Dünyanın her köşesinden kaçak yollarla gelenlerin ve kalabalık ortamların çekilmez hale getirdiği İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya gibi büyük kentlerde yeni bir tehlikenin alarmı veriliyor: Uyuz hastalığı!
Uzmanlar özellikle kalabalık ortamlarda ve toplu taşım araçlarında bulaşan uyuz mikrobunun bulaşma şekillerini ve korunma yollarını anlatıp halkı uyarıyor. Bu uzmanlardan biri de Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Melih Akyol.
Prof. Akyol, uyuz mikrobunun “sarcoptes scabiei” adı verilen parazit olduğunu belirterek, deprem gibi felaketlerin ve toplu yaşam koşullarının bu parazitin bulaşma riskini çok yükselttiğini anlattı.
Uyuz mikrobu insandan insana rahatlıkla bulaşabiliyor, deride yoğun kaşıntı ve döküntülere yol açan bir hastalığa neden oluyor. Prof. Akyol, toplu yaşam alanlarında, kalabalık ortamlarda, toplu taşım araçlarında bu mikrobun bulaşma olasılığının çok yükseldiğini dile getirdi.
Akyol; “Koğuşlar, hastaneler, yurtlar gibi toplu yaşam alanlarında daha fazla bulaşıcı etkiye sahiptir. Mağazalarda kıyafet değişimi esnasında dahi uyuz hastalığının bir insandan başka bir insana kolayca bulaşabildiğini görüyoruz” dedi.
“UYUZ KAŞINTISI GECE SAATLERİNDE ARTAR”
Uyuz mikrobunun bulaştığı kişilerde yoğun kaşıntı ve deri döküntülerinin görüldüğünü belirten Prof. Akyol, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Uyuz hastalığı, bulaşıcı hastalıklar grubunda yer alan dermatolojik bir hastalıktır. Yoğun bir şekilde kaşıntıya sebep olup, hastayı oldukça huzursuz eder. Toplu yaşanılan yerlerde, kalabalık ortamlarda daha fazla bulaşıcı etkiye sahip bir deri hastalığıdır. Koğuşlar, hastaneler, yurtlar gibi toplu yaşam alanlarda daha fazla bulaşıcı etkiye sahiptir. Uyuzun en temel belirtisi özellikle de gece kaşıntılarıdır. Bu kaşıntıların yanı sıra deride bazı döküntüler meydana gelir. Ancak bu döküntülerden dolayı deride yaşanan kızarıklar özellikle de genital bölgelerde, göbek çevresinde, bileklerde ve parmak araları gibi bölgelerde görülür ve deride kaşıma izlerine neden olabiliyor”.
UYUZ VAKALARI HIZLA ARTIYOR
Uyuzun giderek ve hızla artmasının temel nedeni, insanların toplu yaşam ve bir arada bulunma ortamlarının giderek çoğalması. Uyuz mikrobunun, bulaşıcılığının son derece yüksek olduğunu ifade eden Prof. Akyol, mikrobun bu hızla bulaşması durumunda genel bir halk sağlığı sorunu olarak ortaya çıkabileceğini vurguladı.
Hastalığın yayılmasını önlemek için sadece tedaviye gelen hastanın iyileştirilmesinin yetmeyeceğine dikkat çeken Akyol; “Temasta bulunmuş aile bireylerinin tamamının tedavi edilmesi gerekir. Hastalarımıza tedavi amaçlı verdiğimiz ilaçlardan o an kaşıntısı olsun veya olmasın bütün aile bireylerinin de kullanması gerekir. Uyuz hastalığı vakalarının belirli bir yükselme dönemi vardır ancak ülkemizde yaşanan deprem felaketleri ve yoğun göçlerden dolayı toplu yaşam alanlarının fazlalaşması ülkemizde uyuzun daha fazla ortaya çıkmasına sebep oluyor. Şu anda hiçbir mevsim ayrımı yapmaksızın çok sayıda uyuz vakasıyla karşılaşıyoruz” şeklinde konuştu.