Özel Haber

Kapılarını açtı ama… İstanbul Kitap Fuarı’nda ekonomik kriz etkisi

İstanbul’da binlerce okurun merakla beklediği İstanbul Kitap Fuarı kapılarını açtı. Binlerce yazarın okurlarıyla buluşacağı fuara ekonomik kriz damgasını vurdu.

Abone Ol

ERCAN KÜÇÜK - HABER MERKEZİ

Okurların merakla beklediği 41. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı kapılarını açtı. “Çocukluk Şenliktir” temasıyla gerçekleşecek olan fuarın bu yılki onur yazarı Yalvaç Ural oldu. Fuar kapsamında, 450 kültür etkinliği, iki bin imza günüyle yurt içi ve yurt dışından katılımcı yayınevleri ile edebiyat dünyasının birbirinden kıymetli yazarları, okurlar ile bir araya gelecek.

Kitap baskısında kullanılan kağıt gibi hammaddelerin yurtdışından edilmesi maliyetleri yükseltti. Yükselen maliyetler kitap fiyatlarında fahiş şekilde artışa neden olurken, yükselen fiyatlar okuru da zorluyor. Bu da son dönemde kitap satışlarında düşmelere neden oldu. Yaşanan ekonomik kriz İstanbul Kitap Fuarı’na da yansıdı.

Kaynak Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Sabuncu bu yıl fuara katılımın da önceki yıllara göre daha düşük olduğunu söyledi. Yüksek maliyetlere dikkat çeken Sabuncu şunları söyledi.

“Okurun katılımı diğer yıllara göre çok düşük. Geçmişte şu boşluklarda insanlar çarpışır ve giremezlerdi. Şimdi görüyorsunuz, herkes hızlı adımlarla gidiyor. Türkiye'nin ekonomisinin yansıması buraya birebir oldu. Beklediğimiz ilgiyi yani okuyucuyu göremiyoruz. Gezen var gelen var, geziyorlar bakıyorlar kitaba. Ama ekonomik yapıdan dolayı bir türlü alamıyorlar. Kitapların maliyetleri de arttı haliyle. Çünkü esas olarak kitabın ham maddesi olan kağıt %100 dışarıya bağımlı. Dövizle alınıyor. Bu da direkt kitaplara yansıdığı için gezmeye gelen çok var. Alıcı daha az. 

100 bin yer parası

İlk gün katılım düşük, ikinci gün yani pazar günü de maraton var. 2 yıldır Avrasya Maratonu ile fuar çakışıyor. Tarihler değişmesine rağmen çakışıyor. Ondan dolayı da bir azlık oluyor. Zaten fuara hafta içi ilkokullar ortaokul ortaöğretimdeki öğrenciler geliyor. Yani normalde fuar dediğin zaman 4 günü var: 2 hafta sonu. Geriye kaldı 2 tane cumartesi pazar. Artık onda ne ciro yapılacak bakacağız. Şu gördüğün yer 36 metrekare; 100 bin lirası sırf yer parası, 50 bin TL de stant masrafı; 150 bin TL. En az 300 bin TL satış yapmalıyız ki biz bu parayı çıkartalım. Yalnız bizde değil bütün yayınevlerinin stantlarını bomboş görüyorsun. 

Bu sene değil yaklaşık 3-4 yıldır azalarak devam ediyor. Belki gelecek sene daha da az olacak. Katılım da az. Hissedilir derecede az bir katılım var.”

İnternetten korsan yayın

“İnsanlar artık sosyal medyadan okuyor, korsanları okuyor. Yurt dışı siteleri var, bütün yayınevlerinin kitaplarını çıktıktan bir gün sonra PDF olarak yayınlıyorlar, herkes de okuyor. 

Yeniden SEKA gibi bir kuruluş ile kağıdımızı kendimiz üretmemiz lazım. Bu maliyetleri çok ciddi düşürür. Ana para kağıt. Kağıt fiyatları düştüğünde baskı da düşer. Ama Türkiye ekonomisi düzelmeden bunlar olmaz. Yani yalnızca yayıncılığa yönelik, ‘hadi  ben SEKA’yı kurdum, kağıdımı imal ediyorum’ dediğim zaman düşmez. Çünkü Türkiye'de enflasyon yüksek, gelirler düşüyor. Tamamen üretime dayalı ekonomisi düzelmiş, kendi ihtiyaçlarını görebilen bir ekonomi sistemi oluşturulursa her şeyi düşer yalnız yayın değil.”

20 liradan 300 liraya

Cumhuriyet Kitap’tan Mehmet Hisarcı da kitap fiyatlarındaki artışa vurgu yaptı. İlk gün için beklentilerinin üstünde ziyaretçi olduğunu söyleyen Hisarcı şöyle konuştu:

“Aslında bugün daha az kalabalık bekliyorduk ama ziyaretçi var. Vatandaşlar tabii kitapların pahalı olmasından dolayı birçok kişi kaçıyor. Eski fuarlara baktığımız zaman ise tabii katılımcılar git gide düşüyor. Bugün ilk gün, umut ediyoruz ki son güne doğru daha da kalabalık bir ziyaretçi olacak.

Fiyatların artması vatandaşı kitaplardan uzaklaştırıyor. Fiyat yüksek rakama çıktıkça vatandaş korkuyor. Eskiden 200 sayfalık kitap 10-20 lirayken şimdi oldu 200 TL 300 TL. Bu vatandaşı bayağı kaçırıyor. Elimizden geldiğince uygun tutmaya çalışıyoruz.”