ERCAN KÜÇÜK - HABER MERKEZİ

Yeni Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun göreve ilk geldiğinde sağlıkta 1. Basamağı güçlendireceklerine yönelik söylemlerinin kendilerini mutlu ettiğini vurgulayan Kandemir, ardından çıkartılan ‘Aile Hekimliği Yönetmeliği’ndeki maddelerine tepki gösterdi. Yeni yönetmeliğin meslek onurlarına dokunan maddeleri olduğunu belirten Kandemir, bakanlığa uyarılarını yaptıklarını söyledi. Kandemir şu şekilde konuştu:

“Yeni yönetmelikte hem mali ve özlük haklarımızı kaybettiren hem de sağlıkta şiddeti daha da artıracak maddeler var. Bunlarla ilgili biz uyarılarımızı yazdık. Hem direkt bakanlığa hem basın yoluyla. Hem de 19 Ekim'de Ankara'da büyük bir miting yaptık. Özellikle aile hekimliği üzerine. Ama bunlarda sesimiz duyulmayınca biz de bunu hem vatandaşa hem de topluma daha iyi anlatabilmek için iş bırakma kararı aldık 3 gün.

Birçok arkadaşımız istifayı düşünüyor şu anda. Aslında istifa etmemeleri adına son bir umut olarak, geri adım atılmasını sağlayabilirsek en azından aile hekimlerinin sonunun gelmesini engellemiş oluruz. O yüzden 3 gün iş bıraktık. Geri adım atılmazsa yine paydaş STK’larla iş bırakmalar ve diğer eylemlerimiz devam edecek. Bundan sonra iş bırakmamız yine olacak. 3 günden daha da olmayacak eğer geri adım atılmazsa. Ama alternatif tüm yasal eylem yöntemlerini de kullanacağız.”

Hastayla hekim arasında çatışmayı artıracak maddeler

Kandemir yeni yönetmelikte tepki gösterdikleri maddeleri şu şekilde açıkladı:

“Toplumun en çok ihtiyacı olan antibiyotik, mide ilacı, ağrı kesici gibi ilaçları yazan hekimleri bu yönetmelik cezalandırıyor. Bir yandan da vatandaş ilaçları yazdırıldığı zaman memnuniyetsizlik olduğu zaman hekimleri hemşireleri puanlayabilecek ve puana göre de yine cezalandırılacak hekim. Daha da acısı bir vatandaşımız yıl içinde yedi kere bir sağlık kuruluşuna gittiği zaman aile hekimliğinde çalışan arkadaşlarımız yine cezalandırılacak. Bunun aile hekimi ile hiçbir ilgisi olabilir mi?

Bir yandan da şöyle bir şey daha eklemişler; Mesela sizin hiçbir hastalığınız yok, aile hekiminize gitmiyorsunuz. Yönetmelik, eğer hasta size hiç gelmiyorsa, sizin oradan da hak edişinizden kesinti yaparız deniliyor. Hasta çok giderse de aile hekimi cezalandırılıyor az gelirse de. Antibiyotik yazsa cezalandırılır, yazmasa başka yerden cezalandırılır.

Bu maddeler bizim meslek onurumuza dokunuyor. Biz hastayı değerlendirirken kafamızda başka düşünceler olmaz. Biz hastayı tedavi ederiz, teşhisini koyarız, tedavisini verir iyileştirmeye ve iyi halinin devamını sağlamaya çalışırız. Siz bizim yazacağımız ilacın çeşidine göre bize hak ediş yazamazsınız, biz hastaya göre ilaç yazıyoruz.

Ben hastanın antibiyotik ihtiyacı varsa yazarım, ihtiyacı yoksa yazmam. Hem hastaya zarar vermemek, hem devlet bütçesi için yazmam. Hasta yazmadım diye memnun olmazsa, bana puan verip hak edişimi düşürebiliyor. Bu meslek onurunu da zedeleyecek bir şey.

Prof. Ümit Özdağ: Türkiye’nin parçalanma süreci başlamış olur Prof. Ümit Özdağ: Türkiye’nin parçalanma süreci başlamış olur

Hastayla hekim arasında çatışmayı artıracak birçok madde var. Bunlar sadece bazı örnekleri. Ve birbiriyle tezatlık içeren bazı maddeler var.”

Kandemir, yönetmelikten dolayı aile hekimlerinin istifa kararı aldıklarını da açıkladı:

“Özellikle entegre aile sağlı merkezlerinde şartlar daha da kötüleşince Aydın Tokat gibi illerde sadece aile hekimleri değil hemşire ve ebe arkadaşlarımız da istifa vermeye başladılar. Bir kısmı da iş bırakma eylemlerini bekliyorlar. Sözleşme yenileme dönemi gelip bekletenler var. Bu şartlara göre karar verecekler.”

Kandemir, aile hekimlerinin yaşadıkları zorluklar ve son çıkan yönetmelik nedeniyle istifa etmeleri taktirde yabancı aile hekimleri sayısının artacağını da vurguladı:

“Yabancı hekimler bizi etkilemez. Ama bizim gidişimiz yabancı hekimlerin gelişinin önünü açar. Çünkü Türk hekimlerini şu an Almanya sadece dil şartıyla, herhangi bir tıbbi sınava sokmadan alıyor. Kendi vatandaşını emanet edecek kişileri Türkler’den seçiyor. Bizim yetişmiş hekimlerimizin farkını buradan anlayabiliriz. Bizim hekimlerimizi yurt dışına göçe zorlar gibi bir tavır takınırsanız buraya ancak tıp eğitimi Türkiye’den daha düşük olan ülkelerden hekimlerle doldurmaya çalışırsınız. Bunun da ucu yine vatandaşa dokunur. Biz gitmemeye direnen, burada kalmaya çalışan arkadaşlar olarak pişman ediyorlar ne yazık ki. Ama biz yine de burada kalıp mücadele etmeye devam ediyoruz."

Editör: Ercan Küçük