Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye gündemini meşgul eden birçok tutuklama ve konulara  ilişkin Habertürk TV’de açıklamalarda bulundu. Tunç’un PKK elebaşısı Abdullah Öcalan’ın yapması beklenen açıklama, muhalefete yönelik açılan davalar, otel faciası, yargı reformu, Gezi parkı davası gibi kritik konularda açıklamalar yaptı. 

İşte Tunç’un açıklamalarından satır başları:

HEDEFİMİZ TERÖRSÜZ TÜRKİYE

İmralı ile DEM Partililerin görüşmeleri oldu. Heyet iki kere gitti. Bütçe görüşmeleri biter bitmez o görüşmeler gerçekleşti. Terörle mücadele eden bir ülkeyiz. Sadece PKK terör örgütü değil FETÖ, DEAŞ, sol terör örgütleriyle mücadele eden ülkeyiz. 40 bin insanımız maalesef teröre kurban gitti, şehitler verdik. Doktor, öğretmen, hemşirelerimiz şehit edildi. Trilyonlarca gelirden bu nedenle mahrum kaldık. Türkiye 40 yıldan bu yana terörle mücadele eden ülke olmasaydı bu ülkenin ekonomik kalkınmışlık düzeyi farklı olurdu. Terörle mücadeledeki kararlılığımız devam ediyor. Hedefimiz terörsüz Türkiye. Sayın Bahçeli'nin grup konuşmasında, kararlılığı ifade etmesi, terörün bittiğinin açıklanmasını istenmesi noktasındaki açıklamalarından sonra İmralı ile DEM Partililerin gelişmesi oldu.

Dem Parti Imralı Heyeti

ÖCALAN İLE PAZARLIK SÖZKONUSU DEĞİL

Bu açıklama devlete yönelik açıklama değil. Buradaki muhatap terör örgütü. Açıklamayla ilgili muhatap tamamen terörist elebaşının kurmuş olduğu terör örgütüne yöneliktir. Bu açıklamanın ne zaman yapılacağı, açıklanıp açıklanmayacağı, içeriğinin ne olacağı tamamen muhatabı değerlendirir. Muhatap burada devlet değil. Terörle mücadelede kararlılığmızı sayın Cumhurbaşkanımız ve sayın Bahçeli ifade ediyor. Terörle mücadelede bugüne kadar başarı sağladık. Ülke içinde terörün bitirilmesi noktasındaki çalışmaları, çabaları görüyoruz. Sınırımızın dışında PKK/YPG ile mücadelemiz, orada terör devleti kurulmasına yönelik mücadelemiz devam edecek. Oradaki açıklamaların muhatabı devlet değildir, burada pazarlık söz konusu değil. Şehit ailelerimizi incitecek, onları üzecek bir adım kesinlikle atmayız, atamayız. Biz şehitlerimizin sayesinde burada sizinle program yapabiliyoruz. Şehit ailelerimiz, milletimiz, müsterih olsun. Bu bir pazarlık süreci, alver süreci değil. Burada terörsüz Türkiye'ye adım atılması. Tekrar görüşmeyle ilgili şu anda bir talep yok. Talep olursa elbette ki değerlendirilir.

OTEL YANGINI FACİASI SORUŞTURMASI

Kartalkaya'da hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Gerçekten büyük bir acı, büyük felaket. Böyle bir şeyin olmaması lazım. Bu acı tarif edilmez. Sayın Cumhurbaşkanımız da cenaze törenlerinde o ailelerin acılarını paylaşırken gerçekten duygulanmamak mümkün değil. Yangının akabinde, kurtarma çalışmaları devam ederken Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı başlattı. Hızlı bir şekilde delillerin kaybolmaması açısından bilirkişi heyeti oluşturuldu. İlk tespitlerine ilişkin rapor hazırlama süreci devam ederken özellikle yangın ve binaların yangından korunmasına ilişkin uzmanlıkları olan kişilerden bilgileri alması gerekiyordu savcılığın. Sorunların belirlenmesi noktasında bilirkişiye başvuruldu.

Bolu Otel-1

OTELDE 9 EKSİKLİK MEVCUT

Soruşturmayı yürüten savcılık makamı. Oradaki deliller ışığında sorunların belirlenmesine yönelik çaba sözkonusu. Savcılık makamının özellikle bazı tespitleri oldu. Hemen yangından 1 ay önce bina ile ilgili Bolu Belediye Başkanlığı ve itfaiye teşkilatının orada 9 eksikliğin bulunduğu ve ruhsat veren makam olan Bolu Özel İdaresi'ne bildirilmediğine yönelik savcılığın tespiti. Sonra dilekçenin geri çekilmesi. Bununla ilgili dilekçenin geri çekilmesi, yanındaki müştemilatı ile ilgili uygunluk verilmesi. Savcılık makamı bu konunun kendi uzmanlık sahaları olmadığı düşüncesiyle, sayın Özel'in bahsettiği henüz dosyaya verilmemiş, bilirkişilerin imza atmadığı bir belge. Savcılığın sorduğu kısımla ilgili yorum olmadığı görülünce daha tarafsız, teknik, ihtisas sahibi olan yeni bir bilirkişi heyetinin oluşturulmasına savcılık karar vermiştir. Şu anda 22 tutuklu var. Sayın bakanımız mülkiye müfettişlerinin soruşturmasıyla ilgili konuştu. Yeni gelen rapor ışığında gözaltı ve tutuklamalar gerçekleşti. Şu anda asıl raporu hazırlayacak olan İTÜ'nün bilirkişileri. Türkiye'nin en yetkin kurumundan bu rapor alınacak. Soruşturma devam ediyor. Biz burada gelecek olan bilirkişi raporuna göre, savcılık makamı elbette ki yeni gözaltılar yapabilir, tutuklama kararları verebilir.

İMAMOĞLU'NA YÖNELİK AÇILAN DAVALAR

Adalet Bakanı olarak benim devam eden soruşturma ve davalarla ilgili olarak, siyasi davadır ya da değildir şeklinde yorum yapmam doğru olmaz. Her şey kamuoyunun gözü önünde cereyan ediyor. 'Ahmaktır' demek hakaret mi, değil mi? Bunu yargı takdir edecek. İlk derece kararını verdi şimdi istinaf sürecinde. Siz 'bu dava gecikti, erken verildi' diye 'yargı tacizi' derseniz bu olmaz. Yargı bağımsız ve tarafsız şekilde kararını verecek. Ordu'daki dava ile ilgili aynı şey söylenmişti. O davada Yargıtay'da. Sonraki ifadeleri, İstanbul Başsavcımızla ilgili ifadeleri var. Yargı hakaret mi değil mi, değerlendirecek. Cumhuriyet başsavcısına 'çürük zihinli' dediğinizde bunun hakaret olup, olmadığını, suç teşkil edip etmeyeceğini herhalde yargı takdir edecektir. Sürekli yargıya yönelik buradan ifade edemeyeceğimiz hakaret içeren sözlerle sürekli gündemde kalmak gibi durum sözkonusu. Burada 16 milyon İstanbullunun sorumluluğunu taşımak gerekir.

Imamoğlumülteci

YARGI SUSACAK MI?

Bir cumhuriyet başsavcısına 'çürük zihinli' dediğimizde yargı susacak mı? Soruşturmayla karşı karşıya kalınca 'yargı tacizi'. YSK üyelerine söylediği söz yargı gündeminde. Sayın Özel'in ifadeleri. Bir gençlik kolu başkanının o sözler üzerine video yapması ve soruşturma açılması. Yargıya kimse hakaret edemez. Ben Adalet Bakanıyım ve HSK Başkanıyım. 'Bu suç işlemiştir' demiyorum. Suç olup, olmadığını, hakaret olup, olmadığını değerlendirecek olan yargıdır. Bunu şova dönüştürürseniz, herkes hukuka saygı duyacak. Yargı mensuplarına söylediği sözler kabul edilebilr değildir. Bizim maalesef hakaret siyaseti, sürekli karşı tarafı rencide edecek sözler, hakarete varan sözlerle yargının konusu olabilecek sözler sarf edildiğinde 'yargı niye üzerime geliyor' dendiğinde doğru olmaz. Kimse yargıya parmak sallayamaz. Burası hukuk devleti. Kanunlarımız var. Herkes kendi görev alanında işini tam yapsa, özellikle icraatlarla görevde olsa. İcraatlarla görevde olmayınca işi böyle kapatmak sözkonusu oluyor.

ÜMİT ÖZDAĞ SORUŞTURMASINDA YETKİ SORUNU YOK

Antalya'da yapmış olduğu konuşma. Başka suçlamalar var halkı kin ve düşmanlığa yönelik sözler ve yabancı düşmanlığı. Antalya'da yapmış olduğu konuşma var. Bir siyasetçi olarak konuşuyorum. Neticede bu sözler suç mu değil mi yargı karar verecek. Cumhurbaşkanımıza devletimize ve hükümetin izlediği politikalara yönelik 'haçlı seferi' benzetmesiyle ilgili savcılığın başlatmış olduğu soruşturma. Antalya da başlatabilirdi. Ankara da başlatabilirdi. Mağdurun ikametgahı olarak İstanbul da başlatabilirdi. Üç yer yetkilidir. Yetkiyle ilgili problem sözkonusu değil. Yetkili olan makam başlattığına göre aynı soruşturmanın oralarda başlatılması sözkonusu değildir. Mağdurun ikametgahı bu tür davalarda yetkili mahkemedir. Size karşı birisi Ankara'dan hakaret etse siz davayı İstanbul'da açabilirsiniz. Aynı şekilde burada mağdurun ikametgahının İstanbul olması nedeniyle yetki konusunda problem sözkonusu değildir.

Ümit Özdağ-7

 SUÇ İŞLENDİĞİNE DAİR SOMUT DELİL VAR

Burada basın özgürlüğü ile ilgili tartışmalar yapılıyor. Basın özgürdür. Düşünce ve ifade hürriyeti Anayasal haktır. Anayasamızın 26. maddesi. BM, AİHM'in maddeleri fikir ve ifade hürriyetinden bahseder, sınırlarını belirler. Basın özgürlüğünün alanının genişletilmesiyle ilgili son 22 yılda Anayasımızda ve mevzuatında önemli değişiklikler yaptık. TCK'da eleştiri amacıyla sarfedilen sözlerin suç teşkil etmeyeceğini, haber sınırını aşmayan düşünce açıklamaların suç teşkil etmeyeceğine yönelik. Bu konuyla ilgili değişiklikleri yaptık. Bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesi sözkonusu. Telefon görüşmesinin ifşası ve televizyonda yayınlanması sözkonusu oldu. Bilirkişi ya da herhangi şahısla yaptığınız telefon görüşmesinin ondan izinsiz ifşa edilmesi TCK'nın 131. maddesinde açıktır. Basın yayın yoluyla olursa daha da ağırlaştırıcı sebep haline getirmiştir. Bilirkişiyi etkileme suçu düzenlenmiş. Savcılığın yayın yapıldıktan sonra başlattığı soruşturma sözkonusu oldu. Hem görüşmeyi yapan gazeteci ile yapıldı. Bir kısmı serbest bırakıldı bir kısmı tutuklandı. Neden serbest kalamazdı dediğinizde yargının vereceği karar. Hangi halde tutuklama yapılacağı belli. Suç işlediğine dair delil bulunan kişi tutuklama olur deniyor.

BURADA TUTUKLAMA TEDBİR AMAÇLI 

Burada telefon görüşmesinin ifşası ve yayınlanması söz konusu. Burada elbette tutuklama bir tedbir. Verilen karar kesin değil. Suçun işlendiğine dair somut delil var. Savcılık sorguya gönderiyor. Sulh ceza hakimliği tutuklama sınırı içerisinde gördüğünde yetki mahkemede. Burada özellikle bir gazetecilik faaliyeti sözkonusu değil. Gazeteciliğin kuralları var, meslek ilkeleri var. Bunlar neyin yayınlanıp, yayınlanmayacağı, neyin kişilik haklarına saldırı olup olmayacağı hem gazetecilik kurallarında hem de kanunda var. Bunun suç teşkil edip etmeyeceğine yargı karar verecek. Sulh ceza hakimliği burada böyle bir karar vermiştir. Tutuklama bir tedbirdir. Tutuklama sebepleri kanunumuzda tek tek yazılıdır. Karar tamamen mahkemenin takdirinde. Burada mahkemeye arayıp 'gazeteci, neticede kaçmayacak, tutuklamayın' diye bir talimatımız sözkonusu değil. Bir gazeteci arkadaşımız gazetecilik faaliyeti nedeniyle gözaltına alındı, diye sorulduğunda ben de dedim ki 'gazetecilik nedeniyle tutuklanan birisi yok'. Dolayısıyla yapılan budur.

Erdoğan'ı duygulandıran anlar, herkese tek tek söz verdi Erdoğan'ı duygulandıran anlar, herkese tek tek söz verdi

GEZİ DAVASI 12 YIL SONRA NEDEN GÜNDEMDE?

2013 yılının mayıs ayında Gezi olayları. O günleri hatırlayacak olursak. Arap Baharı'nın Türkiye'ye geliyor gibi izlenim sözkonusu idi. Cumhuriyet Başsavcılığı burada zaman aşımı süresi sözkonusu değil. Anayasal düzene karşı işlenen suçlar bakımından zaman aşımı işlemez. Nasıl 28 Şubat sanıkları, 12 Eylül darbecileri yıllar sonra yargı önüne çıkarıldı. Suç bakımından 312. madde. Zaman aşımı sözkonusu değil. 12 yıl geçti. Bu süre içerisinde elbette bir delil ortaya çıkmışsa. Soruşturma kapsamında hangi deliller ortaya çıktı da böyle bir soruşturma başlatıldı, bunu ilerleyen zamanlarda göreceğiz. Şüpheliler savunmalarını yapabilirler. Eğer etkisi olduğuna ilişkin delil ortaya çıkarsa elbette yargılama mümkün olabilir. 12 yıl geçti aradan bundan sonra soruşturma mı olur diyemeyiz. O olayların çıkarılmasında, yönlendirilmesinde etkisi varsa, deliller varsa elbette yargı burada soruşturma başlatır. Burada yargının başlatmış olduğu, elde ettiği somut deliller olduğu kanaatinde ki böyle bir süreci başlatmış.

5 TEĞMENİ İDARİ YARGI DEĞERLENDİRECEK

Teğmenlerle ilgili konu disiplin konusu. Orada attıkları slogan ya da kendi aralarında gösteri nedeniyle değil. Bir yemin metni var, mevzuat değişikliği ile değişmiş. Mevzuata uygun şekilde törende yemin yapılmış. Tören bittikten sonra mevzuattan çıkarılan eski yemin metni ezberletilerek tören yapılmış sanki. Yetkililerin ısrarlarına rağmen yapıldığı şekilde bilgimiz var. Teşvik edildiğine yönelik de karar onu gösteriyor. O yemini organize eden teğmen ve komutanlarıyla ilgili disiplin kararı verildi. Yürürlükteki metni okudunuz, eski metni ısrarla okumanız askerlik açıdan disiplin suçu olduğuna MSB Yüksek Disiplin Kurulu karar verdi. Bu kararı idari yargı değerlendirecek. Burada bir disiplin suçu var mıdır, yok mudur bunu değerlendirecek olan idari yargıdır. Tamamen askerlik disiplini ile alakalı durum sözkonusudur.

Teğmenler

BİR YILDA 13 MİLYON 900 BİN KARAR

Karar verene göre hukuk değişmez, hukuk evrenseldir. Yargı teşkilatımız bu sene 13 milyon 900 bin karar verdi. 11 milyon derdest dosyamız var şu anda. Yargı süreçlerinin hızlandığını gösteriyor. Hakim, savcı sayımızın güçlenmesiyle birlikte karar verme süresi daha da azalacak. Milyonlarca karar var. Burada gündemde olanları konuşuyoruz. Hatalı karar da verebilir yargı. Bu hatalı kararın kendi içinde düzeltilme mekanizmaları var. Yargılamanın iadesi, AYM, tekrar ceza genel kurulu, mahkemeler eski kararında direnir. Kendi mecrasında düzeltilebilecek kararlar olur. Burada sosyal medya ve basın aracında ilk derece mahkemenin kararı dosyanın içeriği bilinmeden yorumlar yapılıyor. Sosyal medyanın kişileri yargılaması birtakım mahsurları var. Sosyal medyanın iyi yönleri de var. Kamuoyunun bilgilenmesi açısından önemli. En ücra köşedeki mağduriyeti dile getirildiğinde devlet kurumları tarafından teyakkuza geçilmesi. Soruşturma aşamasındaki kişilerin mahkumiyet kararı verilmiş gibi lekelenmesinin önüne geçmek lazım.

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ENDEKSİNİ ÖLÇENLER TARAFLI

117. sırada olmayı biz kabul etmiyoruz. Bu doğru değil. Bu liste kim tarafından oluşturuldu? Bu endeksi tarafsız kuruluş mu yaptı. Dünya Adalet Projesi adında dernek. Bu derneği kuran ABD eski Baro Başkanı. Bağışlarla faaliyetini sürdürüyor. Listede Türkiye'nin üzerinde gösterilen, demokrasi, seçim olmayan, Türkiye ile kıyaslanamayacak birçok ülke var. Kim inanacak buna? Yargı düzeni olmayan ülkeleri Türkiye'nin üzerinde gösteriliyor. Bu derneğe kimler bağış yapmış. Birinci sırada ABD Dışişleri Bakanlığı. En üstte olanlar en fazla bağış yapanlar. Burada parayı veren listede öne çıkacaksa bir anlamı yok. O nedenle yargı reformları yapıyoruz. 4. Yargı Reformu Stratejimizi sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı.

HAKİM-SAVCI ATAMALARINDA İLK 100’E GİRENLER

Kesinlikle yargıda kaliteyi yakalayabilmemiz için en yetenekli, en bilgili ve bu işe layık olanların seçilmesi lazım. 1000 hakim savcı alınacaksa 3 bin kişi mülakata çağrıldı. En son yazılı sınavda başarılı olmuş 2 bin kişiyi mülakata çağırdık. Duruşu, muhakeme yeteneği tarafından komisyon tarafından görülüyor. Komisyon 1. sınıf hakimlerden, Yargıtay'dan, Danıştay'dan oluşan bir komisyon. Sorulan sorular kaydediliyor. Referansına bakılmıyor. Şimdi yazılıda başarılı olanlar mülakakata çağrılıyor. Mülakatta onlara hukuki sorular, genel kültürle ilgili sorular soruluyor. Bu hep böyle olmuştur. Eskiden yazılı olurdu şimdi test usulü. Bu da tam bilgiyi ölçemeyebiliyor. Mülakatın katkısı ile belirleme yapılmaya çalışılıyor. Kişinin kabiliyeti, hukuki bilgisi, muhakeme yeteneği ölçülüyor, güvenlik soruşturması yapılıyor. Özellikle yazılı sınavlarda ön sıralarda olan 'mesela ben yazılıda ilk 100'e girdim niye kazanamadım' diyenlerle ilgili bizim kamuoyuna güvenlik bilgisini açıklamayadığımız oluyor. Bu güvenlik soruşturması neticesinde birtakım kararlar verilmek zorunda kalınabiliyor. Kamuoyuyla paylaşamayacağımız hususlar sözkonusu olabiliyor. Güvenlik ile sıkıntısı olmasa mutlaka girecektir.

ÖZLEM ZENGİN’İN YEĞENİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA

Hakim ve savcı kuralarımızı sayın Cumhurbaşkanımız HSK üyelerimizle ve yüksek yargı mensuplarıyla beraber çekiyoruz. Özlem hanımın yeğeni de kuraya gireceği için. 2 yıllık dönemi bitirdi ve törene davet etti. O törende yeğenini Cumhurbaşkanımızla tanıştırmak istemesinden ibaret bir durum. Orada tabii ki milletvekillerimize yönelik davetiye çıkarmadık. Özlem hanım kendi yeğeninin o gününde yanında olmak istedi, görmek istedi, orada spontane gelişen bir durum sözkonusu.

Özlem Zengin-2

ERDOĞAN'A YÖNELİK HAKARET DAVALARI

Cumhurbaşkanımız hükümetin ve devletin başı. Aynı zamanda devleti temsil eder. Bütün demokratik hukuk devletlerinde devlet başkanlarına, cumhurbaşkanlarına yönelik hakaret suçları düzenlenmiştir. Bu sorunun çözümü Cumhurbaşkanımıza hakaret etmemek. Hakaret suçunun unsurları var. Ağır eleştiri suç değil zaten. Açılan soruşturmalar Adalet Bakanlığı'nın iznine tabi. Okuduğumuzda hakaret içeriği yoksa soruşturma açılmaması kararı veriliyor. Hakaret içerenlerle ilgili soruşturma izni veriliyor. Sonuçta yargı karar veriyor. Dünyanın bütün demokratik devletlerinde cumhnurbaşkanlarına ve devlet başkanlarına hakaret suç olarak düzenlenmiştir.

AİHM KARARLARINA UYMA ORANIMIZ AB ÜLKELERİNİN ÜZERİNDE

Bizim AİHM kararlarına uyum oranımız yüzde 89. Avrupa ülkelerinin ortalaması ise yüzde 79. Biz genel ortalamanın üstündeyiz. Bunu milletvekillerimiz bütçe görüşmelerinde de dile getirdiler. Dosya sayısına bakıyorlar, diyorlar ki 'Türkiye çok yüksek'. Darbe girişiminden sonra yüzde 80'i FETÖ ile ilgili dosyalar. AİHM Şaban Yasak kararında Türkiye'nin lehinde karar verdi. Nüfusa baktığınızda başvuru sayısına baktığınızda biraz daha gerilerdeyiz. Darbe sürecini çıkarırsak oransal olarak makul bir çizgiye geliriz. AİHM'in sitesine girilip o oranlar rahatlıkla görülebilir.

AF GÜNDEMİMİZDE YOK

Yargı reformu strateji belgemizde infazla ilgili talepler var. Afla ilgili bir gündemimiz yok. Burada yaşlı hastalara, 65 yaş üstündeki tutuklular, 70 - 80 yaşının üstündeki tutukluların işledikleri suçlara göre konutta infaz sözkonusu olabilecek. Hamile, çocuklu kadınlarla ilgili, belli suçlar, 3, 5 yılın altında bazı istisnai suçlar hariç konutta, geceleyin, hafta sonu infaz gibi uygulamaya kabiliyeti olacak şekilde düzenlenecek. Buna benzer çalışmalarımız olacak. Alternatif infaz usullerinin geliştirilmesi. Hasta tutuklular. Bir başkasının yardımı olmadan hayatını idame ettiremeyecek kişiler. Burada da 5 yılın altındakiler. Buna benzer hastalar, çocuklu kadınlar ve 65, 70, 80 yaş üstü yaşlı hükümlüler bakımından böyle bir düzenleme sözkonusu olabilir.

DENETİMLİ SERBESTLİKTE HAKİME TAKDİR YETKİSİ

Burada en çok şikayetçi olunan konu, soruşturma aşamasında tutuklama tedbirinin uygulanmasıyla ilgili. 2 yılın altındaki suçlar bakımından tutuklama yasağı var. 2 yılın altındaki suçlar bakımından 1 yıl koşullu salıverilmesi, 1 yıl da denetimli serbestlik uygulanıyor. Hiç yatarı olmuyor. Burada katalog suçlarını koruyarak ancak diyerek suçun işleniş şekli, suçun kamu düzenini ağır şekilde bozma tehlikesi gibi kriterler koyarak, ki AİHM kriterlerinde de var, burada takdir yetkisi hakimlerimize verilebilir. Bir hayvana eziyet ediyor, kediyi öldürüyor diyelim. Tutuklama yasağı var diye tutuklama yapılamıyor. Sosyal medya yıkılıyor. Bu tür durumlarda da tutuklama kararını hakime takdir yetkisini vermek lazım.

9Yargı Paket Yılmaz Tunç

YARGI REFORMU STRATEJİ BELGESİ

İlk adım ceza adalet sistemi ile ilgili. Soruşturma, kovuşturma ve infaz. Üçü de birbirinde önemli. Soruşturmanın etkin yapılması, delillerin toplanması, hızlı yargılama, duruşmanın sürekliliği. Narin davası, İzmir'deki taksici kızımız, bu davalar hızlı şekilde karara bağlandı. Süreçleri kısaltacak, duruşmaların 2 aydan fazla uzanmaması, istinafta 6 ay içinde karar verilmesi gibi mekanizmalar. Bunun detayları raporumuzda var. Bazı davaların özellikle duruşmasız yapılabilmesi. Bekletici mesele yapılan konularda gereksiz duruşma günü verilmemesi. Yapay zekanın kullanılması. UYAP projemiz zaten teknolojinin yargıda kullanılması bakımından önemli. Avrupa ülkelerinin çok önündeyiz. Haksız tahrikle ilgili çok eleştiriler var kamuoyunda. Haksız tahrik indiriminin cezasızlık algısına yol açtığına yönelik eleştiriler sözkonusu.

İYİ HAL İNDİRİMİNE YÖNELİK ELEŞTİRİLER

İyi halle ilgili eleştiriler çok yapılmıştı. Özellikle kravat indirimi dediğimiz kişinin kılık ve kıyafeti nedeniyle indirim yapılmaması. Kişinin salt indirim almak için yaptığı tavırlar iyi halde dikkate alınmaz diye düzenlemeler yaptık. Trafikte işlenen suçlar düzenlenecek.

Editör: Gülden Kılıç