MERT SAYAN – HABER MERKEZİ

Ege Denizi’nde son günlerde yaşanan depremler, Türkiye’nin kıyılarına tsunami ve sarsıntı etkisi yapma potansiyeline bulunduruyor. Santorini Adası civarındaki depremlerin büyüklüğü ve derinliği bölgedeki yerleşimlere ulaşabilecek tsunami dalgalarına neden olabilir. 

Deprem Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, Yunanistan-Türkiye arasındaki bölgedeki deprem hareketliliğiyle ilgili Samimi Haber’e açıklamalarda bulundu. Özmen, Ege’de meydana gelen deprem hareketliliğinin tektonik mi, yoksa volkanik mi olduğu konusunda bilim insanlarının ikiye bölündüğünü vurguladı.

Özmen, bu hareketliliğin tam olarak ne anlama geldiğini söylemenin çok mümkün olmadığını dile getirerek; “Burada hem Yunan bilim insanları hem Türk bilim insanları hem de dünyadaki bu bölgeyi takip eden bilim insanları ikiye bölünmüş durumda. Burada meydana gelen deprem hareketliliğinin tektonik karakterli veya volkanik karakterli olup olmadığıyla ilgili bir tartışma var” dedi.

Bülent Özmen, bu belirsizliğin nedenini ise hem tektonik karakterli depremlerin olmuş olması hem de geçmişte meydana gelen volkanik patlamalara bağlı olarak depremlerin oluşmasından kaynaklı olduğunu söyledi. Aynı zamanda adaların da oluşmasıyla ciddi hasarların meydana geldiğini belirten Özmen, bu nedenle bilim insanları arasında iki farklı görüş oluştuğunu ifade etti. 

“VOLKANİK DEPREM OLABİLİR”

Özmen, Santorini ve Amargos adaları civarında, 8 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip fay bulunduğunu belirtti. Özmen, bu faylardan birinin 1956 yılında iki büyük depremle kırıldığını ve 7.8 ile 7.3 büyüklüğündeki depremler arasında sadece 13 dakika bulunduğunu hatırlatarak; “Dolayısıyla, tektonik açıdan deprem üretme potansiyeline sahip fayların varlığı da ortada” diye konuştu.

Bunun yanı sıra, Özmen bu bölgede volkanik aktiviteye müsait yerlerin olduğunu ve yeni volkanların oluşabileceğini de vurguladı. Bölgedeki deprem hareketliliklerinin tektonik mi volkanik mi olduğuna dair görüşler bulunduğunu ifade eden Özmen, son bir haftadır meydana gelen depremlerin büyük çoğunluğunun sığ olduğunu belirtti. Dünyada benzer deprem fırtınalarında genellikle volkanik aktivitelere bağlı olarak geliştiğini söyleyen Özmen; “Bunların derinliklerine bakınca yaklaşık 7 kilometre civarında olduğu görülmektedir” şeklinde konuştu. 

Özmen, bu veriler ışığında görüşlerini şu şekilde açıkladı: 

“Bizim görüşümüz ağırlıklı olarak, Ege Denizi’nin altında bir magma sokulmasının veya hidrotermal sıcak soğukların oradaki kılcal çatlaklara girmesinin ve kabuğu kırmaya zorlamasının bu depremleri tetiklediği yönündedir”.

“BİZİM KIYILARIMIZI DA ETKİLER”

Özmen, Santorini bölgesindeki olası bir depremin Türkiye’nin kıyılarına etkilerine de değindi. Özmen, bu durumu somut bir örnekle şöyle anlattı:
 
“1956 yılında Santorini bölgesine yakın bir yerde 7’den büyük iki deprem meydana gelmişti. Bu depremler sonucunda hem deprem dalgalarının sarsıntısı hem de deprem sonrasında oluşan tsunami dalgaları, Muğla kıyılarına kadar ulaşmıştı. Ege Denizi’ne kıyısı olan yerleşimlere kadar bu dalgalar gitmiş ve yaklaşık 2 metreye varan yüksekliklerde tsunami dalgaları oluşmuş, hasara yol açmıştı”.

Özmen, bu tür büyük depremlerle birlikte tsunami dalgalarının da etkili olabileceğini belirterek; “Biz her ne kadar bu bölgeye 175 kilometre uzaklıkta olsak da bu somut örneği ele aldığımızda net bir şekilde kimse depremin etkilerini tahmin edemez. Ancak, bu deprem fırtınasının nereye kadar gideceği, nasıl seyredeceği, hangi büyüklüğe kadar ulaşacağı belirsizdir. Eğer 6.5 büyüklüğünde veya daha büyük bir deprem olursa, kıyılarımızda tsunami dalgası nedeniyle ve sarsıntı şiddetiyle hasar görme olasılığımız da bulunuyor” uyarısında bulundu.

“İSTANBUL VE İZMİR ETKİLENMEZ”

Santorini Adası civarındaki depremlerin İzmir ve İstanbul’daki fayları tetiklemesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Özmen, bu tür depremlerin özellikle İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerdeki deprem tehlikesini etkilemeyeceğini belirtti.

Santorini civarındaki depremlerin büyüklüğünün 5.1’e kadar ulaşabildiğini belirten Özmen, bu büyüklükteki depremlerin İzmir ve İstanbul’daki fayları tetiklemesinin mümkün olmadığını vurguladı. 

Pınar Gültekin cinayetinde hukuk krizi! “Yargıtay’la aynı fikirde değilim” Pınar Gültekin cinayetinde hukuk krizi! “Yargıtay’la aynı fikirde değilim”

“DEPREM ÜLKESİYİZ”

Deprem Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, Türkiye’nin deprem tehlikesine karşı daha kapsamlı bir strateji izlemesi gerektiğini belirtti. Özmen, depremin tam olarak ne zaman ve nerede olacağının tahmin edilmesinin zorluklarına dikkat çekerek; “Biz depremin tam ne zaman nerede oluşacağından ziyade ülke olarak Türkiye’nin tamamının deprem tehlikesi altında olduğunu unutmamalıyız” ifadelerini kullandı.

Özmen, Türkiye’nin deprem risklerini azaltmak için yoğun bir çaba sarf edilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Öncelikle, ülke olarak yapmamız gereken deprem risklerini azaltma çalışmalarına odaklanmak. Türkiye’mizi ve bütün yerleşim birimlerimizi olabilecek en kısa zamanda dirençli hale getirmek için adımlarımızı atmak zorundayız”.

Editör: Figen Karadeniz