Felaketlerin insan psikolojisi üzerindeki etkilerini değerlendiren Prof. Dr. Serdar Nurmedov, bu tür olayların karmaşık duygular yarattığını ve bu duygularla mücadele etmenin en sağlıklı yolunun onları kabul etmekten geçtiğini belirtti. “Kabul etmek, duygularımızı bastırmamak, yok saymamak ve varlıklarına izin vermek demektir. Duygularımızı ifade etmek olumsuz hisleri hafifletir, olumlu duyguları ise artırır” diye konuştu.

Felaketlerin insan eliyle ortaya çıkmasının öfkeyi artırdığını söyleyen Nurmedov, “Adalet ve güven hissinin sarsılması, bireylerde yoğun bir öfke ve güvensizlik yaratabilir. Bu süreç iyi yönetilmezse travma sonrası stres bozukluğu gibi sorunlar ortaya çıkabilir” uyarısında bulundu.

ÇOCUKLARIN DUYGUSAL DESTEĞE İHTİYACI VAR

Felaketlerin çocuklar üzerindeki etkisine dikkat çeken Nurmedov, “Yangında arkadaşlarını kaybeden, hayatını kaybedenler için üzülen veya haberlerden etkilenen çocuklar derinden yara alabilir. Bu çocukların ebeveyn desteğine ve rehberliğine her zamankinden fazla ihtiyaçları vardır” dedi.

Çocukların duygularını ifade etmelerine izin verilmesi gerektiğini belirten Nurmedov, ebeveynlere şu önerilerde bulundu:

  • Çocukların verdiği tepkilerin mevcut bağlamda normal olduğunu vurgulayın.
  • Yaşına uygun bir dille kayıp ve ölüm kavramlarını açıklayın.
  • Sosyal medya ve haber izleme sürelerini sınırlandırın.
  • Çocukların güvende hissedeceği ortamlar oluşturun ve rutinlerini koruyun.

SOSYAL MEDYA TETİKLİYOR

Felaket sonrası sosyal medya kullanımının sınırlandırılmasının önemine değinen Prof. Dr. Nurmedov, bilgi kirliliğinin insanları olumsuz etkilediğini vurguladı. “Doğrulanmamış kaynaklara itibar edilmemeli. Spekülasyonlardan ve tartışmalardan uzak durmak bizi koruyabilir” dedi.

Doktorlardan "sarı serum" uyarısı Doktorlardan "sarı serum" uyarısı

NESİLLER BOYU SÜREBİLİR

Toplumun travmalardan derinden etkilendiğini belirten Nurmedov, toplumsal travmaların yalnızca bireylerin ruh sağlığını değil, toplumsal bağları ve güveni de sarstığını ifade etti. “Travmaların ele alınmaması, toplumda kuşkucu, güvensiz ve pasif bir yapı yaratabilir. Bu durum nesiller boyu sürecek bir toplumsal bunalıma yol açabilir” dedi.

PANZEHİR: DAYANIŞMA VE EĞİTİM

Toplumsal travmalarla mücadelede dayanışma ve eğitimin kritik rol oynadığını vurgulayan Prof. Dr. Nurmedov, “Travmaların normal bir tepki olduğunu anlatan eğitim programları düzenlemek ve bireylerin psikolojik dayanıklılığını artırmak büyük önem taşıyor. Psikolojik destek ve terapi hizmetlerine erişimin artırılması da bu sürece katkı sağlar” dedi.

Editör: Elif Erbay