Haber Merkezi
TSK’da hem havacı hem karacı hem de jandarma olarak görev yapan nadir subaylardan biri olan Yıldırım, FETÖ’nün TSK’ya sızma ve kadrolaşma sürecinde onlara karşı çıktığı için Balyoz kumpasıyla hapse atılıp mesleğinden edilmiş, 4 yıl civarında hapis yatmıştı. 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesinde sokağa çıkan milyonlarca kişiden biri olan Yıldırım, darbenin ardındaki mantığı ve FETÖ’yü Samimi Haber’e anlattı.
FETÖ, CIA ve diğer servislerin projesiydi
FETÖ’nün CIA tarafından kurulduğunu özellikle vurgulayan Yıldırım; “Bu örgüt CIA’nın projesi ve halen onun kontrolündedir. Dünyanın en profesyonel insanlarının yönlendirdiği bir örgüttür. Bir görünen, bir de görünmeyen yüzü var. Görev sürem içinde bu tür örgütleri çalışmıştım; eğer bu tür örgütlerin lider kadrosu, yöneticileri elinizde değilse, yurt dışındaysa o örgütü tamamen bitiremezsiniz. Çünkü yönetimi, sevk ve idaresi dışarıdadır ve içeridekiler piyondur. FETÖ de lideri ve yönetici kadrosuyla dışarıda. Bu şekilde FETÖ’nün biteceğini sanmıyorum. Çünkü CIA i ve diğer istihbarat servisler çin kullanışlı bir aparat. Ne zaman ki bir örgüt marjinalleşirse, o zaman onu kuran dış irade örgütü sönümlendirir ama asla bitirmez. Tıpkı TİKKO gibi, MLKP gibi, DHKPc gibi” şeklinde konuştu.
@
Darbe girişiminin yaşandığı gece, FETÖ’nün türlü kumpaslarla işinden edip hapse attırdığı ya da emekliye sevk ettiği subayların, beylik silahlarını alıp Ankara’daki genel karargâhlara koştuğunu ve darbecilerle bizzat çatıştığını aktaran Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin askerleri, vatanı için canıyla, kanıyla mücadele etme bilinciyle yetiştirilirdi. Taa ki FETÖ’nün içimize sızıp eğitim kalitesini bozmasına kadar. Darbe gecesi beylik silahını alıp Jandarma Genel Komutanlığı’na koşan ve genel karargâhı hainlere karşı canı pahasına koruyan arkadaşlarımız bu ruhla yetişmişti”.
Askerimizin başına çuval geçirme olayı FETÖ’yle bağlantılı!
Askeri darbe aşamasına gelene kadar FETÖ’nün süreci adım adım geçtiğini ve her aşamayı özenle kurguladığını anlatan Yıldırım, bu aşamaları şöyle anlattı: “Hakkâri’de 2005 yılında bir Umut Kitabevi kumpası vardı; her yönüyle FETÖ kurgusuydu. Burada JİTEM’i devre dışı bırakacak oyun oynandı. 2003 yılında Irak Süleymaniye’deki çuval geçirme kumpası, 2006’da Trabzon’da Rahip Santoro cinayeti, 2007’de Malatya’daki Zirve Yayınevi katliamı, 2008 Ergenekon kumpası, 2010 Balyoz kumpası, 2012 MİT olayı. 2011’deki İzmir Casusluk ve Şantaj Davası, FETÖ’nün ülkeyi ele geçirme planının belki en önemli aşamasıydı; FETÖ bu kumpasla, önünde engel oluşturacak herkesi ekarte etmeyi amaçlamıştı.. tüm bu aşamalar FETÖ’yle bağlantılı olaylar olup, darbeye giden sürecin alt yapısı oluşturulmuştur”.
