Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yapacağı telefon görüşmesi, dünyadaki bazı taşları yerinden oynatabilecek önemde görülüyor. Telefon görüşmesi bugün yapılacak.
Trump telefon görüşmesi öncesinde Truth Social hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu. Ukrayna savaşıyla ilgili barışa ulaşma konusunda birçok hususta ilkesel uyum içinde olduklarını belirten Trump, buna karaşın taraflar arasında halen çözülmesi gereken konuların bulunduğunu duyurdu. Trump; "Putin'le görüşmeyi sabırsızlıkla bekliyorum" dedi.
Trump ile Putin arasındaki son telefon görüşmesi 12 Şubat'ta yapılmıştı. ABD, Rusya-Ukrayna savaşında arabulucu rolünde bulunuyor. Savaşta giderek köşeye sıkışan Ukrayna ise bugünkü Trump-Putin görüşmesini heyecanla bekliyor.
PUTİN BARIŞA DİRENİRSE ABD YAPTIRIMI YOLDA
Telefon görüşmesi öncesinde bir değerlendirme yapan Beyaz Saray Sözcüsü Leavitt; "Barış anlaşmasına hiç bu kadar yakın olmamıştık ve Trump bunu başarmaya kararlı" deyip, diğer yandan, görüşmeden istedikleri sonuç çıkmaması durumunda, Trump'ın Rusya'ya yaptırımlar getirilmesi konusunda 'kesinlikle istekli' olduğunu vurguladı.
TRUMP, KIRIM'I RUSYA'YA "HEDİYE EDECEK"
Trump'ın, Putin'i barışa ve diğer bazı konulara ikna edebilmek için telefon görüşmesine eli boş gitmediği, Rusya'ya "Kırım hediyesi" ile gittiği söyleniyor. İddiaya göre, Trump, varılacak barış anlaşmasının bir parçası olarak, Kırım'ı Rus toprağı olarak tanımayı planlıyor. Amerikan haber sitesi Semafor'daki bir habere göre, Trump yönetimi, Kırım'ı işgal eden Rusya'nın "ilhak" anlayışına uygun bir çizgiye gelebilir. Sitedeki haberde, Beyaz Saray da Birleşmiş Milletler'i (BM) bu konuda aynı çizgiye çekmek için çağrı yapmayı düşünüyor.
UKRAYNA'NIN ÜÇ KIRMIZI ÇİZGİSİ
Öte yandan Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrey Sibiga, başkent Kiev'de gazetecilere yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın kabul etmesinin mümkün olmadığı üç kırmızı çizgisi bulunduğunu belirtti. Bu kırmızı çizgileri şöyle açıkladı: "İlki, Rusya ile olası barış müzakerelerinde topraklarımızı Rusya’ya resmen vermeyi kabul etmiyoruz. Topraklarımızı barış sağlansa bile Rusya tarafından işgal edilmiş sayacak, diplomatik yoldan geri almayı hedefimiz yapacağız. İkinci kırmızı çizgimiz, Ukrayna ordusuna asker ve silah limitleri getirilerek kısıtlanmasını da asla kabul etmeyiz. Üçüncü kırmızı çizgimiz, Ukrayna’nın zamanı geldiğinde NATO ve AB üyeliğine Rusya’nın çekince getirmemesi. Bağımsız ve egemen Ukrayna kendi geleceğini, kiminle işbirliği ve ittifak yapacağını kendi belirlemeli”.
