HİCRAN KIVANÇ / HABER ANALİZ
İslam dünyasının kalıp yargılarından biri, bağrına saplanmış bir kama gibi algıladığı ve yıllardır mücadele ettiği Yahudi devleti İsrail’i ve İsraillileri blok halinde bir hasım yapıymış gibi sanmasıdır. İşte bu haberimiz, bu yargının yanlış olduğunu gözler önüne sermek için yazıldı.
Dünya Yahudileri ve İsrail’de yaşayanların belki çoğunluğu, İsrail’in yaptığı soykırımı ve işgali kendi mantıklarınca haklı görüyorlar ama bunu onaylamayan, karşı çıkan, hatta bu karşı çıkışını cesurca ortaya koyan nice Yahudi de var.
Bu cesur çıkışlardan biri geçtiğimiz günlerde yaşanmıştı. 81. Venedik Film Festivali’nde üç ödül birden kazanan Amerikalı Yahudi yönetmen Sarah Friedland’ın, ödülünü Filistinlilere adadığı konuşması alkışlarla karşılanmıştı. Friedland’ın etkileyici konuşması festivalde birçok sanatçıya cesaret vermiş, böylelikle İsrail’in Filistin’de işlediği insanlık dışı suçlar uluslararası bir platformda net ve bilinçli tepkilerle ortaya serilmişti.
Siyonizm karşıtı Yahudiler!
7 Ekim sürecinden önce, İsrail’in işgal ettiği topraklarda Filistin halkına uyguladığı sistematik şiddete tepki gösterenler antisemitizm ile suçlanır ve kınanırdı. Tüm dünyayı baskı altına alan bu kavram, “Siyonizm’in sopası” haline geldi ve tehdit propagandasının aracı oldu.
Siyonizm’in sopası, Yahudiler dışındaki dinlere mensup olanlar için kullanılmadı sadece. Siyonizm karşıtı Yahudiler de bundan nasibini aldı.
Dünya genelinde sayıları az ancak duruşları nedeniyle dikkat çeken bu anti Siyonist Yahudilerin, işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşayanları önceki yıllarda, askerliği reddettikleri için düzenledikleri gösteriler veya hapse atıldıkları görüntülerle sık sık gündeme gelmişti.
İnsanlığı ve vicdanı körelmemiş bu Yahudiler, 7 Ekim’den sonra da İsrail’in hava saldırılarıyla giriştiği katliama ilk tepki gösteren, protesto eylemi düzenleyerek Filistin halkının yanında yer aldıklarını duyuran gruplar arasında yer aldı.
Kongre binasında İsrail karşıtı gösteri!
ABD’de kurumsal yapılar oluşturan Siyonizm karşıtı Yahudiler, geçtiğimiz aylarda Kongre binasında İsrail’in saldırılarına karşı eylem yapma cesareti gösterdi ve ABD’ye yönelik sert ifadeleri hafızalarda yer etti.
ABD’de yaşayan Siyonizm karşıtı Yahudiler, ‘atalarının vatanında bir Yahudi devleti kurulmasına karşı çıktıklarını’ açıkça belirtiyorlar ve ‘İsrail'e yönelik, başka herhangi bir ülkeye yöneltilen türden bir eleştiri, antisemitik olarak kabul edilemez” görüşünü taşıyorlar.
Pew Araştırma Şirketi’nin bu yılın başında yaptığı İsrail’in Gazze’deki saldırılarına ilişkin çalışmalardan birinin sonuçları, Amerikalı Yahudiler ile işgal altındaki topraklarda yaşayan Yahudiler arasındaki farkı gözler önüne serdi. Dahası, genç Yahudi kuşağının eskilere oranla daha insani düşünceler/duygular taşıdığını da.
Amerikan Yahudilerinin %42’si Filistin’in yanında
Ankete göre, ABD’de yaşayan 35 yaş altı Yahudi yetişkinlerin %52'si İsrail'in savaşı yürütme biçiminin kabul edilebilir olduğunu, %42'si kabul edilemez olduğunu ifade ederken, %6'sı kararsız durumda. 50 yaş ve üzeri Yahudilerin %68’i soykırıma varan zulmün kabul edilebilir sınırlarda olduğu görüşünde.
Yaklaşık 10 Amerikan Yahudisinden dokuzu İsrail yanlısı tutum içerisinde. Fakat İsrail hükümetine ilişkin görüşlerinde partilere göre farklılıklar öne çıkıyor. Kendilerini Cumhuriyetçi olarak tanımlayanlar arasında, Demokrat olarak tanımlayanlara kıyasla İsrail’deki hükümetle ilgili olumlu bir görüşe sahip olanlar yaklaşık iki kat daha fazla.
ABD'nin, İsrail-Filistin savaşını diplomatik olarak çözmede en azından küçük bir rol oynaması gerektiğini düşünenler, ayrıca hem İsrail'e askeri yardım edilmesini hem de Gazze'deki Filistinli sivillere insani yardım sağlanmasını desteklediğini söyleyenler yine çoğunlukta.
Ayrıca ABD Yahudilerinin yaklaşık dörtte üçünün haberlerde veya sosyal medyada İsrail-Filistin savaşı hakkında gördükleri herhangi bir şey yüzünden rencide oldukları ortaya çıktı. Buna göre, özellikle gençler çatışma hakkındaki yorumları nedeniyle muhataplarıyla iletişimi bitirdiklerini ifade etti.
‘Filistin özgürleşirse İsrail güvende olur’
Avrupa’da da Filistinlilerin hakları ve İsrail’in saldırılarının sona ermesi için kampanya yürüten çok sayıda Yahudi grubu bu süreçte gündeme geldi.
Düşmanın safında yer almakla suçlanan bu gruplar, Yahudi halkı ile İsrail devleti arasında çok güçlü bir bağ olduğunu kabul ediyor ancak, ‘Filistinliler özgürlük ve onur içinde yaşadıklarında İsrail güvenliğe kavuşacaktır’ fikrini benimsiyor.
Avrupa'da son şiddet olaylarıyla birlikte antisemitizmin görülmemiş seviyelere ulaştığına dikkat çeken gruplarda, İsrail devletinin Gazze'deki saldırılarının antisemitizmi körüklediği düşüncesi hakim.
Başta İngiltere ve Almanya’da eylemler düzenleyen bu gruplar, Batı’nın İsrail'in yaptığı her şeyin suç ortağı olduğunu da belirtiyor.
Filistin’de yaşayan Yahudiler daha duyarlı
Ancak işgal altındaki topraklarda yaşayan Siyonizm karşıtı Yahudilerin durumu ABD ve Batı’da yaşayan Yahudilerin durumundan farklı. Filistinlilerle tarihi geçmişi paylaşan, İsrail’in yaptıklarını bizzat gören ve tepki gösterdiklerinde benzer şiddetle karşılaşan bu Yahudilerin eylemleri 11 ayda artış gösterdi.
İsrail polisi, en son bu yılın Nisan ayında İsrail'i Filistinlilere karşı açlığı bir savaş silahı olarak kullanmakla suçlayan bir eylem sırasında Gazze sınırında yedi haham ve İsrailli bir aktivisti tutukladı.
Protestoya katılanlar arasında, 7 Ekim'de Hamas'ın Nirim Kibbutz'una düzenlediği saldırıdan kurtulan Haham Avi Dabush da vardı.
Siyonizm karşıtı Yahudiler, Netanyahu Hükümetini İsrail'in acısını Gazze'de vahşet işlemek için silah olarak kullanmakla suçlarken, amaçlarının diğer İsraillilere, Filistinlilerin insanlığını hatırlatmak olduğunu belirtiyor.