Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Türkiye’nin en önemli beka sorununun nüfus sorunu olduğunu, nüfusun kendini yenileme yeteneğini yitirdiğini söyledi. Afyoncu; “Tek çözüm, dünyanın değişik bölgelerinde varlıklarını sürdürme olanağı bulamayan Türk topluluklarını Türkiye’ye getirip yerleştirmektir” dedi.
CNN Türk’teki Hafta Sonu programında konuşan Afyoncu, Türkiye’de savaşlardan bile daha önemli beka sorununun, kendini yenileme yeteneğini yitiren nüfus olduğunu vurguladı; “Bu, savaştan daha ciddi bir tehdittir, birinci derecede beka sorunudur. Bir kâbusa doğru gidiyoruz” ifadesini kullandı.
Bu aşamadan sonra gerekli önlemler alınsa bile, artışın, nüfusun kendini yenileme oranı olan yüzde 2.1’e ulaşmasının mümkün olmadığını belirten Afyoncu çözüm olarak alışılmadık bir yol önerdi: “Çin’deki Uygurlar gibi, dünyanın çeşitli bölgelerinde bulunan ve oralarda varlıklarını sürdürme olanağı kalmayan Türk toplulukları var. Dünyanın çeşitli yerlerinden bu Türkeri getirerek Türkiye nüfusunu dinamik halde tutmak zorundayız”.
Nüfusunu yenileme yeteneğini yitiren İskandinav ülkelerinin gelecekte var olacağını sanmadığını savunan Prof. Afyoncu; “Avrupa’da da böyle. Çünkü nüfus oralarda artık yenilenmiyor. Amerika öyle değil, onlar halen dinamik ve kendini yenileyebiliyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) nüfusa ilişkin son verilerini yorumlayan Afyoncu, 40 ilde nüfusun azaldığına yönelik verilerle ilgili olarak, Cumhuriyet’in ilk yıllarından örnekler verip şöyle dedi:
“Cumhuriyet kurulduğu zaman Atatürk'ün en büyük amaçlarından biri Türkiye'nin nüfusunu artırmak. 13 milyona düşmüşüz. O dönemin gazetelerine baktığınızda örnekler veriliyor. İtalya örnek veriliyor. 6 çocuklu aileler teşvik ediliyor. Türkiye 1960'lara kadar bu politikayla geldi. 60'larda yanlış bir şey yaptılar. Doğum kontrol sistemi çıktı. Doğum kontrolü sistemiyle batıdaki Türk nüfusunu azalttılar. Bu çok yanlış bir şey oldu. Anadolu'nun batısında nüfus bitti. Ege, Marmara bölgelerinin nüfusu azaldı. İç Anadolu ve Karadeniz bir süre muhafaza etti”.
Türkiye’de doğurganlık hızının 1.51’e kadar düştüğünü hatırlatan Afyoncu; “İstanbul'da bu 1'e kadar iniyor. Bu çok kritik. Ben 2 yıldır şunu söylüyorum: Türkiye bir kabusa gidiyor. Doğurganlık hızının in az 2.0 olması lazım, nüfusun kendini yenilemesi için”.
Aynı zamanda tarihçi olan Prof. Afyoncu, nüfusun önemini tarihten bir örnek vererek şöyle anlattı: “Prut Savaşı'nda Rusları yendik. 1711'de Rusları yenerken bizim nüfusumuz 30 milyondu, Rusların nüfusu 16 milyondu. Osmanlı 140 bin asker çıkardı, Ruslar 60 bin asker çıkardı. 1877-78’de 93 Harbi dediğimiz büyük bozguna gelince Ruslar 100 milyona ulaşmıştı, Osmanlı 26 milyondu. Ruslar 800 bin kişilik asker çıkardılar, biz 300 bin. 1. Dünya Savaşı'na geldiğimizde Rusya 175 milyona ulaştı, biz 22 milyonduk. Ruslar 11 milyonluk asker çıkardı, biz 2 milyon 800 bin. Rusya'nın işgal ettiği yerlerden dolayı nüfusu arttı. Sanayii inkılabından dolayı çocuk ölümlerini azalttılar”.
“BÖYLE GİDERSE SONUMUZ KÂBUS”
Önemli uyarılarda bulunan Afyoncu; “Böyle giderse Türkiye ne olur? Ben açık ve net söyleyeyim: Anadolu'da yaşlı bir Türk nüfus olur. Kendisini toparlayamazsa da bu topraklardaki yaşama kabiliyetini kaybeder. Bu çok ciddi bir risk. Bu bir beka sorunu. Şu anda Türkiye'nin en önemli sorunu nüfustur. Ben bunu 2 yıldır söylüyorum, bir kâbusa doğru gidiyoruz. Bu çok önemli bir tehdit. Bu savaştan daha önemli bir tehdit” şeklinde konuştu.