Cumhuriyet Halk Partisi içinde Tüzük Kurultayı sonrası Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışması yürüyor.

Cumhuriyet Halk Partisi’nde en son ‘Proje Çocuk’ tartışmaları yaşanmıştı. Konuyla ilgili gözler de Cumhuriyet Halk Partisi’ne çevrilmişti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sosyalist Enternasyonel Başkanlık Kurulu Toplantısı'na katılmak üzere ABD'ye gitmeden önce İstanbul Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Soruları yanıtlayan Özel, CHP içindeki tartışma konusuna da değindi.

İmamoğlu ve Yavaş arasındaki kriz

Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu ile bir araya geleceklerini, ikili arasında kriz olmadığını savunan Özel, “Ben Sayın Mansur Yavaş'ın bu konuda aldığı tutumu çok yapıcı, çok doğru buluyorum. Kendisiyle görüşmemde bunu da söyledim. Kendisi de bu tür yaklaşımlardan rahatsız olduğunu daha önce birkaç kez bunların tekrar ettiğini, buna itiraz ettiğini söyledi. Ekrem İmamoğlu ile de tüm gündemi değerlendirdik. Önümüzdeki hafta ben döndükten sonra da üçümüz bir araya geleceğiz, ortada bir kriz yok arkadaşlar" dedi.

İmamoğlu'na siyasi yasak gündemde

Özel, CHP içinde kriz yok dese de Cumhurbaşkanlığı meselesi gündemdeki yerini koruyor. CHP’nin içindeki Genel Başkan ve ya Cumhurbaşkanı adayı kim olur tartışmalarının basına yansımasının yanında Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına yeterliliği olacak mı konusu da gündemde.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine "ahmak" dediği iddiasıyla açılan davada, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 4 yıl süreyle siyasi yasak cezası verilmişti. Şimdi ise İstinaf Mahkemesi'nde çıkacak karar bekleniyor.

27 ilde göçmen kaçakçılığına karşı “Kalkan-27” operasyonları düzenlendi 27 ilde göçmen kaçakçılığına karşı “Kalkan-27” operasyonları düzenlendi

ABD'de olduğu süreçte İmamoğlu'na siyasi yasak çıkarsa ne yapacaklarına dair de konuşan Özel, “Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ile dün baş başa bir görüşme yaptım, kendisiyle de bu durumu değerlendirdim. Biz her ihtimali göz önüne alıyoruz. Bir kere kimse bize olmadık bir davadan, olmadık bir suçlamadan cezayı normalleştirmeye ve bu olacakmış gibi kabul ettirmeye çalışmasın. Böyle bir gündemin gelişmesine de izin verilmemesi gerekir. Yarın öbür gün bu dava görülecek, 'bu davadan ceza çıkartacağız biz', böyle bir şey yok. Bunu yaparsanız, geçen seferki demokrasi tokadından ders almadıysanız, millet bunun da şiddetlisini uygular. Kendilerine yapabilecekleri en büyük kötülüktür bu ama Türkiye'ye de büyük kötülük olur bu. Tut ki bize Amerika'da iken bu karar çıktı, zaten genel başkan vekilimiz burada. Mümkün olan en kısa süre içerisinde de zaten Türkiye'ye dönmek boynumuzun borcu. O gün başka bir gündür, ben öyle bir güne uyanacağımızı düşünmüyorum. Ama herkes aklını başına alsın" dedi.

İmamoğlu'nun diploması cumhurbaşkanı adaylığına engel mi?

Öte yandan Abdülkadir Selvi, bugünkü köşesinde İmamoğlu hakkında istenen siyasi yasak kararını değerlendirdiği yazısında, olası Cumhurbaşkanı adaylığı için bir sorunun da üniversite diploması konusu olduğunu ifade etti. 

Yerel seçimlerden bir ay önce İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu ile aynı dönemde ticari faaliyetlerle bulunduklarını belirten birisinin havalimanında kulağına eğilip “Ekrem İmamoğlu’nun diplomasında sorun var” dediğini söyleyen Selvi durumu şöyle kaleme aldı:

“İddia edildiği gibi 1990-91 yıllarında özel üniversitelerden devlet üniversitelerine geçiş var mıydı? Eğer yoksa o zaman İmamoğlu’nun diploması yok hükmünde mi, yani butlan mı sayılacak? Eğer belli bir not derecesi isteniyor da Ekrem İmamoğlu’nun notları onu tutmuyorsa, o da ikinci bir sıkıntı demek. Bir iddia da Kıbrıs’taki üniversitedeki bölümünün karşılığı olmadığı halde İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yaptıysa o durumda üçüncü sıkıntı ortaya çıkmış demektir. Bu durumu açıklığa kavuşturmak ise YÖK’ün görevi. YÖK resen inceleme yapıp kamuoyuna bir açıklama yapabilir.”

Editör: Uğur Kaçar