Ramazan öncesi kırmızı et fiyatlarının artacağı yönündeki söylentiler, bazı kasapların fiyat etiketlerine yansıyan artışlarla gündeme geldi. Bu duruma tepki gösteren Et ve Süt Kurumu, erken bir müdahale ile fırsatçıların önüne geçmeyi hedefliyor. Kurum, piyasaya süreceği 40 bin canlı hayvanla fiyatlarda denge sağlamayı amaçlıyor.
HER RAMAZAN AYNI SENARYO
Ramazan ayı yaklaştıkça kırmızı et fiyatlarının artması, vatandaşlar ve sektör temsilcilerinin sıklıkla dile getirdiği bir durum. Bir kasap, “Her yıl aynı şey oluyor. Ramazan öncesi fiyatlar artar, biz de vatandaşlardan tepki alırız,” ifadelerini kullanırken, mahalle kasaplarının fiyatlarını daha sabit tuttuğuna dikkat çekti. Büyük marketlerde ise fiyat artışlarının daha belirgin olduğu belirtildi.
40 BİN CANLI HAYVAN TEDARİKİ
Et ve Süt Kurumu’nun 40 bin canlı hayvan tedarik etme kararı, vatandaşlar arasında umutla karşılandı. Mikrofon uzatılan bir vatandaş, “Canlı hayvan piyasaya sürülürse fiyatlar düşer. Bu kadar basit,” dedi. Başka bir vatandaş ise, “Et ve Süt Kurumu’nun bu müdahalesi sayesinde fiyatlar daha ulaşılabilir hale geliyor. Ama yerel esnafın da aynı duyarlılığı göstermesi lazım.” diye konuştu.
YERLİ ÜRETİME DESTEK ŞART
Bazı kasaplar, ithal hayvan tedariğinin fiyatlarda kısa vadeli bir denge sağlayabileceğini, ancak kalıcı çözümler için yerli üretimin desteklenmesi gerektiğini vurguluyor. Bir kasap, “Yerli üretim teşvik edilmezse fiyatlar sürekli dalgalanır. Kalıcı bir çözüm istiyorsak yerli besicilere destek şart.” dedi.
VATANDAŞ KIRMIZI ETE ULAŞABİLECEK Mİ?
1 Mart’a kadar yapılacak hayvan tedarikinin ardından fiyatlarda bir miktar düşüş yaşanması bekleniyor. Bir vatandaş, “Ete ulaşım kolaylaşırsa, bu ürünü uzun zamandır tüketemeyen insanlar da kırmızı et yiyebilir.” ifadelerini kullandı. Bir başka kişi ise, “Piyasaya daha fazla ürün girdiğinde fırsatçılar da bundan faydalanamaz.” diyerek müdahalenin önemine dikkat çekti.
Et ve Süt Kurumu’nun attığı bu adım, Ramazan öncesi kırmızı et fiyatlarında denge sağlama adına önemli bir rol oynayacak gibi görünüyor. Ancak vatandaşlar ve sektör temsilcileri, uzun vadeli bir çözüm için yerli üretimin teşvik edilmesi gerektiğinde hemfikir.
