahat bırakın, mutlu olmak istiyorum.”

UMUDUNU YİTİREN ÖMER’İN BEDDUASI

Programın başında munis bir sesle eşine; “Ne olur eve dön” diye ricada bulunan  Ömer, program sonunda umudu kesmiştir ve sözünü şöyle tamamlar:
“Daha düne kadar sana tek kelime kondurmadım. Ama artık seni Rabbime havale ediyorum. Rabbim bana senin süründüğünü göstersin”.
Nesrin Hala ona da sakince cevap verir:
“Boşanmak istiyorum. Davamı ben buradan açayım, bu iş bitsin…”
Olayın hikaye kısmı buraya kadar.
İlgilenmeyen gerisini okumaz.
Çünkü bu bölüm benim yorumum ve tartışma.

İKİNCİ BÖLÜM

POP SOSYOLOĞUN YORUMU: TİKTOK BİRÇOK MUHAFAZAKAR KADININ  İÇİNDEKİ MADAM BOVARY’İ ÇIKARDI

Programı izledikten sonra, yazının başında ürkek bir ifade ile dile getirdiğim gözlemimi artık daha genelleştirici bir ifadeye çevirebilirim. 
Bugün artık geleneksel aile yapısına sahip evli muhafazakar kadınlarda bir “TikTok” bağımlılığına ve salgınına doğru gidiyoruz…
TikTok sanki birçok kadının içindeki “Madame Bovary’i”  açığa çıkarıyor.

YAŞLI DANIŞMANLARIN AHLAKA DAVET TİRADLARI YETMEZ

Müge Anlı olayın hikaye bölümünü olağanüstü bir başarı ile gözlerimizin önüne seriyor. 
Program boyunca o dahil, bütün ekip kaçan Nesrin’e karşı ahlakçı bir tavırla karşı çıkıyor.
Bu da ATV gibi bir televizyonda normal.
Ancak şunu da unutmamalıyız:
Bu salgın bize aynı zamanda eve mahkum olmuş kadınların trajedisini de anlatıyor.
Yaşlı ahlakçı danışmanların yargılayıcı tiradları böyle programlar için kaçınılmaz bir şey.
Ama emin olun ki olaya pür sosyoloji ve psikoloji açısından bakan uzmanlar evini terk eden kadınları da anlamaya çalışacaklardır.
 Yani Nesrin Halaları…

NİLÜFER GÖLE’NİN MODERN MAHREM’İ BİZE NE DEMİŞTİ?

Nilüfer Göle bir zamanlar “Modern Mahrem” kitabında, başörtüsünün kızlara sokağa çıkma özgürlüğü vereceğini ve bağımsızlaştıracağını söylemişti.
Şimdi İnstagram ve TikTok, sokağa çıkamayanlara yepyeni bir ilişki ve özgürlük alanı vadediyor.

YUSUF ATILGAN’IN KASABA YALNIZLIĞINA NE İLAÇ OLABİLİR?

Bu da bir zamanlar Yusuf Atılgan’ın romanlarında gördüğümüz kasaba yalnızlığına ilaç gibi geliyor.
Diyeceğim, bu artık bir “Muhafazakar/Seküler davranış” konusu değil.
Genel olarak bir kadın ve erkek yalnızlığı konusu…
O nedenle Müge Anlı’nın programlarında gördüğümüz bu olaylarda, kadına sadece ahlakçı bir yargılama ile bakmak yeterli olmayacak.
Bence programa, katılanları yargılamadan sadece sosyolojisi ve psikolojisi açısından bakacak danışmanlara da ihtiyaç var.
Yoksa TikTok kadınlarının Madam Bovary sendromları giderek artacak ve çok daha ağır trajedilere yol açacak.