“Kırık” notu babadan gizlemek için çevrilen dolaplar… Takdirname ve yıldızlarla dolu karnesi için dededen, amcadan, anneden alınan hatırı sayılır harçlıklar… İlk ve orta öğrenimini Türkiye’de yapan hemen herkesin bir karne anısı mutlaka vardır.
Artık bunların hiçbiri olmayacak, yaşanmayacak. Çünkü karne tarihe karışıyor.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2025’ten itibaren ilkokullarda karne verilmeyeceğini açıkladı. Bakan Tekin; "Önümüzdeki yılla ilgili ilkokullarda karne uygulamasının yerine gelişim raporu uygulamasına geçeceğiz" dedi.
Bakan Tekin’in verdiği bilgilere göre, 2025 içinde kendilerine verilen kadro belli olunca, KPSS ile son öğretmen atamasını da yapacaklarını söyledi.
2025’teki düzenlemeler ve başlatacakları yeniliklerle ilgili Türkiye gazetesine konuşan Milli Eğitim Bakanı, yeni atamalardan fenomen öğretmenliğe, dağıtılan kumanyadan tartışılan mülakata kadar birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
KARNE YERİNE GELİŞİM RAPORU
Bakan Tekin, karne uygulamasının önümüzdeki yıldan itibaren ilkokullarda kaldırılacağını açıkladı. "Önümüzdeki yılla ilgili ilkokullarda karne uygulamasının yerine gelişim raporu uygulamasına geçmiş olacağız." dedi.
MEB’DE ATAMALAR MEVCUT PROSEDÜRE GÖRE
Yeni atamalarla ilgili konuşan Bakan Tekin; "Bütçe geçti. 2024 KPSS’ye giren öğretmen arkadaşlarımız için kadro dağılımları yapıldıktan sonra alıma çıkacağız. Öğretmen Akademi henüz yürürlüğe girmedi. Bize kaç kadro verilirse atamaları mevcut prosedüre göre yapacağız" dedi.
AKADEMİ GİRİŞ SINAVI (AGS) DÖNEMİ BAŞLIYOR
Milli Eğitim Bakanı, gelecek yıldan itibaren öğretmen adayları için KPSS yapılmayacağını belirterek, onun yerine getirilecek sınav uygulamasını şöyle açıkladı: “Akademi Giriş Sınavı (AGS) adıyla bir sınav gerçekleştireceğiz. Sınavı 13 Temmuz’da ÖSYM yapacak. AGS sonuçlarına göre Millî Eğitim Akademisi’ne giriş süreci başlayacak. Akademideki eğitimden sonra da öğretmen arkadaşlarımızı istihdam edeceğiz”.
AGS’NİN KPSS’DEN FARKI
Bakan Tekin, AGS’nin KPSS’den bazı farklılıklarının bulunacağını belirterek, bunları; “Akademi Giriş Sınavı’nın KPSS’den önemli farklılıklarından bir tanesi şu olacak: Talim Terbiye Kurulu Başkanlığımızın onayladığı programlar Akademi Giriş Sınavı’nın bir parçası haline dönüşmüştür. Yani olağan testlerin dışında onu da sürecin içerisine dahil etmiş olduk” şeklinde açıkladı.
ÜCRETLİ ÖĞRETMENE KADRO KONUSU
Milli eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yaptığı açıklamaların bazı bölümleri şu şekilde:
“Biz kadrolu öğretmenlerimiz dışında usta öğretici ya da sizin ifadenizle ücretli öğretmen olarak tanımlanan kişilere ek ders ücreti ödüyoruz. Örnek olsun diye söylüyorum, 60 milyon saat kurs açılacağını biz bütçeye koyuyoruz. Ama yıl içerisinde bunu aşabiliyoruz. Bu durumda Strateji Başkanlığı bize ek ders ödemesi yapıyor. Geçen sene AYM’ye başvuran CHP, ‘bütçe üstü ödemeleri’ iptal ettirdi. Dolayısıyla bu kurslara ücret ödeyememeye başladık. Temmuz’dan itibaren her ay bu sıkıntıyı yaşadık. Şimdi sorun yaşayanlara başka kalemlerimizden aktarmayla ödemelerini yaptık. ‘Ücretli öğretmene kadro’ iddiaları da doğru değil”.
MÜLAKATTA SIRA DEĞİŞEBİLİR
“Ben bu arkadaşlarla sohbet ediyorum. Diyorum onlara, ‘sana bir haksızlık varsa hemen şikâyetini yap, gereğini yapalım’ diye. ‘Yok, bana yapılmadı ama başka ilde bir arkadaşa daha yüksek bir not verildi’ deniyor. Tamam da, mülakat bu ama. Şimdi burada komisyonlar arası adaletsizlik diye tanımlanabilecek bir şey yok. Burada şöyle bir tablo var: Israrla deniyor ki, ‘işte bin civarında adayın sıralamada yeri değişti’. Şimdi ben kimsenin yerinin değişmeyeceğinin garantisini zaten vermiyorum ki. Mülakat performansınıza göre değişebilir”.
“Biz kul hakkı, adalet, hukuk devleti ilkelerine göre sınav yaptık. Mülakatın neticesinde bazı adaylarımızın -ki 60 bin kişi sınava girdi- içerisinde bin küsur kişinin sıralaması değişmiş oldu. Bunlar da sıralaması değişmekten kastım; birinci olan kişiyi 20 bininci yapmamışızdır, 160. kişi, 180. olmuş. Dolayısıyla bu eleştiriler, ‘işte bunları da atayın’ demek kabaca şu anlama geliyor: O zaman mülakatı niye yaptık biz? Mülakatsız atama yapmış olduk eğer o dedikleri olursa. Bu, siyasi karar alma mekanizmalarının üzerinde. Vesayet bu yani, hiç bu kadar tartışmaya gerek yoktu o zaman”.