Glokomun dünya genelinde körlük nedenleri arasında ikinci sırada yer aldığını vurgulayan Dr. Özdemir, dünya çapında yaklaşık 80 milyon glokom hastasının bulunduğunu belirtti. Glokomun, özellikle artan göz içi basıncının görme sinirine zarar vermesi sonucu ortaya çıkan bir göz hastalığı olduğunu dile getirdi.

Yağ yakmak isteyenler için eşsiz tarif! Yağ yakmak isteyenler için eşsiz tarif!

Uzman Dr. Özdemir, glokomun genellikle belirti vermeden ilerlediğini ve başlangıçta fark edilemediğini ifade etti. Ancak ilerleyen dönemlerde, görme alanında daralma, bulanık görme, göz ağrısı ve baş ağrısı gibi belirtilerin ortaya çıkabileceğine dikkat çekti. Erken teşhisin hayati önem taşıdığını vurgulayan Dr. Özdemir, tedavi edilmeyen glokomun kalıcı görme kaybına neden olabileceğini belirtti.

Özdemir, glokomun her yaş grubunda görülebileceğini, ancak 40 yaşından sonra sıklığının arttığını belirtti. Ayrıca, ailede glokom öyküsü, yaş, kan basıncı, diyabet, miyopi, kortizon tedavisi, göz travmaları ve sigara kullanımının glokom için risk faktörleri olduğunu söyledi. Özellikle ailede glokom öyküsü bulunan 40 yaş üstü bireylerin düzenli olarak kontrol yaptırmaları gerektiğini vurguladı.

Dr. Özdemir, bebeklerde de glokom hastalığının görülebileceğini belirtti ve bebeklerdeki belirtileri açıkladı. Göz içi sıvısını taşıyan kanalların tam gelişmemesi durumunda bebeklerde göz tansiyonunun yükselebileceğini ve bu durumda bazı belirtilerle doğabileceklerini ifade etti.

Son olarak, glokomun erken teşhisinin ve tedavisinin önemine vurgu yaparak, toplumun bu konuda bilinçlenmesi gerektiğini belirtti. Glokomun körlüğe neden olabilecek ciddi bir hastalık olduğunu hatırlatarak, düzenli göz muayenelerinin önemini vurguladı.

Glokomun erken teşhis ve tedavi edilmesinin kalıcı görme kaybını önleyebileceğini belirten Dr. Özdemir, bu konuda farkındalık oluşturmanın önemine dikkat çekti. Glokomla mücadelede bilinçli ve düzenli sağlık kontrollerinin hayati önem taşıdığını vurguladı.