ARZU ERDOĞRAL / HABER MERKEZİ
Samimi Haber’e konuşan Suriye Türkmen Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Tarık Sulo Cevizci, SMO ile HTŞ arasında herhangi bir çatışmanın olmadığını ve müzakereler yapıldığını söyledi. Cevizci, Suriye’deki yeni yönetimin, ülkedeki 3.5 milyon Türkmeni hiçe saydığını ve buna karşı mücadele edeceklerini vurguladı.
Cevizci, HTŞ ile SMO arasında şu ana kadar büyük bir mesafe kat edilmediğini çünkü HTŞ’nin Suriye Milli Ordusu’nun kendini lav etmesini istediğini ifade etti. Bu duruma karşı olduklarını dile getiren Cevizci, ayrıca, bölgede bir PKK devleti kurulmasına müsaade etmeyeceklerini belirtti.
“TÜRKİYE İLE İLİŞKİ KURMAMIZ ENGELLENDİ”
Suriye Türkmen Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr.Tarık Sulo Cevizci, Esad döneminde Türkmenlerin yaşadığı sıkıntıları anlattı. Cezivci; “Suriye Türkmenleri maalesef 1918 sonrası imzalanan Mondros Mütarekesiyle birlikte bütün rejimler tarafından dışlandı, tasfiye ve asimile edildi. Türkiye ile ilişki kurmamız kesinlikle engellendi. Türkiye dünyasıyla irtibat kurmamıza asla mücadele edilmedi” dedi.
Baas/Esad rejimi döneminde Türkmenlere çok zulümler yapıldığını anlatan Cevizci, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suriye’nin içerisinde dilimizi kendi dilimizde konuşmamıza, kültürümüzü yaşatmamıza asla müsaade edilmedi bunlara direnen insanlarımız tutuklandı ve öldürüldü. Yüzyıl boyunca Suriye’de büyük bir mezalim gördük. Her alanda devletin, bürokrasinin kademelerinden dışlandık, tecrit edildik. Türkmenler yok sayılmaya çalışıldı, görmezlikten gelindi. Bugün belki de yeterince başarılı olmamamızın sebebi de o günlerde teşkilatlanmamıza, örgütlenmemize engel çıkıldığı içindir. Bugün yeterince düzgün bir mücadele veremiyoruz. Suriye Türkmenleri birçok anlamda geçmiş dönemlerde başta Baas rejimi olmak üzere büyük mezalimlerle karşı karşıya kaldı. İnşallah yeni bir süreç içerisinde bir ivme yakalanır. Ümit ediyoruz ki bu süreç içerisinde Suriye Türkmenlerinin maruz kalmış olduğu hem mezalimler telafi edilir hem de Suriye Türkmenleri hak ettikleri yerde yer alırlar”.
“SMO’NUN LAĞVEDİLMEYE ÇALIŞILMASI DOĞRU DEĞİL”
SMO ile HTŞ arasında herhangi bir çatışmanın olmadığını ve müzakereler yapıldığını söyleyen Cevizci, yeni dönemde ordu ve güvenlik yapısı kurulmak için birtakım temasların olduğunu belirtti.
Bu temaslarda şu ana kadar büyük bir mesafe kat edilmediğini çünkü HTŞ’nin Suriye Milli Ordusu’nun kendini lağvetmesini istediğini ifade eden Cezivci, bunun doğru olmayacağını; “PKK ve IŞİD tehdidi dururken SMO’nun şu an kendini lağvetmesi biraz erken alınmış bir karar olacaktır. Bu anlamda herhangi bir ihtilaf yok, bir çatışma yok. Lağvedilmesi durumundaysa da birtakım rahatsızlıklara da yol açtığını söyleyebiliriz” sözleriyle ifade etti.
“DIŞLANMAYA KARŞI MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Suriye’de yeni kurulan yönetimin Türkmenleri hiçe saydığını belirterek tepki gösteren Cevizci, tek taraflı kararlar alınarak dışlandıklarını, kendileri ile hiçbir görüşme ve atama yapılmadığını, bu açıdan büyük bir kaygılarının olduğunu dile getirerek demokratik, anayasal ve hukuksal olarak tüm mücadelelerini vermeye devam edeceklerini vurguladı.
Özellikle anayasal çizgilerin dışına çıkmayacaklarını belirten Cevizci; “Herhangi bir şiddete başvurmayacağız. Haklarımızı devletimizin, anayasanın verdiği çerçevede elde etmeyi sürdüreceğiz. Bu anlamda tabii ki Türk dünyasının, Türkiye’nin desteği bizim için çok kıymetli. Türk devletinin yanında, Türk milletinin de desteğini alacağız. Aynı zamanda Suriye’de diğer etnik grupların, siyasi grupların da desteğini yanımıza alıp ortak ve kolektif mücadele verme düşüncesi içerisindeyiz” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE ÇOK CİDDİ MÜCADELE VERDİ”
Türkiye’nin süreç başladığından beri neredeyse en başında yer almakta olduğunu ifade eden Sulo Cevizci, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye, hem askeriyle hem diplomasisi ile hem istihbaratıyla hem de sivil toplum kuruluşlarıyla çok ciddi bir mücadele verdi. Büyük oranda da başarı elde etti. Fakat PKK bölgesindeki Amerika’nın varlığı Türkiye’nin oralarda mesafe kat etmesinin önüne engel çıkartıyor. İnşallah Trump döneminde bu engel kalktığı zaman Türkiye, Suriye halkıyla ve Türkmenlerle birlikte Suriye genelindeki bütün terör unsurlarını Suriye dışına itip, temizleyip yok edecektir. Suriye’nin yeniden inşasında Türkiye’nin zaten gücü ve etkisi oldukça fazla ama daha iyi olması için bizler de Türkmenler olarak üzerimize düşen bütün katkıları vermeyi sürdüreceğiz”.
“TÜRKMENLER PKK DEVLETİ KURULMASINA MÜSAADE ETMEYECEK”
İsrail’in arzusunun bir PKK devleti ya da diğer adıyla ikinci İsrail kurulması olduğunun altını çizen Cevizci sözlerini; “İsrail PKK’ya bunun için açıktan destek veriyor. Amerika’da himayesini üstlenmiş bir vaziyette. Amerika siyasi desteğin ötesinde askeri ve istihbarat desteği de sağlıyor. Bu da Suriye’nin yeniden üniter yapısına kavuşmasında büyük bir engel aslında. Amerika ve İsrail şu an Suriye’de birtakım bozucu rol üstlenmiş halde. Trump sonrası bu tavırlardan, politikalardan vazgeçileceğini umut ediyoruz. Türkiye hiçbir şekilde Türkmenler de Suriye’nin diğer halkları da ikinci bir İsrail’in, ikinci bir Kürt devletinin ya da ikinci bir PKK devletinin kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Biz bunun karşısında olacağız” şeklinde sürdürdü.
“HALEP’İN İNŞASINDA HER TÜRLÜ GÖREVE HAZIRIZ”
Kadim bir Türk şehri olan Halep’in durumuna da değinen Tarık Sulo Cevizci şunları söyledi, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Özellikle de Halep’in kadim şehri dediğimiz bölgesi Eskişehir tamamen Türklerin döneminde imal edilmiş bir yer. Ancak bu son savaşta çok ciddi anlamda tahrip olmuş, yıkılmış enkaz haline dönüşmüş durumda. Biz bu bölgenin tekrardan inşa edilmesi yeniden ayağa kaldırılması için her türlü göreve hazırız. Oranın gerçek kimliğine tekrardan döndürülmesi için bütün desteklerimizi sunacağız. Bununla ilgili de çalışmalarımız muhakkak olacak. Halep bizim şehrimiz, Halep’e sahip çıkmamız gerekiyor. Suriye Türkmen Dernekleri Federasyonu olarak da her türlü katkıyı vermeye devam edeceğiz”.