Ercan Çankaya - Haber Merkezi

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Adalet Bakanlığı, 7 Ekim saldırılarıyla bağlantılı olarak Yahya Sinvar ve Hamas'ın diğer liderleri hakkında dava açıldığını duyurdu.

ABD Adalet Bakanı Merrick Garland tarafından Salı günü yapılan açıklamada, Hamas üyesi altı kişinin "ABD vatandaşlarını öldürmek, terörizmin finansmanını sağlamak için komplo kurmak ve kitle imha silahları kullanmakla" suçlandığını belirtti.

İddianamede adı geçen Hamas liderleri arasında Temmuz ayında öldürülen örgütün eski siyasi lideri İsmail Haniye, örgütün silahlı kanadının ikinci ismi Marvan İsa, grubun Gazze ve Batı Şeria dışındaki liderliğini yürüten Halid Meşal, Muhammed Deif ve Ali Baraka var.

İddianamede "tüm sanıkların ya öldüğü ya da firari olduğu" belirtiliyor. Adı geçen kişilerden Haniye, İsa ve Deif öldürüldü, Sinvar'ın halen Gazze'de bulunduğu düşünülüyor.

Dava simgesel bir dava

Samimi Haber olarak ABD’de açılan bu davayı Çankırı Karatekin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Serkan Ünal’a sorduk.

ABD’de açılan bu davanın bir ceza davası olduğunu vurgulayan Dr. Ünal, Adalet Bakanlığı’nın açtığı bu davanın hükümetin bilgisi ve kontrolünde olduğunun altını çizdi.

CIA operasyonlarının paravanı NED! Samimi Haber Muhabiri belgeselde anlattı CIA operasyonlarının paravanı NED! Samimi Haber Muhabiri belgeselde anlattı

Dış basında davanın Şubat ayında açılmasının planlandığı, fakat İsrail bu sırada Haniye suikastını planladığı için çok ayyuka çıkmasının istenmediğine dair haberler geçildiğine dikkat çeken Ünal; geçtiğimiz günlerde 7 Ekim’de Hamas tarafından esir alınan 6 kişinin cenazelerinin bulunduğunu, bunlardan birinin ABD vatandaşı olduğunu söyledi.

Davanın simgesel bir dava olduğunu ve ABD’nin kayıtsız şartsız İsrail’in arkasında durduğuna dikkat çekmek için açıldığını belirten Ünal, ABD’nin dava dolayısıyla kamuoyunu tatmin etmek ölen vatandaşını gerekçe gösterebileceğini söyledi.

ABD Mavi Marmara’da öldürülen vatandaşı için dava açmamıştı

Ünal, öte yandan İsrail’in Mavi Marmara gemisine saldırısı sırasında katledilen aktivist Furkan Doğan’ın ABD vatandaşı olduğunu, ABD’nin katledilen vatandaşı için İsrail’e herhangi bir hukuki yaptırımda bulunmadığını hatırlattı.

Bir taraftan ateşkes görüşmeleri devam ederken açılan bu davanın tamamıyla sembolik bir dava olduğuna vurgu yapan Ünal, ABD’nin bazı şeyleri hukuk zemininde yürütüyormuş izlenimi vermeye çalıştığına dikkat çekti.

Öte yandan İsrail’in savaş suçları dolayısıyla Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılandığına işaret eden Ünal, açılan bu davanın buna karşı sembolik bir hamle olabileceği hatırlatmasında bulundu.

İktidar değişikliği davayı etkilemez

“ABD’deki olası bir iktidar değişikliği davanın gidişatını ne yönde etkiler” sorusunu yönelttiğimiz Ünal, bu davanın iktidar değişikliğiyle düşecek bir dava olmadığının altını çizerek suçlamalar arasında 7 Ekim saldırısını planlamak, yürütmek ve sürdürmek olduğunu belirtti.

Hamas liderlerinin bu davada suçlu bulunacağını ve ABD’nin bu dava dolayısıyla Hamas’ı hukuki anlamda sıkıştırmaya çalışacağını vurgulayan Ünal, Trump’ın da dava sürecini kamuoyu nezdinde desteklemeye devam edeceğini belirtti.

Hamas bu davayla ilgilenmez

Öte yandan ABD’de devam eden davanın, dosyada adı geçen ve hayatta olan Hamas liderleri için çok da bir önem taşımadığını söyleyen Ünal, İsrail’in ateşkes görüşmelerini zora sokmak ve uzatmak için elinden geleni yaptığını, Philadelphia Koridoru meselesinin görüşmeleri uzattığını hatırlattı.

İsrail’in bu süreçte katliamlarının dozunu artırmak için uğraştığını, Hamas’ın da ABD’deki bu davayla çok ilgilenmeyeceğini belirten Ünal, davanın tamamıyla sembolik bir girişim olduğu üstünde durdu.

ABD’nin dava gerekçeleri arasına kendi vatandaşlarının öldürülmesi gibi maddeler eklediğine dikkat çeken Ünal, bunların dosyadaki işlevinin ABD’deki Yahudi lobisinin etki alanı dışında kalan kamuoyunu tatmin etmek olduğunu açıkladı.

ABD’nin İsrail’in katliamlarıyla ilgili attığı somut bir adım olmadığını dile getiren Ünal, hukuki zemindeki bu hamleyle ABD’nin bu düzlemdeki eleştirilere bir yanıt üretme gayretinde olduğunu söyledi.

Öte yandan dava dosyasında adı geçen 3 Hamas liderinin öldürüldüğü, İsrail’in diğerlerine saldırılar düzenlemesinin olasılık dahilinde olduğunu belirten Ünal, Reuters gibi kaynaklarda geçen davanın Haniye suikastı beklendiği için bu kadar geciktiği yönündeki tezlerin olgularla çok örtüşmediği değerlendirmesinde bulundu.