HABER MERKEZİ

Diyarbakır’da 19 gün arandıktan sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümüne ilişkin sır perdesi aralanıyor. 

Gözaltına alınan Nevzat Bahtiyar adlı köylü, Narin’in cesedinin muhtar Salim Güran tarafından kendisine verildiğini, kendisinin de cesedi çuvalla dereye götürüp suyun içine gömdüğünü ifadesinde anlattı. 

Arabasıyla dere kenarına gittiği belirlendikten sonra gözaltına alınan Bahtiyar, küçük kızın cesedini battaniyeye sarılı biçimde Salim güran’ın arabayla köy yoluna getirdiğini, yolda ikisinin birlikte cesedi battaniyeden çıkarıp çuvala koyduklarını itiraf etti. 

Bahtiyar, ifadesinin bir bölümünde şu itiraflarda bulundu: 

Sakarya'daki fabrika patlamasında 1 kişi hayatını kaybetti Sakarya'daki fabrika patlamasında 1 kişi hayatını kaybetti

“Mezarlıktan Tavşantepe Mahallesi’ne doğru çıkan Akkedüşeli Köyü’nün iç yolunda Salim Güran’la karşılaştım. Burada içme suyu ile ilgili bir şey söyleyeceğini düşünerek bekledim. Sonra muhtar aracından indi, benim yanıma geldi. Ben de araçtan indim. Daha sonra aracın ön koltuğunda bulunan battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek, ‘bunu yok edeceksin’ dedi. Ben de gösterdiği şeyin yanına yaklaştım ve bakınca battaniyeye sarılı vaziyette hareketsiz yatan bir insan olduğunu gördüm. Ben insan olduğunu görünce şaşırdım ve tereddüt ettim. Salim Güran bana, ‘aileni iyi düşün. Sana 200 bin lira para veririm’ dedi. Tabii bu sırada etrafımızda kimse yoktu. Sonra bana, ‘aracında torba var mı?’ dedi. Ben de aracın bagajından rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak Salim’e verdim. Battaniyeye sarılı çocuğu alıp çuvalın içerisine birlikte koyduk. Bu esnada çocuğun üzerinde siyah tişört ve şort vardı. Üzerinde asılı küçük bir çanta vardı. Sağ kulağının arkasında, boyun bölgesinde bir kızarıklık vardı. Çuvala çocuğu yerleştirdikten sonra, çuvalın ağzını orada bağlamadan aracımın arka koltuğuna ayak paspasının olduğu yere koydum. Göl diye tabir ettiğimiz fakat Eğritutmaz Deresine doğru götür diyerek eliyle orayı işaret etti. Ayrılırken Salim Güran’ın ne yaptığına bakmadım. Direkt olarak mezarlığın yanından giderek villalar mevkiine doğru gittim. Yolda giderken pişmanlık duydum ancak aldığım şeylerden de kurtulmamın gerektiğini düşündüm. Derenin yanındaki stabilize yoldan aşağı inerek uygun bir yere baktım. Aracımı derenin kenarına durdurdum. Çuvalı aracımdan alarak elime aldım. Çocuğun tüm vücudu çuvala sığmıştı. Çocuğun ayağının kesik olup olmadığını hatırlamıyorum. Çünkü çok telaşlıydım. Narin Güran’ın bulunduğu yere inerek ip aradım. İp bulamayınca çocuğun çantasının ipi aklıma geldi. Çantanın ipini sökerek çuvalın ağzını bağladım. Ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum. Burada biraz su vardı. Çuval birisi tarafından bulunur diye düşünerek üzerine bir taş koydum. Taşın büyüklüğü yaklaşık 15-20 kilo civarındaydı. Yanında da birer taş vardı. Üzerine çalı koymadım. Çünkü üzeri kapanmıştı. Daha sonra buradan çıkarak aracıma bindim. Stabilize yoldan çıktıktan sonra baldızımın evine gittim.”

Editör: Uğur Kaçar